MÜHÜR

15. Bölüm

Sabah*

Barış hazırlanıp aşağı iner, kader çoktan kahvaltıyı hazırlamıştır bile

Barış: Günaydın canım

Kader: Günaydın abicim hadi geç otur

Barış: Gülümser ve sofraya oturur*

Beraber kahvaltı yapmaya başlarlar*

Barış: Bu sabah işe biraz geç gideceğim, yani vaktim var ben bırakayım mı seni okula? Hiç solmuşla falan uğraşma

Kader: Eee şey gerek yok abicim

Barış: Neden? götüreyim işte

Kader: Yok yok ben giderim hem hava çok güzel dolmuşa kadar yürürüm

Barış: Peki canım sen bilirsin

Kahvaltılarını bitirirler ve Barış çıkar*

Kader: (Emreye mesaj yazar) Aşkım çıkıyıorum ben şimdi geldin mi?

Emre: (cevap yazar) Geldim aşkım bi üst sokakta bekliyorum

Kader: Tamamm geliyorum şimdi

Kader alelacele çıkıp Emre'nin yanına gider

Emre: Sarılır*

Kader de sarılır*

Kader: Aşkım abim okula gitmeyip senle buluştuğumu öğrenirse biteriz

Emre: Vallaha benimkiler duyarsa da biteriz, amaa duymayacaklaar. Hadi atla bakalım

Kader: Motorsikletin arkasına binip kaskını takar*

Emre: Hazır mısın?

Kader: H-hazırım

Emre motoru çalıştorır ve ikili oradan uzaklaşırlar
_____________________________

Barış işe gelir. Kızlar hastane kapısından girmiş odalarına dağılmışlardır bile,  barış Defne'yi özlediği için odasına gitmek yerine Defne'nin odasına gider

Barış: kapıyı çalar*

Defne: Gel sevgilim gel

Barış içeri girip sarılır*

Barış: Ben olduğumu nereden bildin?

Defne: Hissettim diyelim

Güler*

Barış: Oy senin hislerine kurban olurum ben ya

Yanağından öper*

Defne: (biraz geri çekilir) Aşkım tamam, hastanedeyiz unutma

Barış: (yüzünü asar) Tamam ya, ama napayım çok özlüyorum ben seni, aynı yerde çalışıyoruz ama hiç görüşemiyoruz bile

Defne: Ama napalım aşkım işimiz bu bizim, hem tamam öğlen dışarda beraber yemek yeriz, he?

Barış: Oluur

Defne: Hem Kaderi de çağırırız olmaz mıı?

Barış: Kader okulda ama öğle molasında yanına gidip süpriz yapabiliriz

Defne: (sevinçle) Çok güzel oluur

Barış: Siz birbirinizi çok sevdiniz anlaşılan

Defne: Evett

Barış: Sevin sevin tabi canım da abartmayın kıskanırım sonra

Defne: Hı, kardeşini sevgilinden, sevgilini de kardeşinden mi kıskanacaksın?