Özel Bölüm³

664 29 8
                                    

Caner elindeki marulu öldürmek ister gibi doğrarken aynı şekilde Çağdan da havuçların canını çıkarıyordu. İkisi de acayip sinirliydi ama yine de yan yana yemek yapıyorlardı.

Caner marulu doğramaya devam ederken bıçak parmağını kesip geçince ağzında bir inleme döküldü.

"Ah siktir." elini hemen suyun altına götürdü. Çağdan her ne kadar sinirli olsada anında yanında bitip elini tuttu.

"Çok acıyor mu?" Caner tüm sinirine rağmen gülümsedi. Bu adamın kendisine her şartta böyle düşkün olmasına bayılıyordu.

"Şimdi acımıyor." elini suyun altından alıp Çağdan'ın ilk yardım kutusundan aldığı yara bandı ile sardı. Çağdan ucuna öpücük kondurup çekildi. Siniri hala geçmiş değildi.

"İyi, devam et salataya." önüne gelen saçları savurup hıh dercesine işine döndü.
Caner hayretle baksada bu sefer alttan almak yok diye düşünüp marula döndü.

Daha dikkatli doğrayıp yan tarafta ki kaba bıraktı. Çağdan'ın getirdiği havuç ile karıştırıp daha önce doğradığı pancarları da içine kattı. Yağ, tuz, nar ekşisi ekleyip karıştırdı. Masaya çarpar gibi bırakıp sandalyeye oturdu. Çağdan ona göre daha nazikçe makarna tabaklarını masaya koydu. Otururken laf çarpıtmayı da unutmadı tabi.

"Kafama atsaydın ya masa az geldi."

"Çağdan daha fazla sinir etme beni otur ye şu yemeğini."

"Yiycem zaten sana ne? İster ayakta yerim ister yata- ıhm yani koltukta yerim sana ne?!" kırdığı potu görmezden gelip yerine çöktü.

Caner tabi ki kıvırmaya çalışmasını anlayıp ima ile güldü. "Evet istersen yatakta yersin sonrasında tatlı olarak benimkini yersin," devamında göz kırptı. "Ne dersin?" Çağdan utanmış görünse de lafları öyle değildi.

"İyi olurdu, ama artık olmaz. Çünkü sana küsüm."

"Biliyorsun ki biz küsken bile sevişmiş insanlarız." yandan Çağdan'ın baldırına bir şaplak atıp tekrar göz kırptı. "Yemeğini ye Caner." Çağdan ona bakmadan hızlı hızlı makarnasını bitirip aniden ayaklandı.

"Doydum ben hadi sende topla buraları yat sonra."

"Seninle mi?" yatmaktan kastının uyumak olduğunu bilsede takılmadan edemedi. "Uyu Caner uyu.", "E tatlı?", "Bok ye.", "Seninkiyse sıkıntı yok." atışmaları Çağdan'ın mutfaktan çıkıp banyoya girmesi ile kesildi. Caner az önce ki sinirine nazaran şimdi gayet keyifliydi. Biten tabakları makineye dizip ağzını yıkadı. Yukarıdan gelen su sesleri ile hin bir şekilde gülüp alt katın ışıklarını söndürdü.

Islık çala çala yukarı çıkıp banyo kapısını açtı. Çağdan duşa kabinde hem söylenip hem yıkanıyordu. Buzlu camdan içerisini tam göremese de Çağdan'ın silüetini görüyordu. Caner aynı şekil sırıtıp soyundu.

"Adama bak ya! Hem suçlu hemde güçlü! Hayır! Güçlü değil daha kendini savunmak için birşey demedi bile! Hıyar! Odun! Birde bana bel altı imalar yapıyor! Öküz!"

Caner.

Camın ardında ki Çağdan'a gülüp kabinin kapısını açtım. Çağdan beni görünce gözleri kocaman açıldı. "Se-sen ne yapıyorsun?"
İçeri girip kapıyı kapattım. "Kocamla duş almaya geldim. Sen ne yapıyorsun?" göz devirdi.
"Çık sen sonra gir şimdi ben varım."

Dilimi damağıma vurdum. "Yok çıkma seninle yapıcam duş."
Üzerine doğru birkaç adım atıp aramızdaki mesafeyi kapattım. Ellerimi yanında duvara yaslayıp üzerine eğildim. "Caner yapma git sinirliyim."

Çağdan | bxb | ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin