Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekra.... Bir türlü cevap alamayan armamı sonlandırdım ve telefonumu sert bir şekilde masaya koydum. Sabahtan beri kaçıncı arayışımdı bu bilmiyorum fakat sevgili eşim bir türlü açmamış üstelik geri de dönmemişti aramalarıma.
Ağrıyan başımı hafifçe ovaladım. Parmağımdaki alyans ilk günkü gibi parlıyordu. Uzun bir süre öylece boşluğa bakakaldım. Neden böyle olmuştu? Seokjin ile gayet güzel giden bir evliliğimiz vardı. Fakat 5 yıllık evliliğimiz son zamanlarda çok çalkantılıydı.
Kavgalarımız artmıştı üstelik bu kavgalarımıza genellikle çok ufak saçma şeyler sebep oluyordu. O çok fazla değişmişti. Sıkıntıyla ofladım.
"Baba" başımı kapı pervazında uykudan yeni uyanmış olduğu için gözlerini ovuşturan minik oğluma çevirdim.
"Ne oldu miniğim?" Kapıda dikilmeye son verip yanıma geldi ve kucağıma oturdu. Ellerimi hemen beline sıkıca sardım.
"Seokjin babam nerde?" Sabahtan beri aynı soruyu bende soruyordum. Seokjin nerde? Kendime bile bunun cevabını veremiyorken oğluma nasıl verebilirdim ki?
Yüzünü avuçlarım arasına aldım ve yanağına sulu bir öpücük kondurdum."Çalışıyor bebeğim. Bugün geç gelir. Sen niye uyandın hm?" Yüzünü, yüzümdan uzaklaştırmış ve bir süre beni izlemişti. Gözleri dolmaya başlayınca içimi bir huzursuzluk kaplamıştı.
"Çok kötü bir rüya gördüm." Gözünden akan yaşı elimin tersiyle silmiş ve gözlerine minik öpücükler bırakmıştım.
"Ne gördün?"
"Seokjin babamı, sana kızıyordu." Biliyordum her ne kadar Seokjinle kavgalarımızı mutfakta yapsakta minik oğlumuz, bana nazaran Seokjin'in fazla çıkan sesini duyuyordu. Sürekli bana attığı kızgın bakışları görüyordu. Buda haliyle bilinç altına işlemişti.
"Sadece kâbus görmüşsün bir tanem baban bana hiç kızmaz biliyorsun." Yalan. Son zamanlarda bana sürekli kızar olmuştu. Benden habersiz nasıl oğlumla dışarı çıkarsın? Namjoon sosyal medya paylaşımlarına dikkat et sen benim eşimsin. Namjoon ortalıklarda arkadaşlarınla dolanıp magazin sayfalarına düşme kimin eşi olduğunu unutuyorsun. Sürekli böyle şeyler yüzünden bana kızıyordu.
"Ama ben sizi duyuyorum. Babam sana hep kızıyor."
"Baban bana kızmıyor tatlım sadece biliyorsun ses tonunu bazen ayarlayamıyor." Sözlerimi onaylamış başını boyun girintime yaslamıştı. Burnunu koku bezlerimin üzerinde gezdirip vanilya ve sandal ağacı karşımı kokumu içine çekmişti.
"Birlikte uyuyalım mı bugün?"
Sorumu başıyla onaylamış ve kucağıma iyice yerleşmişti. Onu sıkı sıkı tutup ayağa kalktım ve odasına ilerledim. Odasının duvarlarında çesitli balık resimleri ve deniz bitkileri vardı. Oğlum okyanuslara karşı oldukça ilgiliydi.Zaten çoktan kucağımda uyuklamaya başlayan oğlumu yatağına yatırdım ve yanına kıvrıldım. Küçük kollarını bana sarmış ve iyice bana sokulmuştu. Kısa bir süre sonra uyukalmıştı. Öylece onu izledim. Bana benziyordu oğlum. Huyu benziyordu. Bir kere çok duygusaldı ben gibi. Fiziksel olarakta bendi, küçücük burnu vardı. Ve tıpkı ben gibi kırılgan bir omegaydı.
Uzunca bir süre yatakta öylece uzanmış uykumun gelmesini beklemiştim. Gelmeyeceğini anladığımda yataktan kalktım ve salona ilerledim. Masadaki telefonumu elime alıp Seokjin aramalarıma geri dönmüşmü diye kontrol ettim. Fakat ne bir arama vardı ne de bir mesaj.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my ex-husband
ContoSon zamanlarda evlilikleri iyi gitmiyordu. Bir şey vardı. Kocasının hareketleri değişmiş başka biri oluvermişti. Anlam verememişti tüm bu olanlara, canına okuyordu canım dediği kişi. Yan shipler * Jikook *Sope *Yugtea ...... Uke Joon etiketinde 🥇 ...