Bölüm 1.Sarışın saçlı kadın bilmem kaçıncı içkisini kafasına dikerken tekrar gözlerimi devirdim. Hayır anlamıyorum yani neye bu kadar dertlendinki sen ablacım? "bir tane daha." elindeki bardağı alırken gözlerimi gözlerine diktim.
"bu içki çok serttir. Çok içtiniz." gözlerini bile açmayı beceremeyen kadın dolgulu büyük kırmızı dudaklarını büktü.
"bana bir şey olmaz güzelim, sen işine bak." Doldurduğum bardağı sertçe önüne koydum. Kadın bunu önemsemeden tekrar bir yudum aldı.
"senin yaşın küçük değil mi? Burada çalışmana nasıl izin verdiler?"
"bu konu sizi ilgilendirmez efendim. Zıkkımlanıp gidebilirsiniz." elimdeki içkiyi rafına yerleştirdiğimde kadın kahkaha attı.
"amma da sertmişsin sen." sabır dileyip masanın üstündeki tozları sildim.
Birazdan o uzun yapmacık sarı saçlarından tutup kapıya yapıştıracaktım kadını. Siyah takımlı adam boş bardağı çenesiyle işaret ettiğinde onunkisini de doldurup uzattım.
Adam göz ucuyla bana bakıp sarışın kadına döndü. Gözünün içine yerleşen arsız ifadelere bakarken yüzümü buruşturdum. Elimden gelse adama da bir tane geçirecektim. Kadının büyük dolgun dudakları kıvrılırken adama yaklaştı. Gerçekten böyle anlardan nefret ediyordum. Perde olsaydı gözlerimin kirlenmemesi için çekebilirdim.
Adam ve kadın arasında çok az mesafe kaldığında elimdeki bardağı kıracakmış gibi sıktım. "kalkın."
Sinirden dolan gözlerim şaşkınlıkla kırpışırken elimdeki bardak gürültülü bir şekilde yere düşerek parçalara ayrıldı. Sesten dolayı birkaç göz bana dönmüştü fakat asıl ilgi odakları karşımda dimdik duran mekanın sahibi Okan Beydeydi.
Gözlerimi iri ve çekici bedeninden ayırırken adam ve kadına baktım. Kadın duruşunu dikleştirirken hızla ayağa kalktı. "biz zaten gidecekt-"
"gitmezsek ne yaparsın?" kadının mavi gözleri irice açılırken karşısındaki siyah takımlı adamın kolundan tuttu.
"gidiyoruz." dedi endişeli sesiyle.
Adam kadının tuttuğu kolunu sertçe geri çekerken Okan Bey'in tam karşısında dikildi.
"kalkmıyoruz Okan efendi." Okan Bey'in çenesinin gerildiğini fark ettiğimde yanındaki lacivert takımlı adam siyah, oldukça lüks görünen silahı belli etti.
"sıkayım mı kafasına abi?" bu lacivert takımlı adamı Okan Bey'in yanına hiç görmemiştim.
Yüksek sesli müzik kesilmiş, herkes suspus olmuş korkuyla hem silaha bakıyordu hem de Okan Bey'e. Rahattım. Okan Bey'i az çok tanırdım, mekanda asla adam öldürmemişti. Daha doğrusu benim gözlerim hiç buna şahit olmamıştı.
"daha beter yap Kağan." dedi Okan bey gözlerini adamın gözlerinden ayırmadan. Adının Kağan olduğunu öğrendiğim adam silahı indirdi ve ben daha hiçbir şey anlamadan adamın özel yerine sıktı.
Ağzım ve gözlerim şok içinde açılırken kulağıma dolan tiz çığlıklarla kulağımı kapattım. Tüh ya, adam kadını bereceremeyecek.
Sımsıkı kapattığım gözlerimi tam elli saniye sonra açtım. Yerdeki kan midemi bulandırırken hem Kağan'ın hem de o adamın burada olmadığını anladım. Kadın şaşkınlıkla kalakalmıştı.
"b-ben özür dil-"Okan Bey diğerki takım kıyafetli adama baktı.
"al bunu, evine bırak." dedi kısık sesiyle. Adam başını salladı ve kadına geçmesi için önden yer verdi. Kadın gözlerini Okan Beyden kaçırarak hızlı adımlarla önden ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAŞMA (TAMAMLANDI)
Teen FictionSizce ben can sıkıntısından tam bir sinir krizi geçirmelik bir kitap yazmışmıyımdır? Yazdım... ❗(+18 - şiddet - küfür içerir) ❗ ~O anlaşmayı çoktan bozmuştu.~