FATİİİHH!!!!!!!!!
Ben daha olayın şokunu atlatamadan hayvan beni sırtına attığı gibi hızlı adımlarla yürümeye başladı. ben bırak beni diye çırpınıyordum. bi ara bırak yoksa çığlık atarım diye tehtid ettim. ama şeyine bile takmadığına eminim. Birazdaha yürüdükten sonra beni arabanın arka koltuguna bildiğin fırlattı oda hemen yanıma oturup kapıları kilitledi.
Yüzüme uzun uzun baktı bi ara elini kaldırıp yanağıma götürücektiki ben dokunma baka diye elini ittim. kafasını üzgün bi şekilde sallayıp sürücü koltuguna geçti.
Ben hala ona boş boş tehtidler savururken bu kez yüzünde alaycı bi gülümseme vardı. birinin beni görmesi için dua ediyordum. kafamı kaldırdığımda asrının karşıdan geldiğini gördüm. ama okadar hızlı geliyordiki beni görmesi nerdeyse imkansızdı. ben bi umutla cama vurup 'asrııınn burdayıım asrııınn' diye bağırmaya başladım. ama tabiki görmemişti. kafası oynamamıştı bile pür dikkat yola bakıyordu.
İşte o an bittiğimi anlamıştım. Gerçi ailem eve dönmediğimde endişelenip polise haber verirlerdi ama ohooooo yani. ozamana kadar o bana tecavüzmü ederr yoksa öldürürmü orasını allah bilir.
'bana alışsan iyi olucak aşkım, çünkü uzun sure birlikteyiz' al işte mal.
onun kafası yola dönük, her ne kadar göremicek olsada gözlerimi devirdim 'bana aşkım demeyi kes. Ailem polise haber vermiştir bile kendine kaçıcak bir yer bulsan iyi edersin' dedim.
iğrenç gülümsemesiyle kaplandı tekrardan yüzü 'ben nereye gidersem sende benimle geliceksin' derin bir nefes alıp 'sen artık benimsin gül, sadece benim' dedi aldığı nefesi verirken. Cevap verme gereği bile duymadım .
Beni harabe bir eve getirmişti. al işte fakir yaa. evin camlarının bazıları kırıktı. poşetle kapatılmıştı kırık yerler. Arabanın kapısını açtı benim çıkmamı bekledi. tabiki kendi isteğimle çıkmadım. sinirlenmiş olucakki kolumdan tuttuğu gibi tek hamlede arabadan çıkardı beni.
'ya kolum acıyor malmısın, bıraksana beni' diye bağırdım.
cevap vermedi beni eve sürüklüyordu. evin içine girdiğimizde etrafa göz gezdirdim. Tek kelimeyle berbattı evde bi masa 2de kanepe vardı. beni kanepelerden birine fırlattı sonra içeri gitti ben fırsattan istifade ayaklanmıştım ama sığır elinde iplerle içeri girdi
'bir yeremi gidiyorsun' dedi. Ama bana bunu gerçekten sormuştu. anlamaz bakışlarla ona bakarken
'salakmısın tabiki kaçmaya çalışıyordum' dedim.
Dişlerini göstererek sırıttı 'seni gerçekten çok özledim' dedi. gözlerimin içine duygu dolu bakışlarıyla bakarken. ben kusma haraketi yapıp sert bi şekilde kanepe oturdum. oda gülüp kafasını salladı yanıma geldiğinde elindeki iple ellerimi ayaklarımı bağladı. Yüzüne bile bakmıyordum.
bana 'karnın açmı' diye sordu. cevap vermedim.
kaç saat oldu bilmiyorum ama hava aydınlanmaya başlamıştı. Ben bütün gece uyumamıştım artık gözlerim acıyordu. ama uyumak istemiyordum çünkü korkuyordum. sanki uyanıkken bişey yapamicak. böylede malım işte ama yinede uyanık olmak bana güven veriyordu.
O horul horul karşımda uyumuştu. bütün gece ipleri çözmeye çalıştım ama elimi kıpırdattıkça ip ellerimi kesiyordu. fatih hayvanı gözlerini araladığında o iğrenç gülümsemesiyle esnedi ve 'günaydın aşkıım' dedi. ay allahım kusucam glb.
cevap vermediğimi görünce devam etti 'sen uyumadın mı hiç' diye sordu. yine cevap vermedim. 'neden uyumadın, korktun mu yoksa' diye güldü. ısrarla cevap vermiyorum 'korkma bişey yapıcak olsam sen ayıkkende yaparım' dedi kahkaha atarak. AL İŞTE.
Oturduğumuz odayı terk ederken ben resmen gözlerim açık uyuyordum. artık dayanıcak halim kalmamıştı. kendimi uykunun kollarına bıraktım.
✸✸✸
kac saat, kaç gün uyudum bilmiyorum ama gözlerimi hafif araladığımda hava kararmıştı. Ve fatih dikkatle beni izliyordu. ben hemen yattığım yerden iplerin izin verdiği kadar doğruldum. hala beni izliyordu. sarhoşmu lan bu ? yerinden kalkıp bana dogru yalpalayarak geliyordu.
sarhoş amınakoyim. napcam lan ben şimdi. telaşla etrafıma bakındım belki kafasına geçireceğim bişey vardır diye. o bu sırada hala üstüme geliyordu.
