Ölen umutlar

2.3K 155 65
                                    

    Temrenlideki okuluma geri dönmüştüm ve ilk günüm bugün Olacaktı. Hazırlanıp aşağı indim. Zor bi gün olacağını biliyordum. Çağanla Ece'yi görmem gerekiyordu.  Umursamamam gerekiyordu. Bişey olduğunda giden taraf ben olmamalıydım. Çantamı alıp aşağı indim. Yankı ve Mete beni bekliyordu ama ben hiç hevesli değildim.

   Evden çıktığımızda ellerim ceketimin cebinde öyle yürüyordum. Mete kolumu tutunca durup ona baktım. " iyimisin sen ?" Dediğinde gülümsedim.
" iyiyim kuzen." Dedim. Yürümeye devam ettik.

Okula geldiğimizde ilk ders tiyatro olduğu için konferans salonuna gittik ve sahnede yere oturup bağdaş kurdum. Hoca geldiğinde beni görünce gülümsedi.
" tuana canım hoşgeldin okuldan ayrılmıştın ." Dediğinde kafa salladım. " evet hocam ayrılmıştım ama geri geldim." Dedim. Hoca Ece'yle çağana baktı.
" hadi çocuklar oyun için sizi seçmiştik en son, tuana gidince onun yerine Ece'yi almıştık." Dedi. Herkesin gözleri bende olduğu için ifadesiz kalıp gülümsedim ama içimde fırtınalar kopuyordu. Yavaş yavaş yerimi Ece alıyordu. Dün Ülkü ve leya Ece'ye iyi davranan hallerimden hiç hoşlanmadıklarını söylemişlerdi ama bi şekilde onları bi sorun olmadığına ikna ettim.

   Onlar prova yaparken bakmak istemedim. Yerde otururken dizlerimi kırıp kendime çektim ve kollarımı dizlerime sardım. Onlara  bakıyordum. Mutlular mıydı? Çağan iyi oyuncudur, acaba bu mutluluğu gerçek miydi? Bunu hiç bir zamn bilemeyecektim. Neyse ki 20 li yaşlarımda öleceğim zaman ona sahip çıkacak biri olacaktı. Ece'nin gözlerinde görüyordum. Gördüğüm şey saf sevgiydi. Gözlerim doldu ama umursamadım. Gözümden yaş düşeceğini anlayınca kafamı eğdim gizlice yaşları sildim.

     Sahneleri bittiğinde kafamı kaldırıp gülümserken alkışladım. Esatın gözlerini üstümde hissedip ona döndüm. Farketmişti. Omuzlarımı kaldırıp indirdim. Ece'yle çağan oturduğunda tam karşımda oturuyorlardı. Çağan bana bakıyordu ama ona bakmıyordum.

Teneffüs zili çaldığında kantinden su almak için aşağı indim. Tam kantinden çıkacakken Çağan önüme çıkınca gitmek istedim ama önüme geçti.
" ne oldu?" Dediğimde yüzümün her yerine bakıyordu.

    Elimi gözünün önünde salladığımda dikkati dağıldı bana baktı.
" ne oldu?" Diye tekrar sorduğumda " bana böyle mesafeli mi olacaksın?" Dedi.
" çağan biz eski sevgiliyiz. Senin sevgilin var , en önemlisi biz seninle artık eskisi gibi arkadaş bile olamayız. Gidip sevgilinle ilgilen benimle değil." Dedim ve yanından geçip sınıfa çıktım.

     Okul çıkışına kadar daha çağanın yüzüne bile bakmamıştım. Çıkış zili çaldığında kimseye görünmeden okuldan çıktım. Annemin yanına uğrayacaktım.  Çiçekliden saksıda çiçekler alıp Mezarlığa geldiğimde hava kararmak üzereydi.
Çiçekleri teker teker saksılarından çıkarıp ellerimle kazıdığım toprağa gömdüm. Annem çiçek çok severdi. Her Çiçek'ten bi saksı almıştım. Tam 20 saksı Çiçek almıştım. Çiçekleri eklerken bir yandan da konuşuyordum.

   " gördün dimi yine? Az kaldı anne az kaldı. En fazla 20 yaşına kadar dayanabilirmişim. Yani kurtulucam sayılır ." Dedim ve kazıdığım toprağa saksıdan çıkardığım  çiçeği koydum. " denek olarak kullanmış o adam beni. Allah bilir daha kaç çocuğa yaptılar anne. Çok ağırıma gidiyor oturup bazı şeylere hüngür hüngür ağlayasım var da işte susuyorum. Az kaldı diye avutuyorum kendimi. Sende kızma bana zaten her şeyi görüyorsun. Gelemedim kötüydüm." Dedim çiçekleri ektiğimde gülümseyerek mezara baktım

  " çok güzel oldu artık boş kalmayacak anne. Kimse gelmez ama ben gelirim seni görmeye." Dedim ve  ayağa kalktım. Mezarlıktan çıktığımda hava kararmıştı. Eski evimin önüne doğru yürümeye başladım. Sokak lambasının oraya geldim ama kaldırıma oturmadım. Bi süre öyle lambaya baktım. Sonra gidip kaldırıma oturdum.

Mavi ay'ın Sadecesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin