seven

580 69 75
                                    

                                        {}~~~~~"Biriniz dahi Lalisa'ya dokunursa sizi hiç var olmadığınız ve olamayacağınız bir ana gönderirim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                  {}
~~~~~
"Biriniz dahi Lalisa'ya dokunursa sizi hiç var olmadığınız ve olamayacağınız bir ana gönderirim." Odanın içerisinde beliren yoğun ışıkla birlikte uzun, gri saçları olan güzel yüzlü ama sert bakışlı bir kadın salonda belirmişti. Yoongi ile Mino akıllarını kaybetmişcesine ona bakarken Yoongi ürkekçe kekelemişti.

"S-su Tanrısı, Roseanne."
~~~~~~~

İsminin Roseanne olduğunu öğrendiğim kız odadaki herkese ezici bakışlar atarak Lalisa'ya doğru ilerlediğinde bir adım öne atılarak Lalisa'nın önüne geçtim. Herkes bana aklımı kaybetmişim gibi baksa da umursamadım.

Roseanne bana sinirle bakarken soğuk bir tonda tıslamıştı.

"Çekil."

Lalisa onun sesiyle belimden tişörtüme tutunurken minik parmaklarını hafifçe belimde hissedebiliyordum. Gerilmesi çok normaldi çünkü karşımızdaki kız oldukça ürkütücüydü.

"Seni tanımıyor. Hafızası yerinde değil. O sana güveninceye kadar çekilmeyeceğim." emin bir tonda konuştuğumda üzüldüğünü görebilmiştim. Ama rol de olabilirdi. Kendimi salmak istememiştim. Konuşmamdan sonra Jungkook da yanıma dikilip Lalisa'yı tamamen kapamıştı.

"Taehyung ne diyorsa o."

Roseanne sinirli bir kahkaha attı. Birazdan bizi toz bulutu yapacak gibi bir hali vardı. Açık konuşmak gerekirse sinirli hali kanımın çekilmesine sebep olmuştu. Ve bu kadını sinirlendiren şey şu an için bendim..

"Tanrı olduğumu söylediklerini duymadın sanırım. Çekil önümden. Lisa'yı alıp gideceğim. Hafızasını ben düzeltirim." Başımı onaylamazca iki yana salladım.

"Ona bunu yapan kim bilmiyoruz ama sonuç olarak sizin dünyanızdan birisi. Sen olmadığını nereden bileceğim? Güvenemem kimseye." alayla kahkaha attığında yüzü aniden ciddileşmişti. Gözlerimin içine bakarken içimde bir ürperti hissettim.

"Sen nezaketimi alçaklık olarak algılayıp kendini bir şey sandın sanırım ufaklık. İstersem saniyeler içinde Lisa'yı alıp sonra hepinizi öldürüp geri dönebilirim. Sanırım bunu yapmamı tercih edersin." sinile konuştuğunda etrafında bir ışık belirmişti ki Lalisa beni kenara ittiğinde ışık söndü. Aramızdan geçip Roseanne'e doğru yöneldiğinde kolundan tuttum. Bana bakıp gülümsedi.

"Hatırladığım sesin sahibi o değil Taehyung. Sorun yok garip bir şekilde ona güvenmek istiyorum." elimi kolundan çekip kıza ulaştığında Roseanne elini uzatmıştı. Lalisa elini tuttuğunda aniden salondan kaybolmuşlardı. Şaşkınca etrafımıza bakınırken gittiklerini fark ettiğimde omuzlarımı düşürdüm. İçimde kötü bir his vardı..
..
"Ne demek hatırlamıyor?" İki renk garip saçları olan kız bulunduğumuz kocaman odanın içinde turlarken gergince konuşmuştu. Roseanne ise omuz silkti.

Black Swan||Taelice Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin