11. BÖLÜM

124 18 6
                                    


-11-

Gizemi kendi evime getirmiştim. Uykusunun masumluğundan hiçbirşey kaybetmemişti. Güzel kıvrımlı kirpikleri her zaman ki gibiydi, yada ince dudağı. Ha dudağının buruşukluğunu saymassak.

Elimi başımın altında koyarak yatakta ona dönüp yüzünü incelemeye devam ettim. Neden ona doyamıyordum? Neden onu sürekli istiyordum.  Pürüzsüz cildine baktım.

Acaba Nasıl hissediyordu? Geçmişi kayıp olan birisiydi sonuçta. Nasıl hissediyordu? Güven zorluğu çekmesi gerekirken rahatlıkla insanlarla iletişim kuruyordu. Belki bu şekilde teselli ediyordu kendini dedi iç sesim. Hayır demem başımı sallayarak. Adamların altında yatarak bunu mu yapacaktı? Hayır.

Gözleri kırpışırken gülümsedim. Sarhoş olmanın verdiği tat uyandırmıyordu. Yataktan kalkıp dolabın başına ilerledim. Gömleğimi çıkarıp dolaptan pijamalarımı çıkardım. Pantolonu sıyırıp pijamayı giydim. Pijamadan kastım da tişört ve eşofmandı.

Yatağa ilerleyip Gizem'in yanına yattım. Üzerinde ki kıyafet onu rahatsız ederdi. Derin bir nefes vererek yataktan geri kalktım. Dolaptan tişört çıkarıp Gizem'in yanına ilerledim. Üzerindekileri çıkarıp tişörtü giydirdim. Çıplak bacağına elim dediğinde sıkıca bileğimi kavradı.

Parmak boğumları bileğimi sıkmaktan beyazlamıştı. Sinirle nefes alıp veren sesi kulaklarıma doldu. Gözlerimi ona çevirdiğimde gözleri açık ve bana sinirle bakıyordu.

"Sakın.bana.yaklaşma!" Dedi dişlerinin arasından. Kaşlarımı çattım. Neden bu kadar korkmuştu? Yutkundum. Elimi bacağından çekip yanına ilerledim. Boş bir ifadeyle suratıma baktı.

"Kenan?" Dedi ağlamaklı ses tonuyla. Yüzümü incelemeye devam ederken kendime geldim.

"Korkma." Dedim kendime çekerken. Duyguları olmayan birine korkma diyordum. Başını göğsüme koyup okşadım.

"Neden bu tepkiyi verdin?" Dedim ellerimle yüzünü avuçlayıp. Mavi gözleri bana korkuyla bakıyordu fakat o bunu bilmiyordu.

"Kenan..." dedi fısıltıyla yüzümü inceleyip. Devam etmesi için bekledim.  "Ben kesik kesik birşeyler görüyorum" dedi gözleri kızarırken.

Hala korkuyla bakmaya devam eden gözlerine baktım. Fazla korkak bir kadındı. Bunu bilmiyordu fakat öyleydi. Alnını alnıma yasladım.

"Ne gördün güzelim anlat bana" Dedim korku dolu mavi gözlerine bakarken. Yutkundu.

"A-araba.." dedi titreyen sesiyle. "Bir nehir...çığlık duyuyorum" Elleriyle kulağını kapatıp ileri geri sallanmaya başladı. Ayağa kalkıp masadan telefonumu aldım.

"İrem'in numarasını yaz buraya güzelim" dedim telefonu uzatıp. Titreyen elleriyle numarayı yazıp bana uzattı. Arama tuşuna basıp odanın kapısına ilerledim. Onun yanında konuşmayalıydım.

Gizem nerdesin gerizekalı!

"Benim Kenan" dedim sesim ciddileşirken.

Kenan? Gizemin telefonu sende ne arıyor?  Yoksa bütün gün beraber miydiniz? O aptala söyle beni kaç saat merakta-

"İrem sus. Gizem şuan iyi değil"

Ne? Iyi değil mi! Nerdesiniz siz?  Neden bana söylemiyosun iyi olmadığını

"Adresi mesaj atıcam çabuk gel" dedim uzatmayarak. Onay veren sesini duyduğum da telefonu yüzüne kapattım. Mesaj bölümüne girip adresi mesaj attım.

Telefonu koltuğa fırlatıp odaya ilerledim. Gizem bıraktığım gibiydi. Tek farkı titremiyordu. Yanına ilerleyip oturdum. Önüne düşen saçı kulağının ardına sıkıştırdım.

Geçmişi onu korkutuyordu diye düşündüm. Geçmişi onu ürkütüyordu. Ne yaşamış olabilirdi ki?

Geçen yarım saatin ardından çalan kapıyla uyuyan Gizem'i bırakıp kapıya ilerledim. Kapıyı açtığımda nefes nefes kalmış bir İrem ve arkasında da bir adam vardı.

"Gizem nerde" Dedi nefes nefese konuşurken. Elimle yatak odasını işaret ettiğim de gözümün içine soğuk bir bakış attı. Bir adım geri çekilerek yol verdim.

Arkasında ki adamda içeri girdiğinde kapıyı kapatıp yatak odasına ilerledim. Gizem hala uyuyodu. İrem yatağın yanına oturup Gizem'in saçını okşadı.

"Ne oldu?" Dedi başını bana çevirip.

"Birşeyler hatırladığını söyledi, üzerini giydirirken bileğimi sertçe tuttu" Dedim açıklamaya çalışırken.

***

İrem Kenan'ın anlattıklarını sonuna kadar dinledi. Aslında şaşkındı çünkü Gizem'in geçmişini bilmesine şaşırdı. Gizem'e geçmişini anlatmamıştı. Aslında Gizem'in tek bildiği ailesini bir kazayla kaybettiğiydi. Eğer geçmişini hatırlarsa araları bozulacaktı. Ona anlatmadığı birsürü şey vardı.

Gizem'i en baştan başlamak istemişti. Onun geçmişini unutmasını mucize olarak görmüştü. Fakat şimdi hatırlamaya başlıyordu.

İrem Gizem'in uyanma sesiyle ona döndü. Gizem baygın vücudunu zar zor kaldırarak karşısında ki İrem'e baktı. Arkadaşı ona endişeyle bakıyordum. Anlatmalı mıydı? Eğer anlatırsa Gizem onu affetmezdi. Sonuçta onu eksik bilgilerle hayata devam ettiriyordu. Asıl gerçeği bilmeli miydi?

Arkadaşlıkları bozulsun istemiyordu İrem. Ne de olsa uzun bir arkadaşlıkları vardı. İrem Gizeme baktı. Anlatabilirdi. Onu şimdi kaybetsede söylemeliydi.

GİZEM #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin