Multi:Eda&Gül
Yiğit sanyalyesini devirerek hızla yerinden kalktı kızgın boğalar gibi burnundan nefes alıp veriyordu ve ellerini yumruk yapmıştı. Onu ilk defa böyle görüyordum bu yüzden olmalı ki şaşkınlık ve üzüntümün üstüne bide korku eklenmişti. Yiğit sinirli bir şekilde urasa doğru giderken bende korku dolu gözlerle asrına bakıp yerimden kalktım. Kalkmamla yiğitin urasın çenesine yumruğu vurması bir oldu. Çığlık atarak ağzımı kapattığımda asrın yerinden fırlayıp kavga eden yiğit ve urasın yanına gitti. Deli gibi ağlama isteğiyle doluydum ama sadece doluydum bunu faaliyete dökemiyordum. Sanırım bunun yaşadığım şoklanda bir alakası olabilirdi.
'Sen mi söyledin lan' yiğit tek eliyle urasın yakasından tutup sarsıyordu.
'Ben söyledim lan evet ben söyledim' Yiğit bir yumruk daha geçirdi urasın çenesine
'Gerçekleri bilmeye hakkı vardı yalanlarla mutlu olamaz' Yiğit bi yumruk daha geçirdi 'sanamı kaldı gerçekleri söylemek ibne' bir yumrukda elmacık kemiğine vurdu. Ben uras yumruk yedikçe bir adım geriliyordum sanki yumruğu ben yemişçesine. Şuan ellerim hala ağzımda duvara yaslanmış bir şekilde olanları izliyordum.
Uras yiğitin kollarından tutup sert bir şekilde yiğiti ittirince yiğit bir iki adım gerilemek zorunda kaldı. Uras tam atak yapıcaktıki 'neler oluyor burda' diye kantine müdür ve bir kaç öğretmen girdi. Müdürün gözleri yiğitte urasta ve kavga boyunca hiç sesi çıkmayan asrının üstünde gezindikten sonra bende takılı kaldı. Nasıl korkmuş görünüyorsam artık şaşkınlıkla 'gül' dedi. Tüm gözler bana döndüğünde korkudanmıdır nedir ayaklarımın bağı çözülüverdi ve ben duvarda yavaşça kayarak yere yığıldım. Uras hemen yanıma koşup
'iyimisin kuzum' yüzümü ellerinin arasına alıp 'korkma iyiyim ben' saçlarıma bir öpücük kondurup 'iyiyiz' dedi ve beni gögsüne çekip sarıldı.
Göz ucuyla etrafıma baktığımda tüm okulun kantinin etrafına toplandığını farkettim ve benim bu kalabalıkta ilgimi çeken sadece bir çift göz vardı bana endişeyle bakan asrının gözleri.
Urasın kucağında kantini terk ederken hala asrına bakıyordum. Güven verircesine gülümsediğinde urasın değilde onun kucağında olmak istediğimi farkettim.
Uras benimle birlikte kızlar tuvaletine girip öylece beklemeye başladı 'burası kızlar tuvaleti' diye mırıldandım.
'hatırlatmasan olmaz dimi'
Bu söylediğine tebessüm edip beni kucağından indirmesini bekledim. Gözlerinin içine baktım farkına varması için ama oda sadece gözlerimin içine bakmakla yetindi. Avucumu açıp
'tükürde bari yüzümü yıkıyım uras' dedim göz devirerek
'ha'
'indir benide yüzümü yıkayayım'
'haaaa pardon ya dalmışım'
Beni yere dikkatli bi şekilde bıraktığında gözlerimi tekrar devirip musluğu açtım. Soğuk suyu yüzüme çarptığımda gerçekten iyi hissettirmişti. Yüzümü peçeteye kurulamak için doğrulduğumda Uras aynadaki yansımamdan hala bana bakıyordu hayırdır der gibi kaş göz yaptığımda tepki vermedi. Tekrar göz devirip elime peçete alıp yüzümü sildim. Uras hala bana bakıyordu
'ne bakıyorsun öyle' diyip yüzümü ona döndüm.
hipnozdan çıkmış gibi gözlerini kırpıştırdı 'bir şey mi dedin'
'izin verirsen lavaboyu kullanıcam'
'ney' kazık gibi hala önümde dikiliyordu.
'Uras tuvaletteyiz ve çişim geldi tamam mı çıkta yapayım'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEYLAN
Teen Fiction'Bu zamana kadar çok acıyı tattım, ama inan hiç biri insanın elinden gelen her şeyi yapmasına rağmen hiç bir gerçeği değiştirememesi kadar acıtmadı ceylan'