Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
{} "Onları yok etmeden önce getirseydin kullandıkları gücün kaynağını bulabilirdim ve arkasında kim var öğrenirdik,Lalisa. Fevri davranıyorsun." Jisoo bıkkınca konuştuğunda omuz silktim.
"Çok istiyorsan geri yaratayım?" gözlerini devirerek oflamıştı. Uzun kahve saçlarını geriye atarak umursamazlığıma sinirlendiği her halinden belli olur bir biçimde gözlerini kahvelerime dikti.
"O an mecbur kalmasa yapmazdı Jisoo. Sonuçta tek başınaydı ve-" Jennie kırılgan bir tonda beni savunduğunda Roseanne alayla lafını kesmişti.
"Yayılım kullanmış Jennie. Yayılımla kimi yenmeyi planlıyordun üç yaşındaki çocukları mı? Rakibini önemsememişsin sonra da düşünmeden hepsini yok etmişsin Lalisa. Üstelik Irene sana bizi yok etmek isteyen birinden bahsetmişken." keyifle dudağımın kenarı kıvrılmıştı. Oturduğum yerde daha da yayılırken Roseanne onaylamaz gözlerle bana bakıyordu.
"Yayılımı önemsemeyen benim Roseanne. Sen yayılım kullanamazken tekniklerim hakkında böyle konuştuğunda alınıyorum bak." sadece göz devirmekle yetinmişti.
"Sadece açık alanda yayılım kullanamıyorum, ki bunun konumuzla bir alakası yok Lalisa. Bir şey saklıyorsun. Ama öğrenmeme de izin vermiyorsun." ifadem ciddileşirken doğruldum.
Aptal değildim ve beni lafa tutarak dikkatimi dağıtıp zihnime girmeye çalışıyorlardı. Ama elimde olmadan zihnim kendisini korkuyordu. Roseanne o akıl okuma ıvır zıvırları ile ne gördüğümü öğrenmeye çalışıyordu. Sanırım pek başarılı ilerleyemiyordu şu an için.
Biliyorlardı. Temasta bulunduğum insanların anılarına sızabiliyordum. Sonsuzluğa biçim verebilmeyi öğrendiğim için ve de sonsuzluk her yerde var olduğu için öylece dursanız bile size temas etmeden dokunabilir ve anılarınızı görebilirdim. Ama bu sefer görememiştim. Beni endişelendiren de buydu. Bana saldıran o üç kişinin herhangi bir anısı yoktu. Bıkkınca ofladım.
"İnsan ya da bizim dünyamızdan değillerdi. Bir anıları yoktu. Yeni yaratılmış birer karanlık ruhtular. Saniyeler öncesinde oluştuklarını görebildim sadece. Bu da Irene ölmek üzereyken birisi onun durumunu anlayıp bu ruhları saniyeler içerisinde oluşturdu demek.
Kötü olan yanı ise yeni oluşmuş olmaların rağmen oldukça güçlülerdi. Uzun süre lanetli enerji depolamış versiyonlarını düşünmek istemiyorum. İşler karışıyor kızlar. Yanlış bir şeyler var."
Kızlar endişe ile gözlerime bakarken Jisoo düşünceli bir hâl almıştı.
"Irene'nin seni özellikle şu çocukların evine yollaması.. Bana tesadüf gibi gelmedi. Olayların taşıyıcı ile bir ilgisi olabilir mi?" Jennie Jisoo'nun sözleriyle bana dönmüştü.
"Evet.. Lalisa son taşıyıcı yıllar önce oğlunu yangından kurtardığın adam değil miydi?" başımı onaylarcasına salladım.
"Oydu. Yaşam taşını koruyan adam. Dünya'nın muhafızı ve taşıyıcı." mırıldandığımda odaya bir sessizlik çökmüştü. Roseanne aklına bir şey düştüğünü belli edercesine çatık kaşlarıyla duruyordu.