Evden koşar adımlarla çıktım. Aklım almıyordu, nasıl olurda Namjoon çocuğuma zarar verdiğimi düşünebiliyordu. Sang min'in babasıydım ben. En az Namjoon kadar bende düşünüyordum oğlumuzu.
Sokağın hemen başına park ettiğim arabama bindim. Buraya gelirken böyle bir şey duyacağım aklımın ucundan dahi geçmemişti. Namjoonla konuşmak istiyordum, onu boşanmaktan vazgeçirmek. İkimizde birbirimizi bu denli severken ayrı kalmak delilikti bana göre. Ama artık anlamıştım. Bizden olmazdı, istesekte yapamazdık artık. Saygımız yoktu birbirimize. Hassas olduğumuz noktalarımızı bile bile o noktalara atış yapıyorduk.Belki de o haklıydı. Biz artık birbirimize ve oğlumuza zarar vermekten başka bir şey yapmıyorduk.
Clup hous'un önünde durmuş, görkemli binayı izliyordum. İçmeyi pek sevmezdim o yüzden bar gibi yerlerde vakit geçirmek benlik bir iş değildi. I need u'nun ilk bölümün elde ettiği reytingi burda kutlamak istemişti yapımcımız bu yüzden istemeden de olsa clup hous üyeliğimi yaptırmıştım. İlk gelişim o zamandı. Ondan sonra uzun bir süre gelmemiştim. Arabayı park edip, indim. Pekte hevesli olmayan adımlarla içeri girdim. Girişte üyelik kartımızı kapıda duran görevlilere göstermek zorundaydık.
Gürültülü mekana girince ister istemez yüzümü buruşturdum. Mekanın üst katında olan, genellikle tek takılan kurtlar için ayrılmış odaya geçtim. Burası camla kaplı küçük odalardan oluşuyordu. Tek kişilik odalar olduğu gibi üç dört kişilik odalarda bulunuyordu. Burdan bakınca mekanın her yerini görebiliyordunuz. Odalarda mini dolaplar vardı ve bu dolaplara envayi çeşit içki.
İçkiler hakkında pek bir bilgim yoktu, dolaptan elime geçen ilk içkiyi aldım ve bardağa gerek duymadan kafama diktim. Elimin tersiyle ağzımın kenarından akan damlayı sildim. Bir yudum, bir yudum ve bir yudum daha. Şişenin dibini görene dek içtim. Dolaptan bir şişe daha çıkardım.
"Biraz hızlı gidiyor gibisin."
Kulağıma ilişen tanıdık sesi umursamadan içkimden büyükçene bir yudum aldım. Joo hyun dolaptan bir şişe alıp yorgun bedenini yanıma attı. I need u'nun çekimlerinde tanışmıştık fakat çok iyi bir ikili olmuştuk. Arkadaşlığını seviyordum.
"Affetmedi mi?"
Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Onu da anlamak lazım. Çok sıktın onu son zamanlarda. Özel hayatına saygın kalmadı neredeyse. Anlamıyorum ki neden bir anda bu kadar kaba bir alfaya dönüştün?"
Keskin bakışlarımı üzerinde gezdirip tekrar önüme döndüm. Konuşmak niyetinde değildim.
"Bakma bana öyle hataların vardı."
Başımı salladım ve sahneyi izlemeye başladım. Net bir görüntü yoktu, bulanıktı her yer.
"Hadi anlat lan meraktan çatlayacağım ne oldu evde?"
Sesli bir şekilde ofladım ve ona döndüm.
"Yattık."
"Oha"
Ağzındaki içkiyi püskürtmüş ve gözlerini olabildiğince açmıştı.
"Şaka mı?"
Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Detay versene be. Ağzından cımbızla alıyorum lafı."
"Konuşmak için gittim evine. Kızgınlığa girmiş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my ex-husband
Kısa HikayeSon zamanlarda evlilikleri iyi gitmiyordu. Bir şey vardı. Kocasının hareketleri değişmiş başka biri oluvermişti. Anlam verememişti tüm bu olanlara, canına okuyordu canım dediği kişi. Yan shipler * Jikook *Sope *Yugtea ...... Uke Joon etiketinde 🥇 ...