'neden gül'
ha ? anlamaz gözlerle ona çevirdim gözlerimi. 'neden ? neden beni sevmedin ? pişmanım dedim sana yaptığım şeyler için, ama sen dinlemedin bile' dedi. Elini gözlerine götürüp yaşlarını sildi 'ama şimdi benim olucaksın' dedi yanıma geldiğinde.
Tam anlamıyla sıçmıştım. Artık ailemin polise haber vermesine yada polislerin beni bulmasına gerek yoktu. Ben korkudan bağırmaya başlamıştım. ama dinlemiyordu. ellerimi ayaklarımı çözüp üstüme kapaklandı ben gözlerimi kapatmış 'hayır fatih hayır yapma lütfen' diye kafamı sağa sola sallıyordum.
boynumdan öpmeye başlamıştı bi elide bacaklarımı okşuyordu, okşayarak belime geldi eli ordanda gögsümü sıktı. artık çığlık atıyordum ellerimle onu itmeye çalışıyordum. üstümdeki gömleğimi yukarı sıyırıp gögüslerimi öpmeye başladı. ben bi yandan ağlayıp bi yandan yapmaa diye çığlık atıyordum. sütyenimide çıkarıcaktıki. kapının sert bi şekilde açıldığını aynı sertliklede fatihin üstümden alındığını hissettim. Ben deli gibi aglıyordum. 'bittin oğlum sen' diye bi ses duydum. Duyduğum ses asrınındı.
Ona 'seni piç kurusu' diye kükrüyordu. ardı ardına yumruklarını indiriyordu. fatih yumrukların etkisiyle çoktan kendinden geçmişti. Ben hala deli gibi ağlıyordum. Asrın bana kısa bi bakış atıp ellerini fatihin üstünden çekti benim yanıma geldi. gömleğimi kapatıp yattığım yerden beni kaldırdı.
'Sana bişey yaptımı' diye kükredi .Kafamı güçlükle hayır anlamında salladığımda beni kendine doğru sertçe çekti ve bana öyle sıkı sarıldıki sanki yaşadığım üzüntü onun sarılmasıyla küçülmüştü.
'şşşş tamam geçti' dedi saçlarımı okşayarak. sonra alnımdan beni öpüp 'ben burdayım güvendesin, artık sana kimse zarar veremez' dedi. gerçekten kendimi aşırı güvende hissettim ona daha sıkı sarıldım. Nedense sarılınca onun gülümsediğini hissettim.
Bana üstündeki montu giydirip kucağına aldı. Ondan beklenmeyen şekilde bana kibar davranıyordu. Ben kafamı boynuna yaslamıştım aglamam iç çekişlere dönüşmüştü. oda arada bana rahatlatmak amacıyla şşş diyordu.
arabasına geldiğimizde beni rahatsız etmeden kapıyı açtı ve kibarca ön koltuğa oturttu. hızla oda arabaya bindi. klimayı açtı titriyordum ya soğuktan yada olayın şokundan bilmiyorum.
Bana baktığını farkettim ve kafamı ona çevirdim. güven veren bakışlarıyla bi süre bişey söylemeden beni süzdü. sonra gaza bastı. yol boyunca bana hiç bişey sormadı hatta yüzüme bile bakmadı. kibarlığı bu kadardı tabi. ne bekliyordunki gül. Çocuk senin için çok sey bile yaptı. hemen umitlenecek kadar malsın işte.
Eve geldiğimizde teşekkür konuşması yapamicak kadar yorgundum sadece yüzüne baktım. gözlerimi yüzünden çekip kapıyı açıcaktım ama beni kolumdan tuttu anlamayan gözlerle ona bakarken. elini boynuma götürüp endemden kavradı beni banş parmağıyla sanki onun öptüğü yerleri siliyormuş gibi ellini gezdirdi gözlerimin içine bakıp 'burdan mı öptü seni' dedi. utançla başımı yere eğdim. Boynuma uzanıp dokunduğu yeri öptü ve önune döndü hiç bişey demedi öylece önune bakıyordu ben utançtan kıpkırmızı olmuştum şaşkınlıkla ona bakarken arabadan indi. Benim kapımı açıp elini bana uzattı elimi elinin içine koyup dışarı çıktım.
Bi eli belimdeydi beni eve götürdü. kapıyı babam açtı annemde gözleri yaşlı bi şekilde hemen arkasında annemle babam beni kucaklarken tekrar ağlamaya başladım. annem beni içeri götürürken babam elini asrının omuzuna koymuş ona bişeyler söylediğini gördüm.
O sadece bana bakıyordu..
Sadece beni izliyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEYLAN
Teen Fiction'Bu zamana kadar çok acıyı tattım, ama inan hiç biri insanın elinden gelen her şeyi yapmasına rağmen hiç bir gerçeği değiştirememesi kadar acıtmadı ceylan'