Bonus Bölüm- 'Aile Olmak'

985 63 33
                                    


Azer arabayı evlerinin garajına park ederken Karaca hala gülüyordu. Azer en sonunda nefesini seslice verip Karaca'ya döndü.

''Gülmeyi tahminen ne zaman bırakırsın sevgilim?'' dedi iç çekerek. Karaca kafasını sallayıp dudaklarını birbirine bastırdı. Eliyle adamın ensesindeki saçları okşarken hala tebessüm ediyordu ama.

''Hayatım, ben sana demiştim. Bizim ne işimiz olur Fransız restoranında!''

Azer gözlerini devirdi.

''Ya biraz renk katmak istedim hayatımıza, çoluk çocuk sıkıcılaştık. Ben de kebapçı yerine değişiklik olsun dedim... Ne bileyim önümüze salyangoz neyin getireceklerini!''

Azer'in çocuksu isyanıyla bastırdığı kahkahasını bıraktı tekrar Karaca. Azer'in ona attığı bilmem kaçıncı ters bakışla ağzına fermuar çeker gibi yaptı.

''Biz sıkıcı değiliz. Hala birbirimize deliler gibi aşığız. Hayatımız monotonlaşmış olabilir, ama ben senden sıkılmıyorum.'' dedi ve uzanıp Azer'in dudaklarından öptü hafifçe. Azer dudaklarına gülümserken Karaca da aynı şekilde gülümsedi. Ardından geriye çekilip aklına gelen şeyle yüzünü buruşturdu.

''Azer... Biz çocukları Yılmaz'a emanet ettik ya...''

Azer onun ne diyeceğini biliyormuş gibi kafasını salladı.

''Herkes sapasağlamdır, ona eminim. De, herhangi bir psikolojik travma bıraktı mı çocuklarımıza... Bak onu bilmiyorum.'' dedi yarı şaka yarı ciddiyetle. Karaca da iç çekip arka koltuğa bıraktığı montuna uzandı.

''Hadi gel, gidelim.'' dedi kafasıyla evlerini işaret edip. Önce Karaca, ardından Azer arabadan inip eve yürüdüler. Karaca elini kaldırıp zile basacaktı ki Azer kolunu tutup onu durdurdu.

''Bekle, suç üstü yakalayalım.'' dedi karısına göz kırpıp bir yandan da cebindeki anahtarları arıyordu. Sonunda anahtarları bulunca elinden geldiği sessizlikte açtı kapıyı. Karaca içeri adımını atacaktı ki Azer belinden tutup onu durdurdu ve Karaca ne olduğunu anlamadan yere eğildi. Karaca'nın ayakkabısını tutunca kadın şaşkınlıkla fısıldadı.

''Napıyorsun?''

''Ayakkabıları çıkartman lazım, ses duyulmasın.''

Azer'in fısıldamasıyla Karaca eğilmiş Azer'den destek alarak topuklularını çıkartıp eline aldı ve gülümsedi. Azer içeri geçince Karaca da arkasından onu takip etti. İçeriden duydukları sesleri anlamaya çalışıyorlardı ki, film izlediklerini fark ettiler. Gergin bir müzikle beraber Seyhan'ın sesi duyuldu.

''Amca, ya kötü adam kızı yakalarsa?''

Seyhan'ın korku dolu sesiyle Karaca kaşlarını çatarken Azer de karısına döndü.

''Amcam izleyip göreceğiz. Bakın bakın, geliyor!'' dedi Yılmaz da konsantre bir sesle. Filmin müziği git gide daha da şiddetlenirken Karaca kendisine engel olamadan salona daldı. Kapalı olan ışıkları aniden açınca, odadaki herkes çığlık atmaya başladı.

''Sakin olun sakin!'' dedi Karaca bağırıp. Çocukları susup gergince birbirlerine bakarken kaşlarını kaldırıp Yılmaz'a döndü Karaca.

''Yılmaz?'' dedi dişlerinin arasından tehditkar bir sesle. Yılmaz suç üstü yakalanmış bir çocuk gibi ayağa kalkınca, Azer de karısının yanına yürüdü.

''Burada tam olarak ne oluyor abim?'' dedi Karaca'nınkini andırmayacak bir tonla. Kafasını salondaki büyük ekran televizyona çevirince, bir korku filmi izlediklerini anlaması çok zamanını almamıştı. Hışımla kardeşine dönüp konuşacaktı ki Yılmaz atıldı.

DevâHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin