13. BÖLÜM

132 16 9
                                    

-13-

5 Yıl Önce

"Geç kaldık Gizem!" Dedim evin içinde tur atarken. Arzu Teyze mutfağı toparlarken Gizem camın kenarından ayrılmıyordu.

"Bir dakika ya, Yiğit gelcek"

"Başlatma Yiğitine 1.derse geç kaldık! Arzu teyze şu kızına birsey söyle ya!" Dedim cırlayarak. Arzu Teyze alayla gülüp bir yandan da mutfağı toplarken göz devirdim.

"Tamam tamam hadi çıkalım Yiğit geldi" Dedi Gizem koltuktan çantasını alarak. Arzu teyzenin yanağından öpüp evden çıktık.

Yiğit sarı saçlarını  eliyle dağıtarak yanımıza gelirken Gizem yine ah vah çekiyordu. Birbirlerine olan aşkını anlamış değildim doğrusu. Yiğit yanımıza geldiğinde Gizemin yanağına öpücük kondurup bana gülücük attı.

"Günaydın kızlar" Dedi Gizemle bana bakıp. Göz devirerek homurdandım.

"Günaydınmış, derse geç kaldık." Dedim homurdanmaya devam ederken. Gizem koluma vurduğunda susmak zorunda kaldım.

Gizem Yiğit'in kolunun altında bende her zaman ki gibi yanlarında sap olarak okula gelmiştik.

Anıları gözyaşları eşliğinde sildi İrem. Arkadaşının yanında ağlayamazdı. Anlatmalı mıydı? Herkesi ölmüş olarak bildiği Gizem yaşıyordu. Bunu nasıl arkadaşına diyecekti?

"Ee anlat artık!" Dedi Gizem sabrını sınarken. İrem karşısında sulu gözleriyle ona bakarken.  Sabrı kalmamıştı artık.

"Bir saniye" dedi İrem iĺerleyip kapıyı kitleyerek.

Tekrar Gizem'in yanına oturup sabırsızca bakan gözlerine odaklandı.

"Başlıyorum." Derin bir nefes aldı İrem. Anlatacağı şeyler hafızasını geri getirebilirdi ya da işe yaramazdı.

"Yiğit Kutay senin ilk aşkın, ilk sevgilin ve bekaretini alan kişi. " Dedi cümleye doğru başladığını umarak. Gizem kaşlarını kaldırarak baktı İrem'e. Devam etmesini bekledi.

"Yiğitle sen benden de önce arkadaşsınız. Aileleriniz de yakındı. Ben sizin mahalleye taşınınca senin en yakın arkadaşın oldum. Orduluyuz seninle. Yiğit ve sen oldum olası hiç ayrılmadınız Gizem. Küsmeyi bile beceremezdiniz. Senin hayatına ondan başka erkek onun hayatına da senden başka kız girmedi." İrem nefes alıp Gizem'e baktı. Gizem'in gözlerindeki şaşkınlık okunur derecedeydi.

"Fakat, o kazadan sonra çok şey değişti Gizem. Sen değiştin."

"Hafıza kaybı" diye düzeltti Gizem. İrem başıyla onaylayıp konuşmaya devam etti.

"Haklısın hafıza kaybı. 2,5 sene önce ailenle bir kaza geçirdin Gizem. Arabanız nehire uçtu. Ailede hepiniz öldü dediler. Ta ki ben seni Ordu da bir hastanede bulana dek. Oraya nasıl geldin bilmiyorum. Tahminimce birisi seni bulmuştu. İlk işim sen ordan çıktığında adını değiştirmek oldu." Gizem kaşlarını çatarak baktı. Ne yani adı Gizem değil mi?

"Adım ne? Soyadım ne?" Dedi Gizem.

"Masal Kayalı" dedi İrem dudaklarını birbirine bastırarak. Gizem kaşlarını kaldırdı.

"Adını değiştirdikten sonra 3 ay rehabilitasyon merkezinde kaldın. Sonra seni alıp İstanbul'a getirdim. Ailem senden habersiz. Herkes seni öldü biliyor Masal."

"Bana Gizem de!" Dedi Gizem sertçe. İrem başıyla onayladı. Gözlerini kapatıp geri açtı. Arkadaşını kaybetmekten o kadar korkuyordu ki.

"Sonrasında sen kendini içkiye, erkeklere verdin. Her gün beni hatırlaman umuduyla geçirdim Gizem. Ama hatırlamadın. Yiğiti hatırladın. Beni hatırlamadın" İrem'in sesi sonlara doğru kırgın çıkmıştı.

"Belki beni gün yüzüne çıkarsaydın daha çabuk hatırlardım İrem? Nasıl bir arkadaşsın sen? Nasıl bir kişisin böyle. Şimdi nasılım? Erkeklerin altından kalmak istemeyen birine çevirdin beni!" Gizem saç diplerini çekti.

"Beni sen bu hale getirdin!" Dedi İrem'i iterek. İrem birkaç adım geri savruldu. Arkadaşını kaybediyordu

"Gizem sana yeni bir hayat başlatmak istedim. Kahretsin beceremedim" Dedi İrem elleriyle yüzünü avuçlayıp.

"Beni bataklığa soktun İrem!" Gizem ellerini iki yana açarak konuştu. Sinirliydi. Arkadaşı-sözde en yakın arkadaşı- hayatını mahvetmişti.

"Ö-zür dilerim"

"Özür? Ahaha güldürme beni İrem birde özür mü diliyorsun!" Gizem'in gözleri ateşle kavruldu. Mavi gözleri dumana dönüşür gibi parlamıştı.

"Yiğit nerde?" Dedi tek kaşını kaldırarak. İrem şaşkınca baktı.

"O-o bilmiyorum."

"İrem nerde! Yiğit nerde!"

"Ordu da bilmiyorum Gizem. Ben özü-r dilerim" Gizem sinirle arkasında İrem'i bırakarak odadan çıktı.

Karşısında Kenan'ı gördüğünde yüzüne bakmadan kapıya yöneldi. Hızla merdivenleri inerken başının dönmesini umursamadı. Aşağıda gördüğü arabasına bindi.

Orduya gidecekti. İlk uçakla. Yiğiti bulacaktı. Aptalcaydı belki fakat onu hatırlamıştı. Kokusunu gülüşünü hatırlamıştı. Duyguları hissedilebilir bir şekilde ortadaydı.

Kenan'ı umursamayacaktı. Onu barda tanımıştı. Birşey hissetmeyi deneyebilirdi fakat beyni Yiğit'i bulmasını emrediyordu.

Geç kaldığı için üzgünüm. Ayrıca kısalıģı için de. Biliyorsunuz iki hikaye birden yayınlıyorum. Birde kuzenim ameliyat oldu önemli bir ameliyattı. Onunla kalmak zorundayim. İyi geceler :)

GİZEM #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin