eighteen

353 49 95
                                    

                                       {}

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                       {}

"Lalisa, diğer tanrıların yanına gitmeye hazır mısın?"
                                     ~~

"Ne demek diğer tanrıların yanına Lalisa?" sorduğum soruyu duymazdan gelirken bir şeyler düşünüyor gibiydi.

"Şimdi sırası değil. Burdan gitmen gerek." kafamı iki yana sallayarak karşı çıktığımda kaşları çatılmıştı.

"Ya ihtiyacın olursa?" neden bahsettiğimi anlayarak duraksadı. Rakibinin gücünü kestiremiyordu bu belliydi. Taşı nasıl çağıracağımızı hâlâ bulamamıştık ama yinede yanında olmak istiyordum. Lalisa benden taş haricinde bir şey saklıyor gibi hissediyordum ve bu içimi huzursuz kılıyordu.

"Önce şu evden çıkalım da başımıza yıkılmadan." mırıldanarak elimi tuttuğunda aniden kendimizi boş bir arazide bulmuştuk. İçimdeki iğrenç bulantı hissi ışınlandığımızı hissettirirken ona baktım.

"Senin davette ben burdayım diyişin gerekli yerlere ulaşmış sanırım." alayla güldüğümde dudağının kenarı kıvrılmıştı.

"Kapa çeneni." sahte sinirine güldüm. Şimdi ne yapacaktık hiç bir fikrim yoktu. Sıçmıştık galiba.

"Lalisa evimin ortasında bir yarık var farkında mısın? Ne yapacağız şimdi?" bana mala bakar gibi baktığında göz devirdim.

"Evindeki yarık şu an çok umrumda değil açıkcası. Başka bir problemimiz var ya hani."

Açıkcası kibar konuşmuştu. Ben çokta sikimde senin evin falan der diye bekliyordum. Sanırım bana aşık olmuştu.

PUAHAUNAYNAUJAJ AYNEN KANKA.

İç sesimi umursamayıp kollarımı birbirine kavuşturarak ofladım. Lalisa ise bir şey düşünüyor ve ileri geri yürüyordu. Şu anda nerede olduğumuzu bile bilmemek beni daha da geriyordu.

"Bak şimdi eğer bu yavşağın söylediği şey tahmin ettiğim şeyse, yarrağı yedik. Bunu kontrol etmeye gitmek tehlikeli olacağından aklımıza gelen başımıza gelmiş gibi davranıp çözüm odaklı ilerleyeceğiz."

Lalisa sinirle ve hızlı hızlı konuştuğunda neden bahsettiğini anlamadığım için kafam karışmış bir biçimde ona bakıyordum.

"Tahmin ettiğin şey ne peki?"

"Kızların mühürlenmiş olması." dehşet içinde ona bakıyordum. Mühürlenmek ne anlama geliyor hiç bir fikrim yoktu. Ama kötü bir şey olduğu kesindi ve de bu kızlar en güçlülerdi..

"Yani kızları lanetli bir tuzağın içerisine hapsetmişler anladığım kadarıyla. Çünkü bahsettiği bu değilse ikinci ihtimal olarak onları öldürmüş olması gerekirdi ama henüz bizi öldürecek bir yol kimse bulamadı. Tuzağı görmem gerekiyor ki ters yüzünü bulup kızları çıkartalım. Ama bilmen gerekiyor ki benimle gelemezsin Taehyung. Koruyucuyu tehlikeye atmam doğru olmaz."

Black Swan||Taelice Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin