Found a Good Friend

580 78 12
                                    

"Xiao... Sorun ne?"

Song Xuanhe şaşırmıştı. Xiao Yuanmu'nun düşen vücudunu tutmak için bilinçsizce ellerini kaldırdı. Sağ elini kafasına bastırırken sol eliyle belini tuttu ve hem alnının hem de sırtının soğuk terle sırılsıklam olduğunu keşfetti. Xiao Yuanmu'nun gözleri sıkıca kapalıydı ve dudakları ölümcül derecede solgundu.

"Xiao Yuanmu?" Song Xuanhe yüzüne hafifçe vurdu. Avucunun altındaki his buz gibiydi. Krpiklerinin hafifçe titrediğini görünce hemen “Neresi acıyor? Yatağına gitmene yardım edeceğim ve doktoru çağıracağım. Biraz sabret.”

Xiao Yuanmu'nun gözleri hafifçe açıldı. Kendini halsiz hissetse de gözlerindeki soğukluk zerre kadar azalmamıştı. Aslında, normalden bile daha soğuktu. Sanki bir şey sakin bir göle dalgalar göndermiş gibiydi ve göl aniden bir buz ve kar tabakasıyla kaplanmıştı. O buzun altında sonsuz uyanıklık ve karanlık vardı.

"Gerek yok." Sesi sakindi. Song Xuanhe'nin beline koyduğu elini silkeledi ve yavaşça sırtını düzeltti. Gözlerindeki karanlık, buz gibi bakışlar ve aşırı solgun yüzü olmasa, az önce yere yığıldığını tahmin edemezdiniz.

Xiao Yuanmu az önce üstüne düşmemiş ve soğuk alnına dokunmamış olsaydı Song Xuanhe bu sakin davranışa aldanmış olabilirdi.

"Kendini iyi hissetmiyorsun. Ama ateşin varmış gibi de görünmüyor.” Song Xuanhe'nin bakışları diğerinin gergin çenesinden buz gibi gözlerine kaydı. Sakince, "Az önce neredeyse bayılıyordun. Doktoru aramalıyız."

Xiao Yuanmu'nun gözlerindeki soğukluk, Song Xuanhe'nin söylediği her kelimeyle yoğunlaştı. Sesi eskisinden daha da soğuktu ama güçsüzlüğünden kaynaklanan bir ses kısıklığı da vardı. Duraksayarak konuştu, "Gerek yok."

Çenesini kaldırdı. Bakışları Song Xuanhe'ye indirildiğinde, etrafındaki soğuk, boğucu aura artık bastırılamazdı. Çok baskıcı bir sesle, "Artık git. Yarın sabaha kadar bir daha önümde görünme.”

Song Xuanhe kıpırdamadı. Sadece telefonunu çıkardı ve bir arama yaptı.

Xiao Yuanmu, telefonu elinden almak isteyerek elini kaldırdı. Sesi sertti. "Az önce ne dediğimi duymadın mı?"

"Seni duydum." Song Xuanhe ondan kaçındı. Xiao Yuanmu'nun giderek solan yüzünü fark ettiğinde soğuk bir şekilde karşılık verdi, "Seni dinlemem gerektiğini kim söyledi?"

Bu kesinti eylemlerini etkilemedi. Araması hemen otelin acil durum hattına ulaştı. Uşağa hemen bir doktor getirmesini söylemek üzereydi ama Xiao Yuanmu telefonu ondan aldı. Soğuk parmakları Song Xuanhe'ninkine değdiğinde hafifçe titredi.

"Song Xuanhe..."

Telefonu ondan çalmak Xiao Yuanmu'nun son enerjisini de almış gibi görünüyordu. Birden geri sendeledi. Eliyle karnını kapatmadan edemedi. Soluk dudakları düz bir çizgi haline geldi ve ten rengi yavaş yavaş hastalıklı bir solgunluk aldı. Buna rağmen sırtı hiç eğilmedi, her zamanki gibi dimdik kaldı. Herhangi bir zayıflık göstermemeye kararlıydı.

Bir eli karnındayken diğeri sıkıca Song Xuanhe'nin telefonunu tutuyordu. Parmakları bembeyaz olacak kadar sıkı kenetlenmiş olsa da, sesi hâlâ her zamanki kadar sakindi. Hatta bir açıklama daha ekledi, “Midem rahatsız. Bu kronik. Biraz dinlendikten sonra iyi olacağım. Beni rahatsız etme.”

Song Xuanhe ona bakmaya devam etti. Sistem ona Xiao Yuanmu'nun şu anki durumundan bahsetmişti: düzensiz çalışma/dinlenme programı ve birbirini izleyen tüm geceler birleşerek düşük dereceli bir ateşe dönüşmüştü. Yorgunluğu ve duygusal dalgalanmaları, stresin neden olduğu mide kramplarına neden olmuştu. Song Xuanhe'nin daha önce hiç mide krampı olmamıştı. Ancak aşırı içki içmekten dolayı alkollü gastrit geçirmişti. Arada sırada hissettiği keskin burkulma ağrısını ve o katlanılması zor şişkinlik ve ağrı hissini hatırlıyordu. O zamanlar, onunla aynı acil serviste kırklı yaşlarında bir adam kalıyordu. O adam da aşırı mide krampları yaşıyordu. Yatağa kıvrılmış, titriyordu ve uluyarak ağlıyordu. Bağırmakla kusmak arasında gidip geliyordu. Acıdan her an bayılacak gibiydi.

Transmigrating into the Reborn Male Lead's Ex-Boyfriend |BL ÇEVİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin