Bölüm 19
"Deren..." dedi boğuk sesiyle. "sürtünüp durma."
"hı hı." dedim uyku dolu sesimle.
Rahat edemeyince biraz daha kıpırdanmıştım. Küfür mırıldanıp yataktan kalktığında şaşkınlıkla gözlerim açıldı.
"nereye?"
"banyo yapacağım," dedi sert sesiyle. "soğuk suyla!" banyo kapısı sertçe örtüldü.
Neden sinirlendiğini anlamamıştım bile. Uyku sersemliğiyle ayağa kalkıp su içtim. Daha sonra tekrar yattım.
Bir süre sonra yatakta onun kısmının ağırlıkla çöktüğünü hissettim. Erkek şampuan kokusu gelince de banyodan çıktığını anlamıştım.
Hakan Bey akşam yemeğine gelmişti. Akşam yemeğinden sonra biraz daha oturup gitmişti. Berna Hanım hâlâ bizimle aynı evde kalmak istiyordu.
Okan Bey'e bilardo oynama konusunda yemekten beri ısrar ettiğimde kabul etmişti. Halam saçma tehdit ve hakaret içeren mesajlarını atmaya devam ediyordu. Bir yandan da korkuyordum. Halan bu zamana kadar ne dediyse yapmıştı! Seni almadan rahat durmaz Deren.
Sıkıntılı nefes alırken kaçan uykumla yatakta doğruldum.
"sakın bana uyuyamıyorum deme." dedi Okan Bey. Gözleri kapalıydı."tamam." demiştim başımı sallayarak.
Saçlarımı kulağımın arkasına ittim. Dizlerimi bedenime çekerken başımı dizimin üstüne yasladım. Saatin bir olmasını bekliyordum. Halam her akşam saat tam birde üç defa arıyordu. Takıntıydı kadın resmen.
"Deren ne bekliyorsun?"
"sen uyu." dedim kısık sesimle.
Saat tam bir olduğunda Okan Bey'in fark etmeyeceğini umarak yataktan indim. Emekleyerek terasa çıktım. Yürüseydim gölgemden anlardı. Aynen Deren, adamın gözleri kapalı nasıl anlayacak!
Terasa oturdum. Bahçedeki birkaç koruma beni fark etmişti. Telefonum çaldı. Düşündüğüm gibi halamdı. Telefonun sesini kısarak açtım.
"Deren! Nihayetinde açabildin şu lanet telefonunu. Nerede olduğunu söyle bana? Nerede kalıyorsun!" bunca yıllık öz halan daha nerede kaldığını bilmiyor Deren.
"hala ben evimdeyim. Dediğini yaptım. Ayrıldık. Zaten yürüyecek bir ilişki değildi."
Rahat nefes aldığını hissettim.
"iyi o zaman! Bir daha haberlerde yada herhangi birisinden sen ve onun hakkında en ufak birşey duyarsam oraya gelirim." daha yaşadığın yeri bile bilmeden nasıl gelmeyi planlıyor acaba...Başka birşey dememişti. Telefonu kapattı. Daha nasıl olduğumu bile sormamıştı. Telefonu masaya koyarken oturdum yerde arkama yaslandım. Uyumayacaktım.
Tekrar dizlerimi bedenime çekip başımı dizimin üstüne yerleştirdim. İçimde büyüyen bir sıkıntı vardı. Patlayacak gibi durmuyordu, ama bitecek gibi de değildi.
Ağlama isteğimi sürekli erteliyordum. Bağıra çağıra ağlasam belki rahatlardım ama öyle birşey yapamazdım. Kafeste gibi hissediyordum. Neden bu oyunu hâlâ sürdürdüğümü sorguladım.
Saat altıya gelmişti. Gözümü dahi kırpmadan öylece oturmuştum terasta. Gözlerimin içi acıyordu. Yorgun hissediyordum.
Terastan sessizce çıktım. Okan Bey uyuyordu. Üstümdeki gecelik tarzı kıyafetleri çıkartıp günlük hayatta Giydiğim kıyafetleri giyindim.
Aynadaki yansımama baktım. Şişen ve kızaran gözlerim dikkat çekiciydi. Sanki tüm gece durmaksızın ağlamış gibiydim. Tüm gece ağlasaydım daha rahatlamış hissederdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/272833324-288-k135649.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAŞMA (TAMAMLANDI)
Teen FictionSizce ben can sıkıntısından tam bir sinir krizi geçirmelik bir kitap yazmışmıyımdır? Yazdım... ❗(+18 - şiddet - küfür içerir) ❗ ~O anlaşmayı çoktan bozmuştu.~