Okul bittikten sonra eve geldiğimizde yengeme mutfakta biraz yardım ettim. Yemek yedik ama midem fazla almayınca ben yiyemedim. Biraz oturup sohbet ettikten sonra herkes uyumaya çıktığında ben yine salonda kaldım. Böyleydi işte gün sonunda herkes çekildiğinde ben bu kanepede tek kalıyordum. Sesler susuyordu. Kanepenin kenarında duran çantamdan karalama yaptığım defteri çıkarıp bugünkü resmin devamını getirmeye başladım.
Ben her günümü bi resimle özetlerdim ve o resim daha bitmemişti , o resmi bitirdiğimde bugünü anlatan bi resim daha eklemek istedim deftere ve aklıma Mete geldi. Mete'yle ilk sarılmamızı o deftere aktarmak istedim. Çizimi yapmaya başladım ve gittikçe oluşan görüntü gülümsememe sebep oluyordu. İnsanın bi kuzeni olması ona sarılması güzel bir duyguymuş. Resimi bitirdikten sonra Uykum geldiğinde kalemimi sayfanın içine koyup defteri kapattım ve sehpanın üstüne koydum. Uyumak için ince battaniyeyi boğazıma kadar örttüm ve yatağın içinde yan yatarken dizlerimi katlayıp karnıma çektim.
Yavaş yavaş gözlerim kapanırken , bu günüde böyle bitirmiştim, ama bi an önce kendimi toplayıp gereken insanlardan hesap sormalıyım diye düşünüyordum. Gözlerim kapandığında daha fazla direnmedim ve kendimi uykuya bıraktım. Issız bi sokakta yürüyordum. Ben ilerledikçe Sokak lambaları teker teker söndü . Etrafı dinlemeye başladım. Bi ses duydum ama ne olduğunu anlamadım. Adım atmak için ayağımı oynattığımda sanki bişeyin ayağımı tuttuğunu hissedince hemen ayağıma baktım. Bi zincir vardı. Ben yolun ortasındayken tam sağımda kaldırımda olan sokak lambası yandı. Ayağıma bağlı olan zincirin bi ucuda o sokak lambasına bağlıydı.Tam sokak lambasına doğru yürüyecekken sokak lambasının altında siyah bir karaltı gibi biri belirdi . Yüzü görünmüyordu. Kalbim hızlandı. Kalın Bi ses duydum ama kim olduğunu anlayamadım. Yüreğini ferah tut diyordu ama benim kalbim çok hızlı atıyordu. Nefessiz kalmaya başlayınca hızla etrafıma baktım ama kimse yoktu. Sokak lambası bi yanıp bi sönmeye başlayınca o tarafa baktım. Yüzünü tam göremiyordum ama sinsi bi sırıtışı vardı. Uçan bi kuzgun sesi duyduğumda dinlemeye başladım ama hal kalbim delir gibi atıyordu. Kuş aniden sokak lambasının altındaki adamın yanına gitti .
Adam kuşu elinin üstüne aldı ve direk gözlerime bakıyordu. Kuşu aniden ilerdeki zifiri karanlığa doğru göndermesiyle kuş uçarken bi oka dönüştü . Zifiri karanlıkta kaybolmasıyla bi çığlık sesi duyuldu. Bu sesin annemin sesi olduğunu anlamıştım. Ağlamaya başladım. Zincirden kurtulmaya çalıştım ama olmadı . Boğazımdan bi feryat kopmasıyla nefessiz kalmam ve uyuduğum yerde sıçramam bir oldu. Amcam ve Mete de burdaydı Terden sırılsıklam olmuştum ve nefes alamıyordum. Bi yandan da ağlıyordum. Mete'nin seslerini duyuyordum ama algılayamadım. Yengem elinde suyla gelince zorla da olsa bi kaç yudum içtim.
Bi süre sonra kendime geldiğimde Amcam endişeyle " tuana iyimisin nefes alamıyordun?" Dediğinde terli yüzümle ona bakıp" iyiyim amca arada şoktan dolayı yada fazla üzüntüden oluyor . Nefes almıyorum etrafımı da algılayamıyorum." Dedim. Mete hemen yanıma oturup" yarın doktora gidelim." Dedi. Zorla gülümseyip" iyiyim Mete , biz zaten doktora gitmiştik. Böyle durumlarda kimseyi duymuyorum . Doktorda yanımda kim varsa o kişinin dikkatimi dağıtması gerekiyormuş. Bi kaç kere daha olmuştu. Hani şu senle küçükken en çok sevdiğimiz mani vardı ya annem onu söyleyince sakinleşiyordum." Dedim.
Mete hemen bana sarıldığında bende sarıldım. Sonunda yengemi ve amcamı ikna ettiğimde ikisi uyumaya çıkmıştı ama Mete çıkmamıştı. Kanepede yan şekilde oturdum dizlerimi katlayıp karnıma çektim ve kafamı yana doğru kanepeye yasladım . Mete'de tam karşıma oturup aynı pozisyonu aldığında gülümsedim. Mete bana bakıyordu ama merak ettiğimi biliyordum.
"ne gördün de böyle oldun?" Dediğinde ona baktım. "şuan anlatamam ama sonra anlatırım." Dedim . Bi kaç dakika sonra Mete doğruluğunda gözleri masanın üstünde bıraktığım defteri buldu. Eli deftere gidecekken hızla defteri aldım ve gülüp" olmaz Mete bey ." Dedim.Mete bana arkadaşlarıyla olan bişeyleri anlatıyordu bende dizlerimi karnıma çekmiş, kafamı yine kanepeye yaslamış onu dinliyordum. Uyumak üzereydim ama Mete ısrarla anlatmaya devam ediyordu. Demekki böyle durumlarda uykumun geldiğini biliyordu . Kendimi uykunun kollarına bırakırken birinin beni yatırdığını ve üstümü örttüğünü hissettim ama uyursam o rüyayı görürüm diye de korkuyordum. Gözlerimi açabildiğim kadar açıp" Mete rüya görmek istemiyorum." Dediğimde Mete'nin yüzünü bile göremiyordum . Kulağıma doğru " merak etme görmeyeceksin." Dedi. Bu sesi bana güven vermişti. Gülümsedim ve zorla ve kısık çıkan uykulu sesimle " bi Tozkoparan yalan söylemez." Dedim. Uykuya daldığımda duyduğum son şey Mete'nin " bi Tozkoparanı bilmem ama Mete kuzenine yalan söylemez." Demesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi ay'ın Sadecesi
FantasiHayatı boyunca tek olan ama herkesten farklı olan bi kız annesinin vefatı sonucu temrenliye gelirse ne olur ? Annesinin katili kuzgunlar olan bi kız ,sizce neler yapar? Bu annesinin vefatı sonucu temrenliye kuzeni Mete'nin evine yerleşen tuan...