Bölüm 17: Ferzat

26 3 31
                                    

Selam dostlar. Bakalım Sinem bu mühür belasın dan nasıl kurtulacak? Yeni karakter bizim için ne ifade ediyor. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Sinem

Afra yla orman yoluyla kulübe den uzaklaşıyorduk. Ama hala Afra nın gözü elim de ki kınadaydı. Afra yı ilk defa çok gergin görmüştüm. Artık çok türü yürü yol hiç bitmiyordu. Afra bana bakarak sakın durma yoksa ben bile kurtaramam seni demişti.

Buradan kurtulmak için durmamam lazım dı. Afra ya nereye gidiyoruz diye sorduğum da sen tanıyorsun ben değil cevabını almıştım. Orman dan çıktığımız da yol gibi bir yere gelmiştik.
Afra bana bakarak

"Seni buraya nasıl getirdiler?"
"Sürükleyerek."
"Sadece sürükleyerek buraya kadar getirseler bir kaç çizikle kurtulamazdın."
"Geri kalan hiç birseyi hatırlamıyorum."
"Çok yardımcı olduğun için teşekkürler."

Gerçekten çok sitemkar bir kişiliğe sahipti. Beni buraya getirmeleri cok uzun sürmemişti. O sırada Afra bana zaten sizin ev uzak değil ama ormanın içi riskli o yüzden eve gitmek biraz yorucu olacak. Afra yı mecburiyetten onaylamıştım. Yürümeye devam ediyorduk.

Akşam bastığın da Afra bana gülümseyerek 2 saat kaldı demişti. Bende ne diye bağırmıştım. Benim bu tepkime kısa bir kahkaha atmıştı. Korkma 1 saat var biraz eğlenmek istedim. Bunla nasıl anlaşacaktık.

Yürümeye devam ederken Afra birden durdu bir sorun var dedi. Yanımızda ki cinlerde paniklemişti. İçlerin den bir tanesi çok yakındalar demişti. Afra yanında ki cine çabuk hazırla demişti. O cin hızla yere bir şeyler çiziyordu. Çizerken dualar okuyordu. Çizim tamamladığın da Afra bana gir oraya ne olursa olsun sakın çıkma demişti.
Ben neden kaçmıyoruz dediğimde ise Afra bana mümkünse sen zekanı çok kullanma yazık demişti. Gerçekten laf sokmadan duramayan biriydi. Bana bağırarak dediğimi yap demişti. Girmiştim çembere

Afra kılıcını çekip diğer cinlerle beraber çemberi sarmışlardı. Yaklaşan sesleri ben de duymaya başlamıştım. Giderek yaklaşıyorlardı. Afra ve cinler de kendini savaşmaya hazırlıyordu.
"Geldiler."

Bu ses le bağırarak karanlığa doğru koştular. Afra da bana ne olursa olsun kimi görürsen gör çıkma demişti. Çığlık sesleri yükseliyordu. Sesler birbirine karışmıştı. Çok korkuyordum. Amita yı Karşım da bana sırıtarak yaklaşırken görünce o korkum artmıştı. "Küçük kızımız da buradaymış."

Etrafın karanlığından sadece onu görebiliyordum. Bana doğru yaklaşıyordu. "Ne oldu nerede o Rabbin? Hadi gücü yetiyorsa alsın elimden seni."
Yanıma kadar geldiğin de öfkeyle bana bakıyordu. Çık o çember den diyerek bağırmaya başladı.
"Ne oldu Rabbi ne değil de çembere sığınıyorsun. Sende biliyorsun sana yardım edemeyeceğini."
Amita öfkeyle bana bakarken birden nefesi kesildi. Karnının ortasından kılıç çıkmıştı. Ağzından da kan çıkmaya başladı.
"Çok konuşuyorsun. Aynı baban gibi"
Afra Amita yı öldürmüştü. Ve bundan zevk alıyor gibiydi.

Bir ses kızım diye çığlık atmıştı.
Bu son hızla gelen Tamina ydı  Afra oflayarak sen de gel demişti.
"Önce kocamı sonra kızımı öldürdün. Seni paramparça edicem pis cinnia"
"Yanlış önce kocanı sonra kızını şimdide seni öldürdüm."
Tamina ve Afra birbirine saldırmıştı. Tamina Afra ya yumruk atmaya kalkıştığın da Afra onun yumruğunu karşılayıp çok sağlam bir yumruk indirmişti. Tamina sersemleyince Afra vakit kaybetmeden göğsüne tekme atmıştı. "Artık çok uzatmayacam" Afra kılıcını Tamina nın kalbine sokmuştu.  Tamina yere düşüp can çekişmeye başladı. Afra da güçlü bir gülümseme attı.

Afra intikam konusunda en az onlar kadar acımasız olabiliyordu. Afra etrafına baktığında biraz paniklemişti. Karanlığın içine kılıcıyla tekrar dalmıştı. TAhmini yarım saat sonra Afra ve 5 cin çemberin etrafını sarmıştı.  Boaz ve bir orduya yakın cin bizim tarafa öfkeyle bakıyordu. Afra hariç diğer cinler biraz panik gözlerle karşı tarafa bakıyor du. Boaz yanında ki cinlere saldırın diye bağırmıştı. Afra ve arkadaşları da atağa geçmişti ama onlar gerçekten çok kalabalıktı.

İki tarafta birbirine yaklaştığın da birden geri çekilmeye başladılar. Afra ya neredeyse 10 dan fazla ordu yardıma gelmişti. Baya bir kalabalık olmuşlardı. İçlerinden biri çıkıp.
"İki taraf tan da kan dökülmesin daha fazla burada bitirelim."
"Bu kız benim, kınası yakıldı"
O cin Afra ya baktığın da Afra ona istek dışı olduğunu söylemişti. O da tekrar o tarafa dönüp.
"İster savaş ister barış ama size o insan kızını vermem."
"Şimdilik siz kazandınız ama ant içerim ki o kızın dünyasında sadece ben olacam."
Öfkeyle hepsi gitmişti.

Afra o cine gülümseyerek;
"Geldin."
"Gelmem mi sandın."
"Bilmem belki"
"Senin olduğun her yere her şartta gelirim Afram"
Afra ona güzel bir gülümseme atmıştı.
Sonra benim yanıma gelerek kendini tanıtmıştı.
"Ben kulyas kabilesin den Ferzat Lamia annem gibiydi o sizi Afra ya emanet ettiğine göre benim de emanetimsiniz. Bu gördüğün güzel ve nazlı cinnia Afra nın  nişanlısıyım."
Afra gülümseyerek yere bakmıştı. Biraz utanmış gibiydi.

Ferzat Afra ya istersen ben de eşlik edim demişti. Afra da gülümseyerek memnuniyetle demişti. Gerçek ten birbirlerini çok seviyordular. Afra ona o Afra ya aşkla bakıyor du.

Eve vardığımızda Afra Ferzat ile dışarı çıkmıştı. Bende Gizem e çok güçlü sarılmıştım. Gizem ağlamaya başlayınca ben de ağlamaya başlamıştım. Murat ta gülümseyerek bizi izliyordu. Sonra o da yanımıza gelerek çok şükür iyisin demişti. Ve bana gerçekten çok güçlü sarılmıştı.
"Sen olmadan yapamazdım."

Ferzat

Muraaaaaat sen ne dedinnn Hikayemiz bitti oy ve yorumlarınızı bekliyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Muraaaaaat sen ne dedinnn
Hikayemiz bitti oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Yalnızlığın Ardında ki SırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin