Transmigrating into the Reborn Male Lead's Ex-Boyfriend |BL ÇEVİRİ

Looking For Friends

ÇN/ Bölüm başlıklarını çevirmeme sebebim, çoğunun aynı ve bölümle alakasız(?)olması.

Ertesi sabah Song Xuanhe telefonunun zil sesiyle uyandı.

Karşı tarafın öfkesini hissedebiliyordu: "Değersiz oğlum! Şirketin rutin toplantısının bugün yapıldığını bilmiyor musun?! Yarım saat içinde konferans odasında olmazsan, bir daha gelmene gerek yok!"

Song Xuanhe telefonu kulağından biraz uzaklaştırdı. Yoğun ve siyah üst kirpikleri yavaşça ve sakince alttakilerle buluştu. Birkaç saniye sonra tekrar açtı.

Gözlerini ovuşturdu. Bir noktada kapanmış olan telefon ekranına dokunarak gücü uyandırdı. Hala biraz trans halindeydi. Saati net bir şekilde seçebildiğinde, kalkmaya çalışarak yatağın etrafında yuvarlandı. Kendi kendine yavaş ve düz bir tonla konuştu, "Aslında saat onu geçti."

Bunu söyledikten sonra yavaşça esnedi.

Muhtemelen dün bütün gün sinirli olduğu ve sadece yatmadan hemen önce sakinleşmiş olduğu için böyleydi. Aslında oldukça iyi uyumuştu. Sadece rüyasız bir gece geçirmekle kalmamıştı, uyku kalitesi de oldukça iyiydi.

Transtan çıkan Song Xuanhe, yüksek bir ruh hali içinde yataktan sıçradı ve yüzünü yıkadı. Daha sonra bir kıyafet seçti ve aşağı inmeden önce üzerini değiştirdi. Xiao Yuanmu'yu görmediğinde hiç şaşırmadı.

Karnını doldurmak için buzdolabından rastgele bir şeyler seçti. Ardından cep telefonundan haberlerin magazin bölümüne göz attı. Ancak bunları yaptıktan sonra şirkete gitti. Vardığında saat  çoktan on biri geçmişti. Ancak temposu hala ne aceleci ne de yavaştı.

Konferans odasının kapısını itip açtığında, toplantının ortasında bulunanlar sese dönüp ona baktılar. Song Xuanhe gülümsedi. Araba anahtarlarını işaret parmağından sarkıtarak elini kaldırdı ve "Günaydın!" derken salladı.

Song Guochao, Song Xuanhe'yi  nasıl dokuz buçukta aradığını, ancak buna rağmen yine de on bir buçukta ortaya çıktığını düşündüğünde, sinirden köpürüyordu. Ayağa kalktı ve dedi ki, "Hala girecek yüzün var! Defol!"

Song Xuanhe şok olmuş gibi yaparak gözlerini genişletti. Toplantı odasında toplanmış yönetici hissedarlara baktı. Sonra bakışlarını Song Guochao'ya çevirdi, sanki tavsiye istermiş gibi alçakgönüllü bir ses tonuyla, " Bay Song ne zaman Song Grubunun kararlarını vermekten sorumlu oldu?"diye sordu.

Bu, " Bay Song", Song Guochao'nun içindeki öfkeyi daha da alevlendirdi. Birden Song Xuanhe'yi işaret etti ve "Disiplinsiz ve kontrolden çıkmış! Bugün seni azarlamazsam, yakında kafama bineceksin!" dedi.

Song Xuanhe'nin ifadesi değişmedi. Işıltılı bir gülümsemeyle konuşmaya devam etti."Bildiğim kadarıyla Bay Song ve ben aynı seviyedeyiz. Şirketteyken Bay Song'un beni azarlamaya hakkı yok."

Song Guochao'nun ifadesi sertleşti ve ardından yüzü kıpkırmızı oldu. Öfkesini daha fazla içinde tuttamayacakmış gibi görünüyordu.

Song Xuanlin bunu görünce müdahale etmek için ayağa kalktı. Kaşlarını çatarak "Tamam, geç kaldın ama yine de babamla tartışmaya cüret ediyorsun. Çabuk otur."

Song Xuanhe omuzlarını silkti ve yerine oturdu. Song Guochao'nun yanından geçtiğinde, hala son derece endişeli olan bir sesle, "Bay Song, sakin olun. Öfke sadece size zarar verir."

Song Guochao'nun ifadesi daha da çirkinleşti. Yumruklarını sıktı ve yerine oturdu. Şirketin bu çeyrekteki mali durumunu bildiren yönetici herkesin sakinleştiğini görünce öksürdü ve ardından alçak sesle konuşmaya devam etti. Çok yüksek sesle konuşursa birinin hassas sinirlerini kışkırtıp sonunda acı çeken taraf olmaktan korkuyordu.