Çağdan | bxb | ✔️

Z

Arkamdan çekilip yanıma oturdu. O da benim gibi eşofman takımı ile gelmişti. Ama onunki siyah renkti. Ve kapşonu ile kafasını örtmüştü. Uzun bir süre konuşmadan oturduk. Ben zaten konuşmak için kendimde güç bulamamıştım. Ne diyeceğimi de bilmiyorum zaten.

Derince yutkunma sesi ile ona döndüm gözleri zaten benim üstümdeydi.

"Konuşmak yok mu yani?"

"Ne demem gerek bilmiyorum."

Sırıtıp önüne döndüğünde gıcıklık yapacağını anlamış oldum.

"Okulda ki gibi inleyebilirsiniz hocam."

Demedim mi?

"Caner biraz ciddi ol lütfen. Yani o şeyleri yazan ve benim...şey yaptığım kişi sen miydin?"

Rahatça banka yaslanıp bacaklarını araladı. Nasıl bu kadar rahat olabiliyor?

"Evet. En başından beri bendim. Size yazarken boşalan da altınızda inlediğini hayal eden de....bendim. Gerçi kim altta olur belli olmaz ama olsun."

"Yani şimdi sen... Beni seviyorsun?"

Oflayıp bana doğru döndü. Dizi dizime değdiğinde bir garip oldum. Konuşmadan ellerini uzatıp yüzümü kavradı. Yüzümü kendine çekip dudaklarımızı birleştirdi. Gözlerimi bile kapatmaya fırsat bulamadan çekildi. Hâlâ yüzlerimiz arasında kısa mesafe varken konuştu.

"Seviyorum."

Tekrar dudaklarımızı birleştirip öpücük bıraktı.

"Çok seviyorum, hocam."

Bu çocuk beni öldürmek istiyor galiba.

"Bir şey demeyecek misin?"

"Hâlâ şoktayım desem?" geriye yaslanıp kollarını bankın at kısmına koydu.

"Sorun yok ya bende bimdeyim. Ortada buluşalım."

Espri mi yaptı şimdi? Ben anlamadım.
Adam akıllı bir cümle kurmayacağımı anlamış olucak ki ayağa kalktı. Elimden tuttuğu için bende kalktım. Biraz ilerideki ağacın altına oturmamı sağlayıp kucağıma yerleşti. Ellerim otomatik olarak kalçasına gidince kendime şaşırdım. Hep yaptığımız bir şey gibi gelmesi normal mi?

"Öpüşerek sussak daha iyi olmaz mı? Ben o kadar hayali böyle susun diye kurmadım."

Ayak uydurmaya çalışsam iyi olucak gibi. Sonuçta bilinmeyen Caner işte öğrencim olan Caner bunlar hep olabilir şeyler. Biz okulda bile ön sevişme yapmış insanlarız öyle değil mi?

" Tamam o zaman öpüşerek susalım. "

" Oh be işte beklediğim cevap." vakit kaybetmeden dudaklarıma yapışıp aramızda olmayan bir kaç santim uzaklığı da kapattı. Kalçasında olan bir elim ensesine gidip kendime daha çok çektim. Elleri yanaklarımdan boynuma, kollarıma en sonda tişörtümün içine girdi. Uzun ince parmakları kaslarımda gezerken inlememek çok zordu. Hafif tırnaklarını boydan boya karın kaslarımda gezdirdiğinde hissettiğim ince sızı derince inlememe sebep oldu.

"Ah Caner yapma şunu."

"Hoşunuza gitmediğini söyleyin bırakıyım."

Konuşurken tırnaklarını sürtmeye devam ediyordu.

"Ho-hoşuma git-ah gidiyor."

"Bende öyle düşünmüştüm."