🌱5🌱

1.4K 103 282
                                    

Sabaha gözlerimi belime sımsıkı sarılmış kollar ile açtım. Jin'in yanımda uyandığı sayılı sabahlardan biriydi bu. Bu an bozulmasın istedim. Hep böyle kalalım.

Biraz daha kolları arasında huzuru tattım. Omegamın alfası ile kucaklaşmasına izin verdim. Daha sonra kahvaltı hazırlamak için odadan çıktım.

Her sabah yaptığım gibi ilk işim Sang min'i kontrol etmek oldu. Yatağına iyice sinmiş uyuyordu. Odada sadece nefes alışveriş sesleri duyuluyordu.

Kapıyı sessizce kapatıp mutfağa girdim. Dolaptan un, yumurta, süt çıkardım. Krep yapmaktı amacım.

Malzemeleri karıştırdım ve istediğim kıvama gelince de önceden ısıtmış olduğum tavaya dikkatlice yaydım.

Aynı zamanda Sang min ve kendim için portakal suyu sıkarken Jin içinse kahve yaptım.

Elimdeki bardağı da masaya koyduğumda biraz uzaklaşıp eserime baktım. Gayet hoş görünüyordu. Geriye birtek evin diğer fertlerini uyandırmak kalıyordu.

Sang min'in odasının kapısını açtığımda, çoktan uyanmış ve etrafa sorgular bakışlar atıyordu.

"Günaydın bebeğim. Kahvaltı hazır elini yüzünü yıka bende babanı uyandırayım."

Baba lafını duyar duymaz gözlerini açtı ve sevinçle ellerini çırptı.

"Babam da mı bizle kahvaltı yapacak?"

"Evet. Niye baban bizimle kahvaltı yapamaz mı?"

Gülerek söylendiğimde ellerini telaşla salladı.

"Hayır öyle demek istemedim. Sadece şaşırdım."

Odaya tam anlamıyla girip önünde diz çöküp ellerini avucuma aldım.

"Bende şakasına sormuştum zaten."

"Ya baba."

"Hadi hadi oyalanma da yüzünü yıka."

Başını  sallayıp odadan koşar adım çıktı. Bende yatak odamıza girdim. jin hala uyuyordu. Yanına yaklaşıp saçlarını öptüm uyanmamasına dikkat ederek. Çünkü hala kızgındım ona.

"Jin uyan artık."

Beni tınlamamış diğer tarafa dönmüştü. Biraz sarstım ve tekrar seslendim.

"Jin."

Anlayamadığım bir şeyler mırıldandı ve gözlerini açtı. Ben daha ne olduğunu farkedemeden elimden tutup beni yatağa çekti. Çevik bir hareketle üzerime çıkıp kollarımı başımın üzerinde tek eliyle kavradı.

Yüzünü yüzüme yaklaştırırken öpmek için hamlede bulundu. Yanağımı yana çevirerek dudaklarımı öpmesini engelledim. Durdu.

"Kahvaltı hazır."

Soğuk sesime anlam verememiş üzerimden çekilmişti. Ne yani dün gece ima ettiği şeyden sonra onu öylece affetmemi mi bekliyordu?

Kahvaltımızı sessiz bir şekilde yaptık. Jin kahvesinden bir yudum alarak bize yöneltti bakışlarını.

"Bugün adaylıklar açıklanıyor."

Onun ve ekibinin uzun zamandır beklediği ödül töreninden bahsediyordu. Bu sene dizisi sadece kore ile sınırlı kalmayıp birçok ülkeye de uyarlanmıştı. Bu törenden elleri  ödüllerle dolu bir şekilde döneceklerine kesin gözüyle bakıyordu herkes. Sang min sevinçle ellerini çırptı.

my ex-husbandHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin