Bu bölüm Namjin pek yok. Jikook ağırlıklı bir bölüm. Jungkook'un ağzından olacak. İkinci bölümde jikook'un yaşadığı olayları bu bölüm göreceğiz. Umarım seversiniz:)
.
.
.
."Geç kalma bak. Ben çıktım çoktan yola." Telefondaki sese karşı gözlerimi devirdim. Akşamdan beri aynı şeyi tekrarlıyordu.
"Geç kalmayacağım Taehyung. Abimlere uğradıktan sonra geleceğim."
"Sang min'i öp benim yerime."
"Tamam." Telefonu kapatmış ve cebime sıkıştırmıştım. Ileride hareketlenen otobüsü görünce hızımı arttırdım, soluk soluğa kalsamda yetişmiştim.
Boş bir yer bulup oturdum.İneceğim yere geldiğinde otobüsten hızla indim ve koşmaya başladım. Ne kadar hızlı olursam o kadar çabuk varırdım. Yeğenimi çok özlemiştim. Son zamanlarda vize haftam olduğu için oldukça yoğundum. Bu yüzden sıklıkla yaptığım gibi abimi arayıp sang min ile konuşamıyordum.
Zile basacakken açılan kapıyla kaşlarımı çattım.
"Al işte iti an çomağı hazırla."
Bana bakarak konuşan jiminle zaten çatılı olan kaşlarımı olabildiğince çatmış ve gözlerimi üzerinde gezdirmiştim.
"Bir şey mi dedin?"
"Sana demedim."
Burnu havada konuşması sinirimi bozuyordu. Doğrusu Jimin ne yapsa benim sinirimi oynatıyordu. Bu ortaokuldan beri hiç değişmeyen bir şeydi.
"Diyemezsin de zaten."
"O niyeymiş?"
"Bir sözelci olarak bir sayısalcıya laf etme hakkın yok."
Keyifle gülümsedim. Jimin'in en sinir olduğu şeylerden biriydi bu. İnsanları başarılı oldukları alana göre kayırmak ya da eziklemek. Benimde pek hoşuma gittiği söylenemezdi ama söz konusu jimin'i çıldırtmaksa bunu kullanmaktan çekinmezdim.
"Ah başladı yine. Ayrıca sana kaç kere söyleyeceğim eşit ağırlık okudum ben sözel değil."
"Olsun yine de sayısalcıların üstün olduğunu kabul et."
Biraz daha böyle konuşursam ağzımın ortasına bir tane geçirecekmiş gibi hissediyorum.
Derince havayı içine çekti.
"Seninle uğraşamayacağım zira bir hukuk öğrencisi olarak aptal bir omegaya ayıracak vaktim yok."
Sensin aptal.
"Asıl benim bir tıp öğrencisi olarak kibirli bir alfaya ayıracak vaktim yok."
"Kibirli mi? Ben mi? Daha fazla burda durmaya katlanamam. Ben gidiyorum hyung?"
Namjoon hyunga ithafen konuşmuş sonra arkasını dönmüştü.
O sırada aklıma gelen fikirle gülümsedim. Eğer şimdi otobüse binersem muhtemelen geç kalırdım. Fakat Jimin'in arabası vardı ve beni o götürebilirdi. Üstelik onu sinir etmem için daha çok vaktim olurdu. Sang Min'in yanağına bir öpücük kondurup arkamı döndüm.
"Hey bekle. Sonuçta aynı yere gidiyoruz. Senin araban var. Şimdi boşu boşuna para vermeyeyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my ex-husband
Kısa HikayeSon zamanlarda evlilikleri iyi gitmiyordu. Bir şey vardı. Kocasının hareketleri değişmiş başka biri oluvermişti. Anlam verememişti tüm bu olanlara, canına okuyordu canım dediği kişi. Yan shipler * Jikook *Sope *Yugtea ...... Uke Joon etiketinde 🥇 ...