MÜHÜR

31. Bölüm

Gamze Barış'ın elindeki yüzük kutusundan yavaşça yüzüğü alır ve incelemeye başlar.

Şirin (kendi kendine) :Yok ben dayanamayacağım Defne'yi arayacağım.

Şirin seri bi' şekilde elini çantasına atar ve telefonunu çıkarır tam Defne'yi arayacakken...

Şirin (yine kendi kendine) : Bir dakika ya, ben yanlış anladıysam boş yere bozacağız aralarını (aniden sinirlenir ve sinirle) ama ya anlamadıysan? En iyisi Defne den önce Barış'ı aramak bakalım ne diyecek?

Ardından zaten çıkarmış olduğu cep telefonundan Barışı arar ve telefonu kulağına koyar. Aynı zamandada karşıdan Barışı izliyodur.

Barış telefonunun çaldığını anlayınca cebinden çıkarıp kimin aradığına bakar. Şirinin aradığını görünce şaşırmak ile beraber endişelenir. Çok geçmeden açar telefonu.

Barış: Alo şirin?

Şirin: (istemsizce sinirli olduğunu belli ederek konuşur) (imalı bi' ses tonu ile) Eniştee...

Barış ses tonundaki imajı anlar ama nedenini anlamaz.

Barış: Şirin?

Şirin: (aynı imalı ses tonu ile) Eniştee?

Barış hafifçe güler.

Barış: (gülerek) Sabaha kadar devam edecek herhalde bu döngü.

Barış Şirin'inde gülmesini beklerken Şirin ciddiyetini hiç bozmuyodur.

Şirin: (aynı ciddiyet ile) Neredesin sen?

Barış bu soruyu duyunca şaşırır ama Şirin'e söylerse Defne'ye ağzından bir şey kaçırıp sürprizi bozmasından korkar ve söylemez.

Barış: Neden ki?

Şirin: (hafif sinirli ve imalı bi ses tonu ile) Neden şaşırdın ki bu kadar? Yoksa olmaman gereken bir yerde misin?

Barış Şirin'in bu konuşmalarına anlam vermekte zorlanıyor fakat hala ağzından bi' şey kaçırmasından korkuyor ve söylememekte kararlıdır.

Barış: Yoo olmamam gereken nerede olabilirim ki?

Biraz durduktan sonra.

Barış: Şirin sen iyi misin?

Şirin: İyiiim ben çok iyiyim ama sen hiç iyi olmayacaksınn (imalı) enişte.

Barış gittikçe olaya dahada anlam vermemektedir.

Barış: Neden ki? Şirin, Defne orada mı?

Şirin: Değil değil, olmaması mı gerek?

Barış: Yok oradaysa telefona versene diyecektim.

Şirin: Tabii tabii ona da sayacaksın yalanlarını.

Şirin böyle devam ettikçe Barış'ta sinirlenmeye başlar.

Barış: (hafif sinirli bi ses tonu ile) Şirin sen ne diyosun!? Ne söyleyeceksen açık açık söyle.

Şirin: (yüksek sesle) Utanmıyor musun sen benim arkadaşımı aldatmaya!!??

Barış Şirin'in bu sözleri karşısında şaşkına döner ve siniri daha çok artar Şirin nasıl onu böyle bir şey ile suçlayabiliyodur.

Barış: Ne? Ne aldatması ne diyosun sen?

Şirin: Gözümün önünde başkasına yüzük verdin ne düşünmeni bekliyorsun?

Barış o anda anlar Şirin'in onları izlediğini ve arkaya dönüp bakınır. Biraz bakındıktan sonra görür Şirin'i.