Bölüm 18: Afra nın Kınası

39 4 72
                                    

Neden 3 bölüm sadece mutluluk temalı olmasın?

Murat beni epeyce şaşırtmıştı. Ama bozuntuya vermek istememiştim. Nedense onun bu sözü beni de biraz mutlu etmişti. Afra ve Ferzat içeriye gülümseyerek girmişti. Resmen ikisinin de gözleri gülüyordu. Sonra Azze de göründü. Onlara gülümseyerek zamanı geldi demişti.

Üçümüz birşey anlamamıştık. Ama Afra yla Ferzat çok mutlu görünüyorlardı. Ama Afra nın suratı sanki mutluyla hüzün karışımı birşey di. Herkes uyumak için yataklara yöneldiğin de Ferzat Afra ya görüşmek üzere diyerek ayrıldı. Afra arkasın dan sabırsızlıkla demişti.

Dışarıya baktığım da Afra ıslak gözlerle oturmuş yıldızları izliyordu. Cesaretimi toplayıp yanına gittiğim de hemen gözlerini sildi. Bir sorun mu var demişti. Ona hiç bir sorunun olmadığını söylediğim de ise bana kaşlarını çatarak geri dön demişti.

Ona neden üzgün olduğunu sormuştum. Bana seni ilgilendirmez diyerek çok ters bir cevap vermişti. İçinde bir yerde öfke var dı. Ben de ona öfkeni çok fazla için de tutma demiştim.

Bana öfkeyle bakarak eminmisin demişti. Gözleri alev alev yanmaya başlamıştı. Bu beni baya korkutmuştu. Ona öfkesinin ne olduğunu sorduğum da ise sen çok iyi bilirsin diyerek bana saldırmıştı. Karnıma vurup bütün nefesimi kesmişti.

Ağaca firlattığın da ise nefessizlikten mosmor olmuştu yüzüm. Boğazım dan tutup beni havaya kaldırmıştı. Nefes alamıyordum. Bırakmazsa ölecektim. Dua okumaya başladığım da ise beni yere fırlatıp salak bende müslümanım demişti.

Ben de nefes almaya çalışıyordum. Ama Afra durmamıştı. Tekrar bana doğru tekrar dan hareket yaptı. Kılıcını boğazıma dayamıştı. Gözleri öfkeyle kabaran Afra bana bakıyordu. Gözleri sulanmıştı. Sesi titrek çıkmaya başlamıştı.

"Ben annemi çok özledim."

Bu söz boğazımı düğümlemişti. Afra hala Lamia nın yokluğuna alışamamıştı. Gerçi kim annesinin yokluğuna alışabilirdi ki ona çok üzgün olduğumu söylemiştim.

"Hayır hayır senin suçun değildi. O ahmak hocanın suçuydu. Hakettiğini buldu."
"Neden öfken uğruna canlar alıyorsun?"
"Öfkem uğruna değil intikam uğruna"
"Bana öfkeli olduğunu zannediyordum."
"Öyle zaten ama ilk sefer ki gibi değil."
"Peki ya ne değişti?"
"Düşünmek sen de deneyebilirsin arada, faydalı birşey."
"Ben zaten düşünen biriyim."
"Pek sanmıyorum. Fazla dik başlısın. Bu özelliğin biraz bana benziyor. Tek farkımız sen düşünmeden ben düşünerek hareket ediyorum."
"Hakkım da ki fikrini ne değiştirdi."
"Annem nedense seni çok seviyordu. Ölmeden önce bile seni bana emanet etti. Sen bana emanetsin ve annem den kalan en büyük hatırasın tabi birde kılıcım."
"Seninle gerçekten tam anlamıyla hiç tanışamadık."
"Zamanla tanırsın hadi içeri gir arkadaşlarını çok bekletme verdiğim hasar için de kısmen özür dilerim."

Içeriye giderken gözüm Afra ya ilişti.
Ağlıyordu içim paramparça olmuştu. İçeriye girdigim de Gizem le Murat ne oldu diyerek yanıma koşmuşlardı.
Onlara hiç birşey demeden oda ya girmiştim. Gerçekten Afra nın dinmeyen bu üzüntüsü beni kahrediyordu.

Yalnızlığın Ardında ki SırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin