Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
{} "Sana nasıl inanmamızı bekliyorsun? Bizimle taşşak geçmediğini nereden bileceğiz?" Jungkook sinirle Yoongi'ye döndüğünde hafifçe kafasına vurdum.
"Kız var burada düzgün konuş." Başını ovarken onaylarcasına mırıltılar çıkartmıştı.
"Yalan söylemiyorum ne yazıkki. Kovulmamı onaylayanlardan birisi de Lalisa'ydı zaten. Yanlış bir olaya yardımda bulundum. Çok insan öldü.. Sadece düşük rütbeli bir kahin olduğum için beni dünyaya sürdüler. Hiç bir şekilde güç kullanamıyorum ya da geri dönemiyorum. Sadece geleceğe dönük bazı kesitler görebiliyorum. Eskiden sürekli görürdüm ama bu gücüm elimden alındı.."
Derin bir nefes aldı. Pişman gözüküyordu. Gözlerini Lalisa'ya dikerek konuşmaya devam etti.
"Geleceği görme gücümün kısıtlanmasını isteyen de Lalisa'ydı. Olur da yine kötü taraf beni ele geçirirse Lalisa'nın hamlelerini görememem için 4 büyük Tanrı beni birlikte lanetledi. Sonra da buraya yollandım. Burada da cezamı çekiyorum. Bazı vazifelerim var. Lalisa yakın zamanda öngörümde belirmişti ama böyle bir şeyi tahmin etmiyordum."
Şaşkınca ve ilgiyle onu dinliyorduk. Jimin pek inanmışa benzemese de yaşanan her şeyin üzerine artık imkansız gözüyle bir şeylere bakmayı kesmiştim.
"Bir Tanrı'nın ceza alıp buraya gönderilmesi mümkün mü?" Jungkook düşünceli bir biçimde Yoongi'ye merakla bakıyordu.
"Hayır Tanrı işleri biraz farklı ilerliyor. Tanrı olmak için bulunan kurula kendinizi önerirsiniz. Ama herkes kafasına göre kendini öneremez. Belli klanlar var, sadece bu klanlardakiler Tanrı olarak var oluyor. Bizim dünyamızda doğum ya da ölüm yoktur.
O yüzden biz buna varolmak diyoruz. Her şey sonsuz bir doğru içerisinde var olur. İnsanların doğum olarak adlandırdığı olay zamanın sonsuz hayat doğrusu ile çakışması sonucunda meydana gelir.
Bir bebek dünyaya yeni gelmiş olabilir. Ama o hayatına yeni başlamamıştır. Hayatı sonlandığında ise zaman ile hayat doğrusu farklı bir eğriye yöneldiği için yer değiştirir. Buna hayat döngüsü deniyor. Ruhların geçici bedenler üzerinde seyahati de denebilir.
Tanrıların bir ruhu olmaz. En azından bundan 200 yıl öncesine kadar yoktu. Ama hayat doğrusu bölündü. Ve ortaya yeni bir yaşam doğrusu çıktı. Bu yaşam doğrusundan varolan hayatlar birer ruha sahiptiler. Daha da önemlisi yaşamın özüne 'mutlak yaşam ruhu'na sahip oldular. Doğanın uyanışı ile klanlara bağlı olmamaksızın 4 adet tanrı varoldu. Bunlar ateş,su,hava ve toprak Tanrıları. Yaşamı oluşturan ve koruyan dört temel unsura sahip bu tanrıların varoluşu tamamlanınca yaşam doğrusu kayboldu.
Bizim için dengelerin değişmesine sebep olmuştu. Çünkü ruhları olmasına rağmen bu tanrılar ölümsüzdüler ve de çok güçlüydüler. Yaşam unsurlarına hükmedebilen kişiler oldukları için tüm düzeni sağlamak onlara düştü.
