sonsuzluğa akan aşk | NİSBAR

Tanımsızlık.

~onu tam olarak çözemedim ama..kendimi çözdüm sanırım...ben barışı seviyorum, kalbini ve kendisini seviyorum.
_____________________________________
Nisa💅🏼
~barış kan ter içinde lavabodan gittikten sonra bende kabinden çıktım. musluğu açıp yüzümü soğuk suyla yıkadıktan sonra lavabonun kapısı açıldı. ve meraklı gözlerle ecenaz girdi içeri.

ecenaz- kızım nerdesin sen? barış arabada menopozlu kadınlar gibi kendini yelliyo, sen burda bi hallerdesin. hayır tuvalet küçük olmasa seviştiniz diycem ama öyle bi kapasiteniz yoktur heralde?

nisa- ya saçamala ne sevişmesi... sadece biraz delirttim onu.

~lavaboya yaslanıp kollarını bağladığında bende aynadan dağılmış saçlarımı düzeltiyordum.

ecenaz- delirttiğini anladım zaten çocuk kıpır kıpır deminden beri arabanın içinde.. ne yaptıysan artık..

nisa- üzerine oynadım biraz. çokta iyi yaptım. bundan sonra böyle, delirticem onu ve bana her 'arkadaşım' dediği güne lanet okutturucam.

ecenaz- sana arkadaş demesini sevmediğini anlamıştım ama sırf şakasına kızdığını düşünüyordum. yani sen şimdi.. barışı mı seviyorsun?.

~içten bir şekilde gülümseyerek sorduğu soruya ellerim önümde birleşik bir şekilde gülerek başımı sallayarak yanıtladım. birbirimize sarılıp gülüştüğümüz de 'tebrik ederim' demesi üzerine duraksadım.

nisa- ama biz birlikte değiliz ki.

ecenaz- kızım az önce ağzın kulaklarında başını sallamadın mı bana? yoksa şey mi dedi
"aramızdaki ilişkiyi illaki kalıplaştırmak zorunda değiliz. sevgili olmayalım ama sevgili gibi davranalım." falan mı dedi? bak eğer öyleyse seni kullanıyor demektir sakın tamam deme ona(!)

~yaptığı taklitten sonra beni uyararak konuşsada gözlerimi devirip başımı iki yana salladım. o da beni dinlerken altındaki pantolonun paçalarını düzeltiyordu.

nisa- öyle bir şey yok ve barış öyle birisi değil. ama az önce burda olanlar sadece yakınlaşmaydı, ben sadece kendi kendime itiraf ettim onu sevdiğimi. çünkü hep arka plana attım bu konuyu ama patladı artık bir yerde. aslında ben ona onu sevdiğimi söyleyecektim ama yapamadım. çünkü hareketleri çok karışık, bi bakıyorum flört ediyor gibiyiz bi bakıyorum kırk yıllık kankası gibiyim.

ecenaz- olsun olsun bebeğim.. bu da bir gelişme ne de olsa. sıkma canını. ayrıca sadece arkadaş gibi davransa emin ol daha çok canın yanardı. yani diyosun ya bazen flört ediyor gibiyiz diye, bu da demek oluyor ki o da pek isteksiz değil.

nisa- evet, onunda farkındayım ama kesin değil işte...

~kalçamı lavaboya dayayıp ellerimi iki yanıma koyduğumda o da aynaya doğru eğilmiş rujunu düzeltirken durup bana çevirdi başını.

ecenaz- ayrıca gün içinde sana nasıl baktığına an be an şahit oldum nis. ve siz fark etmeden enes kim bilir kaç kere beni dürtükleyip barışın sana bakarak mal mal sırıtmasını göstermiştir.

nisa- evet bende yakalıyorum bazen, çok güzel bakıyor...

~sırıtarak boşluğa baktığımda kolumdan itekleyip şirin bir ses tonuyla gülerek konuştu.