napıyorsun nisa?

710 70 76
                                    

~asıl oyun şimdi, yani barışla mutfakta tek kalınca başlayacaktı...
————————————————————
Nisa🔥
~mutfağa girdiğimde barış elindeki surahiden bardağına su koyup tek dikişte bitirdi ve bardağı sertçe tezgaha bıraktı. bu gereksiz tribini umursamadan arkasında açık duran bardak dolabını görünce konuştum.

nisa- arkandan bi bardak verirmisin?

barış- kendin alsana.

~ona boşboş bakmaya başladığımda, önünde durduğu dolaba kendini daha da yaslanıp kollarını göğüsünde birleştirdi.

barış- ne oldu, niye öyle bakıyosun?

nisa-barış arkanda işte versene bardak, su içicem?

barış- biliyorum arkamda olduğunu.

~ellerimi iki yana açıp başımı salladım.

nisa- e çık o zaman.

~umursamazca omuz silkince sinirle oflayıp yanına gittim ve omuzundan ittirdim..yani en azından denedim diyelim..

nisa- öğh! kaç kilosun sen.

barış- nisa üflesem yana düşücen, bana ağır diyosun bide.

nisa- ay barış! içmiyorum su falan! sende bekle sabaha kadar dolabın önünde(!)

~arkamı dönüp gidecekken önüme geçip hafifçe ittirerek kalçamı tezgaha yaslamamı sağladı. avuç içlerini tezgaha yasladığında yüzlerimiz herzaman ki ölçümüz olan bir karışlık bir mesafedeydi. şu bir karışı bir türlü aşamıyorduk. tabii barış bey benimle flört edip sonrada hiçbişey yokmuş gibi davranmaya devam ederse bu 'bir karış' ona 'beş karış' olarak geri dönecekti.

barış- su içmeye gelmiştin galiba?

~hadi amaa! barış bu. salak gibi romantik bir cümle bekleyişine girmediniz dimi!..benim gibi.

nisa- evet ama, artık istemiyorum.

~iki yabımda duran kollarını tezgahta daha da uzak bir noktaya ittirip yakınlaştı... ne kadar da güzel gözleri var..

barış- o ömer herifiyle tanışıyomusunuz?

nisa- ne alaka? tanışsak haberin olurdu.

~evet bu pozisyonda ona cevap vermek zordu ama, aynı onun bana yaptığı gibi 'hiçbirşey yokmuş(!)' gibi davranma olayı oldukça zordu. en azından benim için. o, yanlız kaldığımızda oldukça baştan çıkarıcı oluyordu...amacını asla anlamıyordum ama o da bana açık kapı bırakmıyordu.

barış- madem tanışmıyosunuz, neden sana 10 senedir platonikmiş gibi bakıyo o zaman?

~gerçekten ömerle biryerden tanışmıyorduk, fakat sorularıyla beni daha da sıkıştıracağını anladığım için tezgah ve barış arasından kurtulmanın bir yolunu arıyordum.. onun yaptığı gibi "flörtöz" yaklaşıp, sonrasında çekip gitsem belki işe yarardı.

~kaybedecek bir şeyin yok nisa, hadi sadece biraz cilveleşeceksin kızım!

~hafifçe indirdiğim başımı kaldırdığımda gözlerimde olan gözlerinin saniyesinde dudaklarıma kaymasını fırsat bilip dudaklarımı yaladım. gözlerime bakıp yutkunduğunda, içimden bu kadar basit olduğu için şükrediyordum.

sonsuzluğa akan aşk | NİSBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin