sonsuzluğa akan aşk | NİSBAR

ah barış ahh!

~son zamanlarda sinirli ve sert lugatımdan sıyrılmış ve bayır aşağı koşmaya başlamış gibi hissediyorum. ve bana kalsa, artık şikayetçi olmadığımı dile getirmeme gerek yok sanırım..
_____________________________________
Nisa💫
~kapanmak üzere olan gözlerim enesin sesiyle aniden açıldı.

enes- barış 20'yle gidiyosun azcık hızlansana ya!

barış- ölmek istiyosan köprüden atlayabilirsin kardeşim.

enes- ulan kökle demiyorum ki, sadece biraz daha böyle gidersen yarın akşama anca gideriz bunu bil.

barış- tamam biraz daha hızlanabilirim ama dahası yok.

ecenaz- neden böyle gidiyosun ki?

~enes bıkkınlıkla eline telefonunu alırken ecenaza cevap verdi.

enes- önde yavrusu varda ondan.

barış- enes komik diye düşünüyosan hiç düşünme değil çünkü.. bu arada geldik olguya.

~niye öyle dedi bu ya? aslında benim gayette hoşuma gidiyor. kimin hoşuna gitmezki sonuçta barış bana 'yavrum' diyor.. oldukça hoş bence..

~boşluğa bakıp gülümsediğimi fark ettiğim an enesin konuşmasıyla kendimi sorgulamayı bıraktım.

enes- abi benim aşırı çişim geldi kusura bakmayın önden ben gidiyorum.

~diyerek arabadan indiğinde ecenazda çantasını alıp söylenerek onun arkasından gitti.
bense koltuğa yayılmış bir şekilde kemerini çıkartan barışı izlemeye başladım istemsizce.

barış- hadi yavrum inelim bizde.

~görmeyeceğini bilsemde kafa sallayıp elimi kapı kulpuna attım. tabii aniden üzerime eğilmeceğini hiç tahmin etmemiştim.

barış- benzin kapağını kapı zanneden kızın, kemeri çıkartmadan inmeye çalışmasına şaşırmamak lazım.

~bana bakmadan kemerimi çıkartırken yan profilini güzelce süzdüm. ne yaptığı, ne olduğu yada ne olacağı umrumda değil.. sadece tam şu an onu izlemek istiyorum.

nisa- barış sakalların çok güzel duruyo, ohaa kirpiklerin çok gü- yuh kaşlara bak kalem gibi, çok iyi! saçlarında aşırı karizmatik biliyomusun. çok güzel yani, hele böyle yana doğru atıyosun ya, ooofff ölüyorum çok iyisin yani.

~gülerek bana bakmaya başladığında bende hâlâ nasıl açık olduğuna şaşırdığım gözlerimle onu süzüyordum. muhtemelen bayık bayık bakıyorum çocuğun suratına..gözlerim dudaklarında durduğunda, oraya baktığımı bilerek gülümsedi ve dudaklarını yaladı.

barış- devam etsene anlatmaya... övmen gereken başka şeyler de vardır illaki..

~hiçbir şey söylemeden ona bakmaya devam ederken o daha çok üstüme eğiliyordu. aşırı yakınlıktan dolayı ellerim istemsizce omuzlarına gittiğinde şaşkınlıkla açılan ağzımı gene tutamadım.

nisa- ohaaa omuzlara baak! kaç karış bunlar! ben buraya bina dikerim lan

~ellerimin ikisinide omuzlarına koyarak ölçmeye çalıştığımda kafasını geriye atıp baya baya yüksek sesle kahkaha attı.