Öpüş

1.3K 53 37
                                    

Nisa🧜🏼‍♀️

barış- nisa delirtme beni! gelir misin şuraya?!

olgu- yenge ben getiririm suyunu gel otur! düşüp kalcan şimdi bi yerde!

nisa- ya ben iyiyim diyorum, gayet iyiyim. kötürüm kalmışım gibi davranmayın!

~mutfakta suyumu içip gerçekten iyi olduğumu
milyonuncu kez anlatmaya çalışıyordum bizimkilere.. en son, iğnenin verdiği etkiden dolayı uyumuştum. yarım saat sonra kalktığımda melih ve rıfat dışında herkes gitmişti ve ben koltukta yatıyordum. doruğu ise barış burdan kovmuş ben uyurken. tabii benim sağlığımda yardımcı olduğu için kibar bir dille kovmuş. kibar dediği de; "gereksiz mahlukat, çakma doktorcuğum, artık şu ortamdan siktir olup gider misin?" yani.. en azından rica etmesi kibar.

~onları uzun bir süre onları iyi olduğuma inandırmaya çalışmalarımın sonucu olarak, geçen yarım saat içerisinde şu istediğim dövmeyi bile yaptırmıştım zorla olguya. uzun zamandır istediğim şeyi araya sıkıştırmış gibi olmuştu ama çok mutlu durumdaydım. uyanmamdan bu yana saatler önceki enerjim yerine gelmişti ve ben hayatıma her zaman olduğu gibi devam ediyordum, fakat barış asla rahat bırakmıyordu beni...

~içeri geçtiğimde melih koltukta kafasını geri yaslamış uturken rıfatta olguyla sohbet ediyordu. barış mı? o benim koluma girmiş bir şekilde beni lavaboya götürmeye çalışıyor...

barış- nisa niye leyla gibi yürüyorsun?! önüne bak lütfen azcık, düşme sakın. başın falan dönüyor mu? ağrı kesici ister misin? yada doktora mı gitse-

nisa- barış... ben çok iyiyim..lütfen biraz sakin olmayı dener misin?..

barış- korkuyorum işte nisa...

~birlikte lavabonun kapısının önüne geldiğimizde, etrafımızı hızlıca kontrol edip barışı da tuvaletin içine çektim. kapıyı kilitlediğimde barış kapıya yaslıydı. hızlı hareket ederek, ellerimle yüzünü sardım ve kendime doğru çektiğimde dudaklarına yapıştım. oldukça şaşırdığı için bir kaç saniye duraksasada bana karşılık vermeye başlamıştı. elleri bellime gittiğinde bende sakallarını okşuyordum yavaşça.

~bir süre sonra dudaklarımızı ayırdığında, parmak uçlarıma kalkıp dudaklarına hızlıca bir öpücük daha bıraktım. gözlerim kapalıyken alnımı boyun girintisine gömüp derin bir nefes bıraktım.

nisa- bak ben çok iyiyim gördün mü?..

barış- evet çok iyisin..çok çok iyisin, fark ettim..

~ben gülümserken, elleriyle yüzümü tutup kafamı kaldırınca başımı yana çevirdi. çenemin biraz altına sertçe bıraktığı derin bir öpücük dokunduğu her yerimin yanmasını sağlamıştı. tek bir öpücük bırakmıştı ama sanki dakikalarca öpüşmüşüz gibi bir his vermişti bana. kavradığı çenemi bıraktığında bakışlarımız birbirini buldu, gözleri yine koyu bir maviye bürünmüştü.

barış- evimize gidelim nisa..

~alınlarımız birbirine yaslıyken gözlerimi kapatıp başımı salladım hıza.

nisa- gidelim barış..

*

barış- gençler biz çıkıyoruz!

sonsuzluğa akan aşk | NİSBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin