Veeee yeni bölüm geldi. 3 ay (!) aradan sonra. Bende bu durumdan memnun değildim ve hep aklımdaydı. Arada bir zaman oldukça girip birkaç birşey yazıyordum. Sonunda bitti. Geçiş bölümü gibi bisey oldu . O yüzden birazcık sıkıcı olabilir. Yazar notundan bende nefret ederim o yüzden uzatmayacağım. Son olarak 1k olmuşuz. Çok çok çokkkkkkkkk sevindim. Hepinizi çok seviyorum. Çooook teşekkür ederim. Elimden geldiği kadar iyi yazmaya ve hep kitapların klasik olan olaylarından uzak durmaya çalışıyorum. Herneyse . iyi okumalar. Yorum yaparsaniz sevinirim :*
''Hayır'' dedim kararlı bir sesle. ''Bana yaptıklarını bu kadar kolay unutturamazsın. Ve sen bunu durduk yere neden yaptığını bana açıklamak zorundasın'' dedim ardından. Belime sarılı elini yumruk yaptığını hissettim. Tüm vücudu gerilmişti. Ama bir açıklama bekliyordum. Mantıklı bir açıklama.
''Peki. Ama ben bitirene kadar konuşmayacaksın. Bitirdikten sonrada yorum yapmayacaksın. Tamam mı?'' diye söyledi nefesini yüzüme çarparak. Ne diyebilirdim ki?. Yorum yapmamı istemiyorsa yapmazdım. Yani kendimi kaybedip yapabilirdim. Bilmiyorum.
''Tamam söz veriyorum'' dedim. Yavaşça belimde olan ellerini gevşetti ve benden ayrıldı. Yatağımın önüdeki koltuğa doğru ilerleyip tam ortasında oturdu. ''Ne duruyorsun?'' diye sordu çenesiyle yatağa oturmamı işaret ederek. Şoku yeni yeni atlatmış bir şekilde yatağa oturdum ve bağdaş kurup anlatmasını bekledim.
Ama o sadece salak gibi yüzüme baktı. 5 dakika boyunca. Bende ona pislik olsun diye onun yüzüne baktım. Anlatmaya niyeti yoktu heralde. ''Şşş anlatsana olum'' dedim sabırsız bir şekilde. Oda derin bir iç çekti ve yayvan bir şekilde oturduğu koltukta sırtını dikleştirerek oturdu.
''Yorum yaparsan sonuçlarına katlanırsın'' dedi tehditkar bir şekilde. Ne dengesiz birisiydi bu. İki dakika önce yaptığı şeylerden dolayı özür diliyodu şimdi tekrar aynı şeyi yapmakla tehtid ediyor. Gerizekalı işte. Kafamı salladım.
''Biz çok mutlu bir aileydik. Yani gerçekten mutlu. Ve gerçekten güzel.'' diye soyledi yere bakarak. Bizde öyleydik bi aralar. Uzun zaman önce. Ama hiçbirşey aynı kalmıyor işte.
''Taaki babam ölene kadar.'' diyince birden kalbime bir ağrı saplandı. Üzlmüştüm. Uzay için. Yani evet ondan nefret ediyor olabilirdim ama bu düşmanımın dahi başına gelmesini istemeyeceğim bir olaydı.
''Babam normal bir şekilde ölmedi. O... cinayete kurban gitti. Böyle bir ölümü hak etmiyordu. O çok iyi birisiydi. Kimseye zararı dokunmazdı. O babaların en iyisiydi.'' dedi. Sesi titriyordu. Şuan yüz ifadesinden acı çektiğini görebiliyordum. Bi dakika. Cinayet mi? Cinayet?? inanmıyorum. Oha. Ne denilirki bu durumda? Bana yorum yapma demişti. Konuşmamak en iyisiydi.
''Babamın çocukluk arkadaşı varmış. Adı Levent. Babamla çok iyi anlaşırlarmış. Levent'in bir sevgilisi varmış. Kızın adıysa Mehtap. Birgün deniz kenarında üçü otururken kız Levent' ten pamuk şeker istemiş. Levent pamuk şeker almaya gidince ise kız babama Levent'i değil de onu sevdiğini söylemiş. Babam ilk başta çok şaşırmış ve kıza bunun hata olduğunu söylemiş ama zamanla babamda Mehtap'a aşık olmuş. Babamla Mehtap gizli bir aşk yaşamaya başlamışlar. Mehtap Levent' i kırmak istemiyormuş ama babamıda çok seviyormuş. Birgün Levent babamla Mehtap'ı öpüşürken yakalamış. Babam bu durum karşısında çok üzülüp Levent' e binlerce kez açıklama yapmaya çalışmış. Ama Levent dinlememiş. Yıllar sonra Mehtap ile babam evlenmiş. Yani Mehtap benim annem.'' diyip soluklandı. Gerçekten hızlı bir şekilde anlatmıştı. Söyleyecek hiçbirşey bulamıyordum.
"Annem ve babam evlendikten 1 yıl sonra ablam doğmuş. Evet benim bir ablam vardı. Artık yok. Ablam 10 yasina gelince ise ben doğmuşum. Ben 6 yaşıma gelince ise o ebesini siktiğim Levent, intikamını almak için gelmiş ve annem ve babamın gözleri önünde ablama tecavüz edip öldürmüş" diyip hışımla ayağı kalktı ve ellerini saçlarında gezdirip derince bir nefes aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ULAŞILMAZ.
Fiksi RemajaYaptığım şeyden vazgeçmemem gerekiyordu. Ailemin intikamını almam gerekiyordu. Sonunda amacıma ulaşmış ve Melodi Serini kendime aşık etmiştim. Ama olmuyordu. Bir türlü basamıyordum şu tetiğe. Sonunda çektiğim acılar ve gördüğüm kabuslar belkide yok...