Transmigrating into the Reborn Male Lead's Ex-Boyfriend |BL ÇEVİRİ

Found a Little Friend

Xiao Yuanmu kanepeye yaslandı, onu net bir şekilde duymamış gibi görünüyordu. Başını hafifçe kaldırdı, "Ne dedin?"

Song Xuanhe'nin yanında asılı duran parmakları hafifçe kıvrıldı. Sahibine yeni bir  e-posta geldiğini bildiren bildirim sesini duyduğunda, tekrarlamak üzereydi. Sun Jinren telefonunu çıkardı, İfadesi büyük ölçüde değiştiğinde e-postanın içeriğini yeni okumuştu, " Er shao!" diye bağırdı.

"Er shao!" Sun Jinren, Song Xuanhe'nin yanına koştu ve kolunu çekti, alnı birkaç saniye içinde soğuk bir ter tabakasıyla kaplanmıştı. Sesi aciliyetinden neredeyse çatlıyordu ve yüzünde çarpık bir gülümseme vardı. "Yatırım hakkında sorularım olduğu için Bay Xiao'yu birkaç günlüğüne ödünç alma konusunu unutun. Başka bir mali müşavir buldum. Artık sizi rahatsız etmeme gerek yok."

Song Xuanhe'nin kirpikleri titredi. Xiao Yuanmu'nun ifadesine bakmaktan kendini alıkoydu. Ardından yüzü endişeyle dolu olan Sun Jinren'e döndü. Kolunu elinden çekti ve Sun Jinren'in şaşırmış ve paniklemiş sesini görmezden geldi  "Mali müşavir mi?" dedi.

Sun Jinren çok sabırsız görünerek hemen başını salladı. Yine de yüzünde sert bir gülümseme vardı. "Evet, Bay Xiao'nun yatırımlara bakmama yardım etmesinden bahsetmiyor muyduk? Ah, ama şimdi buna gerek yok."

Song Xuanhe, Sun Jinren'in ona attığı bakışı anlamamış gibi davrandı. Aşağı baktı ve "Patron Sun istemedi mi..." dedi.

"Hayır!" Sun Jinren korkmuş görünüyordu. Her kelimesi alarm taşıyordu. Suçlu geliyordu. Hemen sesini alçalttı, " Hem Roller Grup sözleşmesi hem de istediğiniz diğer şey dahil, söz verdiğim hediyeyi size yine de vereceğim. Ancak, Bay Xiao'yu bana ödünç vermenize gerek yok. İlgilenmem gereken başka konular var. Sizi daha fazla rahatsız etmeyeceğim."

Sun Jinren bir şey tarafından kovalanıyormuş gibi davrandı. Konuşmasını bitirir bitirmez Song Xuanhe'nin yanıtını beklemeden odadan çıktı.

Song Xuanhe'nin gözlerindeki ışık titredi. Birkaç saniye sonra, hala oturmakta olan Xiao Yuanmu'ya bakmak için döndü.

Xiao Yuanmu telefonuyla oynuyordu. Bakışları yere indirildiğinden, tipik olarak yukarıya doğru eğimli olan gözlerinin köşeleri şu anda düz bir çizgi halindeydi. Profilini aydınlatan ışıkla, yeşim gibi zarif yüzü soğukluğunun bir kısmını kaybetmiş gibiydi. Daha da güzel görünüyordu.

Song Xuanhe'nin bakışını fark eden Xiao Yuanmu, telefonuyla uğraşmayı bıraktı ve sıkıca elinde tuttu. Daha sonra başını kaldırıp sordu, "Patron Sun danışmanı olmamı mı istemişti?"

"Evet." Song Xuanhe aniden gülümsedi ve yanıtladı, "Ama görünüşe göre çoktan başka birini bulmuş ve fikrini değiştirmiş."

Xiao Yuanmu'nun çenesi biraz rahatlamış gibiydi. Madem öyle çıkalım, dedi.

"Neden sıradan bir yatırım çalışanının danışmanı olmasını istediğini merak etmiyor musun?" Song Xuanhe ona baktı, kaşlarının arası kırışmıştı. Sesi canı sıkkın geliyordu, "Neden birdenbire senden vazgeçtiğini anlayamıyorum."

Xiao Yuanmu'nun gözleri soğuktu. Ayağa kalktı. " Bu tuhaf değil."

İkisi omuz omuza odadan çıktılar. Villanın kapısından çıkar çıkmaz bahçenin bir köşesinde Sun Jinren ve Song Jiabao'yu gördüler. Bu mesafeden konuşmalarını seçemiyorlardı. Ancak Song Jiabao onların yönüne bakıyordu ve ifadesinin çirkin olduğu görülebiliyordu. İyi bir ruh halinde olmadığı belliydi.

Song Xuanhe'nin Song Jiabao'yu gördüğü anda, Song Jiabao da Song Xuanhe ve Xiao Yuanmu'yu fark etmişti. O anda, ifadesi daha da çirkinleşti.

Song Xuanhe uzağa baktı ve Xiao Yuanmu'ya "Hadi gidelim" dedi.