Louis
Açlıkla öptüğüm dudakların sahibini odasına yönlendirdim. Öyle sert öpüyordum ki dudağı kanamaya başlamıştı. Fakat ben, bunu düşünecek durumda değildim.
Kapıyı kapattım. Bütün oda onun gibi kokuyordu. Burnuma hücum eden kokusuyla biraz daha sarhoş oldum.
Kızarmış ve şişmiş dudakların sahibini yatağa yatırdım. Öyle derin, öyle içten bakıyordu ki bana, eğilip tekrardan dudaklarına kapanmam saniyelerimi almıştı.
Üzerine çıkıp yüzünün her yerine öpücükler kondurmaya başladım. Bu sırada ince, uzun parmaklarıyla gömleğimin düğmelerini açmakla meşguldü.
Nihayet tamamını açtığında gömleği geriye doğru ittirdi. Bacaklarını belime sarıp beni kendisine çekti.
Ona sinirliydim. Günlerdir beni bu şekilde kışkırtmaya çalışıyordu ve sonunda istediğini almış gibi görünüyordu.
Açılmış dudakların arasından kendi dilimi gönderdim. Ağzında birkaç tür dolandıktan sonra hırçın dilini emmeye başladım. Ağzıma doğru boğukça inledi.
Dudaklarımızı ayırıp kafamı kaldırdım. Darmadağın olmuş adama baktım. "Beni deli ediyorsun." parmaklarım üst pijamasına ulaşıp düğmelerini açmaya başladı. Her seferinde açığa çıkan beyaz ve dövmelerle kaplı teni yutkunmama sebep oluyordu.
Bez parçasını odanın bir köşesine fırlattıktan sonra geriye doğru iteklenmiş gömleğimi bir çırpıda çıkardım. Onu da diğerinin yanına yollayıp beyaz tene yöneldim.
Boynuna derin derin öpücükler bıraktım. Morarmasını istemiyordum çünkü dışarıdan bakılınca kötü bakışların esiri olabilirdi.
İnce deriyle biraz daha ilgilendikten sonra ellerimi kemerime attım. Beni yoğun bakışlarıyla izledi. Her hareketimi, her dokunuşumu.
İç çamaşırımla birlikte pantolonumu da yere bıraktım. Gözleri ereksiyonuma kaydığında yutkundu. Görmezden gelip göğsüne öpücükler kondurmaya başladım.
Tomurcuğu dişlerimin arasına aldığımda inledi. Sesi odada yankılanıyordu ve bu hoşuma gidiyordu.
Karnına da öpücüklerimi bıraktım. Kelebek dövmesinde biraz fazla oyalandım, çünkü burayı daha çok seviyordum.
"En çok bunu seviyorum." kafamı kaldırdım. Yarı çıplak, loş ışıkta mükemmel görünen adama baktım. "Hani sormuştun." ne demek istediğimi anlayınca gülümsedi. Kollarını boynuma dolayıp kalkarak dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
Bu seferki öpücük yavaş ve tutkuluydu. Beynimi bulandırıyordu, onu daha çok istememe sebep oluyordu.
Sırtını tekrar yatakta buluşturdum. Hızla vücudunun her yerine ıslak öpücükler bıraktım. Pijamasını çekiştirmeye başladığımda bana yardımcı oldu. Onu da diğerlerinin yanına yolladım.
Kafamı aletine doğru eğip başını ağzıma aldım. Beli kasılırken inledi.
Yavaş yavaş tamamını ağzıma aldım. Parmakları saçlarımın arasına geçmiş, çekiştiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BODYGUARD ( Larry Stylinson )
FanficSevdiği insanlar bir bir ondan koparılırken o nasıl girdiği her sokakta adımlarını bu kadar sağlam atabilirdi ki? Nasıl uyuyabilirdi acısız, tasasız? Kalbi yanmıyordu artık. Çünkü bir kalbi olduğunu düşünmüyordu. Louis bir koruma; Harry ise korunmas...