Fake | Min Yoongi

Sorunlar

--

5. Bölüm

Olmuyordu.

Bir türlü olmuyordu.

Akari.. Çok asiydi. Çok başına buyruktu. Tamamen geçinilmez biriydi. Yoongi'nin yapmayı sevdiği şeylerden Akari nefret ediyordu. Akari'nin sevdiği şeylerse Yoongi'ye yapmacık ve soğuk geliyordu.

Ve arada büyük bir iletişim kopukluğu vardı. Hiç konuşmuyorlardı buluştuklarında. Sadece bir randevu rutinlerini tamamlıyor ve ayrılıyorlardı. İkisi bunu oturup kararlaştırmasa da günlerini sırayla planlıyorlardı. Bir gün Yoongi'nin istediği, diğer gün Akari'nin.

Yoongi'ye göre olmuyordu. Arada büyük bir duvar vardı ve ikisinin birbirlerinden farklı oluşu bu duvarı yıkmaya engeldi.

Fakat Akari'ye göre ise durum çok daha farklıydı.

O kendini çoktan kaptırmıştı.

Yoongi'nin gram keyif alamadığı buluşmalar, hiç konuşmasalar bile Akari'nin çok hoşuna gidiyordu. O çok eğleniyordu. Gitmek istemediği, yapmak istemediği bir etkinlik olduğunda, istemediğini belirtiyordu. Fakat buna rağmen Yoongi'nin yanında olması ona katlanması ve eğlenmesi için yeterli bir sebep oluyordu başta.

Yine de sonunda, o da farkına varmıştı. 

Normal bir şekilde konuşmamışlardı bile şimdiye kadar, yaklaşık 2 ay geçmişti, fakat konu kavgaya geldiğinde, işler çok alevlenmişti. Her konu açısında sessiz kalan Yoongi, konu kavga olunca fırtına gibi geçmişti üzerinden.

İlk tartışmaları bugün yaşanmıştı.

Belki de ilk konuşmalarıydı bu.. 

Bunca zamandır birbirlerine karşı tek kelime etmemişlerdi ve ilk karşılıklı uzun konuşmalarının böyle büyük bir kavgayla neticelenmesi Akari'yi yıkmıştı.

Her şey, Yoongi'nin Akari'yi arkadaşlarıyla tanıştırmak istemesiyle başlamıştı, temeli o zamana dayanıyordu.

Akari, Taehyung'un da gelmesini istediğini söylemişti Yoongi'ye. Çünkü bir grup yabancı insanın arasına girecekti ve tedirgindi. Tanıdık insanların olmasının onu rahatlatacağını söyledi.

Fakat Yoongi reddetti.

Yoongi bunu reddederken o kadar da gerçeklik payı olmayan bir düşünceye sahip değildi aslında. Akari ve Taehyung çok yakınlardı ve ona göre Taehyung kendinden daha yakışıklıydı. Böyle bir durumda, oldukça patavatsız arkadaşlarından Akari ve Taehyung'un arasında farklı bir şey olduğuna dair bir imâ duymak istememişti. Bu yüzden reddetmişti.

Şimdiyse, Akari evde içi daralınca Jungkook'un çalıştığı kafeye gelmişti. Biraz onunla konuşup, yarın için danışmak istemişti. Tanışacağı kişileri az çok bilirse, daha doğru hareketlerde bulunabilirdi. 

Geldiğindeyse, Hoseok'un da orada olduğunu görmüş ve üçü masaya oturarak konuşmaya başlamışlardı. Akari onlara Yoongi'nin Taehyung'u kabul etmediğini söylemişti. Ve onlar da elbette Yoongi'ye hak verip bunun biraz tuhaf kaçacağını söylemişlerdi.

Hoseok'un fikrine bu konuda çok güvenememişti Akari. Çünkü Hoseok bir konu ciddiyse, Yoongi ne derse onu derdi. Bunu fark etmişti. Fakat Jungkook kendi fikrini çekinmeden söylediğinden onu daha bir dikkatle dinlemişti.

"Sen bana şunu söyle, tanışmak istemiyor musun?" Hoseok'un sorusuna karşılık konuşmaya başladı.

"Yani tanışırım elbette ne gibi zarar gelebilir? Can atıyor değilim, fakat olursa da sıkıntı olmaz. Sadece.. Yoongi ve ben.. Çok.. Yakın değiliz."