Kazandık. Vallahi mnet yılanı yüzünden hiç umudum yoktu ama sonucu duyunca o kadar şaşırdım ki. Bu da bittiğine göre geriye sadece minik bebeğim, Hyunjinim geri dönmesi kaldı.
Bölüm şarkısı olarak kazandığımız şarkıyı koymak isterdim ama bölümle zerre alakası yok :DD Bu yüzden birkaç gün önce cb yapan güzel çocuklarımın şarkısını bırakıyorum.
Bol bol yorum yapmayı unutmayınız efenim.
İyi okumalar.
Bölüm şarkısı: Txt - 0x1=love song
Kaybedince değerini çok iyi anlıyorsun derdi babaannem hep eskiden. Sıkı sıkı tutun ki gitmek istemesin, hep yanında kalsın. Çok da abartma ki boğulduğunu görüp korkarak bir anda bırakmayasın kollarından. Yoksa kaybetmeyeyim derken tamamen itersin kendinden.
Şimdi anlıyordum ki kabullendiğim zaman anlamıştım aslında sıkıca tutmak isterken ruhundan ruhuma bağladığım ipi kendi ellerimle kestiğimi. Gitmek isterken daha kolay olur zannederken daha beter hale getireceğimi bilseydim kendi başıma üzülmeyi tercih ederdim oysaki.
Şimdi kollarının arasında uzandığım bu adam bana kaybederken bazen kazanılan şeyin tamamen yalan olduğunu göstermişti. Kaybedersen eğer bitmiştir demektir. Bir açıklaması yoktu.
Uyanalı çok olmamışken, boynuma vuran ılık nefesle bir an nerede olduğumu idrak edememiş, korku dolu bakışlarla birkaç saniye hatırlamaya çalıştıktan sonra dün olanlar teker teker doluşmuştu zihnime. Tabii bununla birlikte tekrar gözümün önünde canlanan kanlı anılar yüzümü buruşturup olduğum yerde dönmeme neden olmuştu.
Bu sırada yüz yüze geldiğim huzurlu bir şekilde uyuyan adam sayesinde çatılan kaşlarımın eski haline gelirken, ruhumun ağzına kadar huzurlu dolmasına neden olmuştu. Uzanmış saçları dağınık bir şekilde alnına dökülmüş, gözleri kapalı olduğu için gür ve uzun kirpikleri yanağına gölge olmuştu sanki. Hafif şişmiş burnu ve dudakları onu o kadar şirin gösteriyordu ki istemsizce sırıtırken bulmuştum kendimi.
İkimizin arasında kalan elimi onu uyandırmamaya dikkat edecek şekilde kaldırarak alnına dökülen saçları geri ittikten sonra bu sefer parmaklarımı dün hafif bir şekilde çizilen yanağına değdirdim. Küçük bir çizik olduğu için büyük ihtimal izi kalmayacaktı ama o izin ruhundan silinmeyeceğine o kadar emindim ki keşke demiştim içimden, keşke gitmenin çözüm olduğunu sandığım an vaz geçseydim kararımdan.
Sırtımda birleştirdiği ellerini oynatıp birisini omzuma çıkarırken bakışlarım kısaca sargıda olan eline kaymış, o an dudaklarımdan kaçan sesli iç çekişim "Acımıyor, takma kafana." diye mırıldanmasına sebep olmuştu.
Gözlerim ellerinden yüzüne kaydığı an gözlerini hafif bir şekilde açınca bir an nefesimi tutmak zorunda kalmıştım. Kısık bakışlarının ardındaki yorgun ifade o kadar büyüktü ki istemsizce yanağına yasladığım elini daha sert bastırmıştım yüzüne.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑴𝒐𝒏𝒐 𝑵𝒐 𝑨𝒘𝒂𝒓𝒆 / MinSung
FanfictionJisung renkleri olmayan hayatına birkaç damla renk istiyordu. Ve o gün hayatına giren o adam, hayatını değil, onun duyguları olmayan kalbini boyamaya başlamıştı. "Sen, sen koca gözlü adam. Sen benim hiçbir zaman sahip olmak istemediğim en değerli du...