FALCININ KEHANETLERİ

Ay'ın Kızı

1971, Haziran...

Güneş olabileceği en dik açıda, gölgeler sıfır derecedeydi. Sıcak, asfaltın üstünde dalgalanırken, genç kız lunaparkın girişindeydi. Usul usul adımlarına dolanan eteklerini, terli avuçlarıyla topluyordu.

Tepesinde bir yıldız olan krem ve kırmızı kalın çizgili altıgen çadıra yaklaşıyordu. Çadırın tepesinden yükselen duman küçük bir bulut olarak atmosfere karışırken, çadırın önündeki kuyruk, merakla insanları çekiyordu.

Genç kız kuyruğun sonunda yerini aldı. Uzun saçlarını omuz hizasında toplamıştı, sırtından aşağı dökülen tutamlar nemli tenine yapışıyordu. Yüzünü çevreleyen her saç teli, gerginliğin ve kavruk sıcağın etkisiyle boncuk boncuk ter döken beyaz tenine yapışmıştı. Endişeli bir halde saçlarını yüzünden itti.

Sıra bir kaç adım ilerledi.

Ayağını sıkan converseleri içinde, cin parmağını hissetmiyordu, sıkıntıyla ayaklarını oynattığında dudakları acıyla büzülmüştü.

Sıranın başına gelmiş sayılırdı, bir kişi sonrasında çadıra girecekti.

Kuruyan dudakları üzerinde dilini gezdirirken etrafını inceliyordu.

İçerideki son kişide çıkınca çadırın içeriye açılan perdesini kenara iterek içeriye süzüldü. Falcı kadın gür kıvırcık saçları, kapalı iri gözleri ve yoğun bohem makyajıyla yerde bağdaş kurmuş oturuyordu. İçerisi tütsü dumanıyla boğulmuş, mistik bir kokuya bürünmüştü. Belki de esrarın kokusunu bastırmak içindi tütsü...

"Demek geldin Ay'ın kızı, otur!" hırıltılı sesiyle ona emir veren falcıyı dinledi ve tam karşısında yerini aldı. Elini avuç içini göstererek uzattı. Falcı kapalı gözleriyle, avucunda keskin tırnağını gezdirirken gülümsüyordu. "Başarılı olmuşsun, daha da olacaksın ama orası seni mutsuz hissettiriyor. Bak buraya kader çizgin kapanmış." kız avucuna baktı dehşet içindeydi, sanki kadının gördüklerini görebilecekti... "Bu gördüğüm ecel Ay'ın kızı."

Avucunu çekmek için hamle yaptığında, falcının tırnağı, ecel dediği yere saplandı. Genç kız içinin titrediğini hissetmişti sıcağa rağmen.

"Ecelden kaçamazsın çocuğum, o daima tapanların peşindedir..."

Kız korkuyla elini çektiğinde falcının tırnağı avucunda derin sayılabilecek bir kesik açtı. Genç kız hızla yerinden kalkıp çadırı terk etti.