Bu kitabın vatana,millete ve dünyaya hiçbir faydası yoktur!
(Başladığımda 10.sınıftaydım şimdi üniversiteye gidiyorum ve hayır hiç utanmıyorum next question)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Uzun bir bölüm olabilir)
Hinata:*Lisede Japonya'da ki kardeş okulunuz sayesinde şanslı olanlar oraya gidiyordu ve sende o şanslı kişilerin içindeydin.Japonya'ya geldiğiniz ilk günün sabahı hemen kardeş okulunuzun üniformalarını giyip yaka kartlarınızı taktınız.*
Karasuno Özel Öğrenci
*O gün kardeş okulunuzun voleybol maçı vardı ve sizde onu izlemeye gittiniz.Maçta senden biraz uzun mandalinanla o zaman tanıştın.O çok enerjik ve hayat doluydu.O 2 hafta ikinize yetmemişti.Türkiye'ye dönerken birbirinize iletişiminizi asla kesmeyeceğinize dair söz verdiniz.*
*Ve sözünüzü tuttunuz.2 yıl boyunca sürekli iletişimde kaldınız ve arkadaşlığınız ileri bir seviyeye geçince Hinata daha fazla dayanamayıp kalkıp Türkiye'ye geldi.Onu havalimanından alamadın ama neyse ki bir rehberle gelmişti.Biricik sevgilini kapının önünde karşıladın.*
*Baban bu durumdan memnun olmasada annen mandalinanı sevmişe benziyordu.Otele girişi yarın olduğu için bu gece sizde kalacaktı.Halbuki otele gerek olmadığını burada kalabileceğini söylemiş olsanda itiraz edip bir otel ayarlamıştı.Birbirinize kavuşuğunuzda ilk önce baş başa kalmak istediniz.Hinata 2 yılda boy atmış saçlarını uzatmış ve olduğundan daha yakışıklı bir hale gelmişti.O da senin için aynı şeyleri düşünüyordu.*
*Biraz beraber vakit geçirdikten sonra onu annen ve babanla kaynaşması için yanlarına götürdün.Tercüman olarak otururken Hinata birden Türkçe konuşmaya başladı.*
-Beni misafir ettiğiniz için teşekkür ederim.
*Annen mandalinana o kadar bayılmıştı ki sesi çıkmıyor sadece gülümsüyordu ama baban için aynı şeyi söyleyemeyiz.*
-Burası Türkiye...
-Hinata.
*Baban bu güler yüzlü ve tatlı çocuğun yanında sert durmakta zorlanıyordu.*
-Burası Türkiye Hinata.Misafirimizi en iyi şekilde ağırlarız.
*Hinata elini tuttu.*
-Gelmeden önce birkaç şey okudum.Türk babalar kızlarını kıskanırlarmış.
*Baban bozulduğu için konuyu değiştirdi.O gece baban durmaksızın mandalinanı sorguladı.Aşırı derece de güvenilir çıkan Shōyo babanı resmen hayal kırıklığına uğratmıştı.*
(Burası Türkiye burdan çıkış yok mk)
•••••••••••••••••••
Kageyama:*Japonya'ya lise değişim programı için bir grupla geleli bir kaç gün olmuştu.Karasuno formasının içinde Türkiye'deki okulunun formasından bin kat daha iyi hissediyordummn ve bu formayı herkesin görmesini istiyordun.Fırsatta bu ya tam ayağına gelmişti.Karasuno'nun voleybol maçına gitmiştiniz.Kageyama'yı sadece bir kere görmeme rağmen onu hemen hatırladın ve ona tezahürat yaptın.*
-Kageyama fighting!
*İşte sizin aşkınız o tezahürattan sonra başladı.6 aylık program bitipte ayrılmak vakti gelince dönmeden önceki son gece onda kalmıştın ve sabaha kadar beraber ağlamıştınız.Ama her şeye rağmen birbirinizden vazgeçmediniz ve 2 yıl sonra tekrar buluşmak için sözleşmiştiniz.*
*Süt çocuğunun uçağı şu an inmişti ve saniyeler sonra onu görecektin.Havalimanının 'yabancı yolcu' çıkışında onu bekliyordun ve nihayet geldi.Birbirinizi hemen tanıdınız.O bavulunu bırakıp sana doğru kollarını açmış koşuyordu ve sende ona...Tıpkı güzel bir aşk filmi gibi.Babanda arkada suratını asmış sizi izliyordu.*
*Birbirinize kavuştuğunuzda Kageyama kokunu iyice içine çekti.Gözyaşların süt çocuğun ensesini ıslatırken "Seni çok özledim." diye mırıldandın o da sana karşılık verdi.Eve döndükten sonra ilk iş onu annen ve babanla kaynaştırmak oldu.Baban Kageyama'dan dolayı mutlu değildi onu cidden fazla kıskanmıştı ve sevgiline her an onu öldürebilecekmiş gibi bakıyordu.Kaynaştırma faslı bitince onu odasına götürdün.*
*Tekrar sarıldınız.Sevgilin 2 yıl içinde inanılmaz derecede uzamış,yüzü ve sesi oturmuş ayrıca saçları da hatrı sayılır derecede uzamıştı.Saçlarınla oynarken milyon defa seni çok özlediğini ve sana hala ilk günkü gibi aşık olduğunu söyleyip durdu.Açıkçası baban onun umrunda bile değildi.*
••••••••••••••••••
Oikawa:*Sadece sıradan bir okul gezisiyle 1 haftalığına Japonya'ya gitmiştiniz.Tesadüfen Aoba Johsai'nin maçına denk gelmiştiniz.Bütün kızlar "Oikawa Senpaii!" diye bağırıyordu o da gayet tatlı bir şekilde gülümseyip onlara el sallıyordu ki tam pembe dizilerde olduğu gibi herkesin içinde seni gördü.O kadar farklıydın ki onun gözünde cennet düşmüş melekten farksızdın.Maçtan sonra seninle konuştu ve ilişkiniz başladı.*
*Bu süreçte sen Türkiye'ye döndükten sonra bile fanları olsa dahi kimseye bakmamış ve kimseyle çıkmamıştı ve internet üzerinden ilişkinizi harika bir şekilde yürütmüştünüz.Şimdi ise sana doğru geliyordu.Kollarını açıp onu bekledin.Valizini bildiğin fırlatıp koşarak sana geldi ve kucakladı seni.Yüzünü boynuna gömerken "Nihayet!Seni çok özledim." dedi aynı şekilde karşılık verdin.*
*Eve döndüğünüzde Oikawa hiç vakit kaybetmeden babanı tavlamayı başardı.İki yıl içinde Türkçe öğrenmiş ve sırf baban için İstanbul Türkçesini geliştirmişti.Türkçe konuşurken ki ses tonu o kadar güzeldi ki farkında olmadan ona tekrar aşık olmuştun.O da iki yıl içinde yaptığı araştırmalar ve harika Türkçe'siyle babanı tavlamıştı.*
*Oikawa odasına yerleşirken baban seni yanına çağırdı.*
-Bununla evlenmezsen hakkımı helal etmem.
Yemin ederim bende etmem dhhsja
Bu üç yakışıklıda bırakıyorum çünkü aklıma senaryo gelmedi.
Vote ve yorum ayrıca tepki de bekliyorum ona göre he!
