Transmigrating into the Reborn Male Lead's Ex-Boyfriend |BL ÇEVİRİ

Looking for a Boyfriend

Song Xuanhe'nin göz kapağı seğirdi. Yanında asılı duran elini kaldırdı ve arabanın kapı koluna dayadı. Kapıyı açtı ve Xiao Yuanmu'ya baktı. "Neyden bahsediyorsun?"

Song Xuanhe'nin yere indirdiği bakışları saf ve masum görünüyordu, tam da doğru miktarda şaşkınlıkla doluydu. Xiao Yuanmu'nun bakışları sürekli olarak yüzüne sabitlenmiş olmasaydı, bu tür meraklı bir ifadeye aldanabilirdi.

Ancak, o gece buğulu gözlerle ona yapışan ve gitmemesi için usulca ağlayan Song Xuanhe'yi hatırladığında, Xiao Yuanmu'nun gözleri karardı. Uzaklara baktı ve "Geçen seferki resepsiyondan sonra sarhoştun. Hiçbir şey hatırlamıyor musun?"

"Hatırlamıyorum." Song Xuanhe tereddüt etmeden cevap verdi. Böyle utanç verici bir şeyi hatırladığını asla kabul edemezdi. "Seni geri götüreceğim. Bin."

Xiao Yuanmu ona baktı. Kayıtsız ifadesini görünce eğildi ve arabaya bindi.

Yolcu tarafındaki kapıyı kapattıktan sonra Song Xuanhe sessiz bir iç çekti. Sonra arabının etrafında dolaşarak sürücü kısmına bindi.

"Benimle dönmeyecek misin?" Xiao Yuanmu tatsız bir bakışla pencereden dışarı baktı.

Song Xuanhe başını kaldırmadı. "Yapmam gereken bir şey var."

Xiao Yuanmu ona bakmak için döndü, ses tonu değişmedi. “Song Ailesi ile ilgili bir şey mi?”

Song Xuanhe'nin kalbi tekledi ve gardını kaldırdı. Orijinal zaman çizelgesine göre Xiao Yuanmu'nun yakında Song Ailesinin bir geliştirme bölgesinin haklarını elde etmek için yetkililere nasıl rüşvet verdiğine dair kanıtlar bulacağını hatırladı. Song Grup bir huzursuzluk halindeyken bu soruyu sorması ek fayda kazanma girişimi olabilirdi.

Li Nianan'ın hisseleri kendisine devrettiğinde ona söylediklerini düşündüğünde Song Xuanhe dudaklarını büzdü. Ne olursa olsun Song Grup bu kadar çabuk düşemezdi.

"İlgileniyor musun?" Song Xuanhe, sesini rahat tuttu.

Xiao Yuanmu doğal olarak Song Xuanhe'nin yüzündeki uyanıklık parıltısını kaçırmadı. Gözlerindeki ışık hafifçe parladı. İlk hayatındaki Song Xuanhe ona bir kurtçukmuş gibi davranmıştı. Bu nedenle, Xiao Yuanmu'yu asla ciddiye almamıştı. Hatta aptalca bir şekilde çalışma odasının kapısını açık bırakmıştı. Ancak bu hayattaki Song Xuanhe kaba ve mantıksız görünse de, kritik bir anda Xiao Yuanmu'yu her zaman koruyacaktı. Buna dayanarak, Song Xuanhe'nin onu umursadığını varsaymak mantıklı olurdu. Ancak Xiao Yuanmu onun düşüncelerini okuyamıyordu. Tek bildiği Song Xuanhe'nin ona karşı korunduğu ve ona karşı şüpheleri olduğuydu.

Yeniden doğmadan önceki halinin hatıraları onu oldukça etkilemişti. Song Xuanhe'ye aşık olan Xiao Yuanmu'nun anıları olmasaydı, burada Song Xuanhe ile vakit kaybetmek yerine Xiao Ailesine dönmeden önce muhtemelen bir süre rahatlamayı ve dinlenmeyi seçerdi. Tıpkı ilk hayatındaki Song Xuanhe gibi, hem Song Ailesi hem de bu hayattaki Song Xuanhe, yumruklarıyla ezilebilecek böceklerden başka bir şey değildi.

Ancak bu hatıralar o kadar derine kazınmıştı ki, sürekli olarak zihinsel durumunu etkiliyor, planlarının değişmesine neden oluyordu.

Anıları bir araya geldikten sonra bile Song Xuanhe'nin ona karşı hisleri olmadığını bilmesine rağmen -daha tetikte görünüyordu - hatıralar hala affedici değildi. Onu rahat bir kalple ayrılamaz hale getirdiler. Sanki uzun zaman önce terk ettiği duygular sonunda ona geri dönmüş gibiydi, böylece soğukkanlı beyni artık salt akla dayalı kararlar alamayacaktı.

Xiao Yuanmu, durum böyle olduğuna göre, geçirdikleri zamanı tatil olarak değerlendirebileceğini düşündü. Ayrıca bu zamanı Song Xuanhe'nin neden onunla ilgilendiğini ve neden onunla birlikte olmak istediğini anlamaya da ayıracaktı. Onun içini görmeyi ve gerçek yüzünü bulmayı planlamıştı. Bunu başardığında, o renkli, güzel anılar doğal olarak griye dönerdi. Bu şekilde, artık onu etkileyemezlerdi.