Bölüm 24

14.8K 455 17
                                    

Bölüm 24

"yanımdan ayrılmayacaksın." dedi düz sesiyle.

Başımı salladım.
"o gevşek herifle dip dibe olmayacaksın. Gerekmedik sürece konuşma bile."

Tekrar başımı salladım.
"açık kıyafet giymeyeceksin."

Kaşlarım çatıldı.
"neden?"

"oyunun nasıl oynandığını bilmiyorsun. Gösterdiğimde açık kıyafet giymemen gerektiğini anlarsın." dedi. Siyah deri ceketini giyiyordu.

Bunu da kabul ettikten sonra normal giyindiğim gibi pantolon ve sıradan bir gömlek giydim. Ceketimi de üstüme giydikten sonra evden çıkmıştık.

Arkamızdan gelen Kağan'a kötü kötü bakıyordum. Başını eğmişti. O günden sonra Kağanla hiç konuşmamıştım. Bana ama Deren Hanım, Okan Bey'e anlaşmamızı anlatmadım ki demişti. Biraz da olsa yumuşamıştım.

Okan Bey arabayı çalıştırdı. Çantamı kucağıma koyarken başımı cama yasladım. Dün akşam Okan Bey'e odaya geldiğinde yanında değil de kıyafet odasında yatacağımı söyleyince sinirden köpürmüştü.

Kıyafet odasına gittikten on dakika sonra gelmiş ve beni zorla kucağına alarak geri odaya götürmüştü. Küfür ederek gideceğimizi bin defa söylemişti. Ardından da Emre'yi arayıp bir ton saydırmıştı.

***

"yenge sen az fena değilsin he!" dedi Emre alayla.

Gururla başımı dikleştirirken Okan Bey kolumdan tutup yanına çekti. İstemesem de yanında durdum.

Sanem eğildi. O eteği neden giydiğini sorgulamak istedim. Gerçekten eğilmemesi gerekiyordu. Etek kısaydı. Seray onu uyarmıştı ama resmen görmezden gelmişti. Attığı vuruşla iki topu birden deliğe yollamıştı.

Ne yapmam gerektiğini hâlâ anlamış değildim. Özgür usanmadan bininci defa Seray'a anlatırken Seray yüzüne bile bakmıyordu. Selin ise düşman gibi Seray'a bakıyordu.

Oynamayı bırakıp Okan Bey'in yanında durmayı tercih etmiştim. Okan Bey vurduğunda üç top birden gitmişti Emre ıslık çaldı.
"vay be kimin kardeşi!" dedi gururla. Okan Bey'in gözleri siyah toptaydı.

Terleten saçlarımı arkama ittim. Seray Özgür Bey'in yanından geçip benim yanıma geldi. Gerçekten Özgür Bey'i yok sayıyordu. Belki de onlar için en iyisi buydu.

Sanem uzun sarı saçlarını kulağının arkasına itti. Saçları dümdüzdü. Yüzü küçük görünüyordu. Dudakları dolguluydu. Mavi gözleri bir an onu inceleyen beni buldu. Okan Beyle değen kollarımıza baktı. Ardından tekrar toplara verdi dikkatini.

Selin'in de upuzun sarı saçları vardı. İpek gibi görünüyordu. Işıl ışıl duruyordu. Beyaz bir elbise vardı üstünde. Beyaz küpeleri ışıl ışıldı. Çok göz alıcıydı. Göz göze gelince hafifçe gülümsedi. En azından yüzsüz değil.

Gülümseyip gözlerimi üzerinden ayırdım. Ben önüme gelen herkesi incelerken Okan Bey sokması gereken topları deliğe sokmuştu.

Emre pürdikkat onu izlemeye başladı. Siyah top deliğe girmişti. Gururla ona bakıyordum. Neyin guruydu bilmiyordum.

Oyun bitti. Oradan herkes mekana geçeceğini söylemişti. Okan Beyle göz göze geldik. Kararımı mı soruyordu?

Unutma bu anı Deren! Kazı hafızana. Hazır fırsat elime gelmişken geri çevirmek olmazdı. Bir şey söylememiştim. Gözlerimden mi anladı bilmiyordum ama o da gideceğimizi söylemişti.

ANLAŞMA (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin