Holaa💦
Düşüncelerim bir tarafa savrulurken artık beni dışlamışlardı. Çünkü onlarda karşılaştığım bu durumdan ne bir şey anlamışlardı ne de bir çıkarım yapmaya çalışmışlardı. Pes diyorlardı...
Elinde silahı olan adam bana doğru adım atmıştı ki korkarak geri gittim. Bu yaptığım onu duraksatmıştı ve elindeki silahı yavaşça yere bırakmasına sebep olmuştu.
"Beni dinlemeniz gerek, size asla zarar vermeyeceğim!"
"Kimsin sen?" dedi arkadaşım benden daha cesur davranıp önceden konuşurken. Adam gözlerini kısa bir an Pulli'ye çevirdi. Ardından tekrar bana baktı.
"Dostun... Ama şu an bunun bir önemi yok. Fazla vaktim kalmadı... Feride yaşadığına inan ki çok sevindim ama şimdi gönül şeylerinin hiç sırası değil. Barlas..."
İsmini, başka birisinin ağzından duymamla hızlı atmaya başlayan kalbimle sertçe yutkundum.
"Kaçırıldı."
"Ne?!" dedim istemeden büyük bir tepki verirken.
"Bir dakika, bir dakika!" dedi adam bir süre sonra afallayıp. Tepkisine anlam veremedim. "Sen, beni hatırlamıyor musun?" dediğinde anlık olarak başımı iki yana salladım.
Elleriyle yüzünü sıvazladı ve ardından bana baktı.
"Sikeyim! Teoriler üreten kafamı sikeyim! Barlas'ı bulmamız lazım Feride ve bunu sen olmadan yapamam."
Eğilip silahını aldı ve kemerine sıkıştırıp üzerini giydiği yelekle örttü. Sonra da cebinden bir telefonu çıkarıp bana uzattı. "Bunu al, dışarıdaki adamlar fazla şüphelendiler... Seni arayacağım Feride."
Yaklaşıp telefonu elime koyduğunda uzaklaşmasını bekledim ama o beklemediğim bir şey yapıp bana sarıldı.
"Çok özledim seni," diyerek sıkıca sarılmasından sonra geri çekildi ve iç çekti. Hafif bir tebessüm vardı yüzünde. Kahverengi gözlere sahip göz kapaklarını kıstığında benden uzaklaştı ve arkadaşımın yanına gitti.
"Her ne olursa olsun Feride'yi korumaya çalış." Pulli sadece başını salladığında adam arkasını döndü ve kapı kolunu kavradı.
"Ah, bu arada..." arkasını dönüp omzu üzerinden şaşkınlıkla kala kalan bize baktı. "Dışarıdaki adamlardan birisi gelirse eğer bozuk paramız yoktu felan gibi bir saçmalık uydurun." deyip beklemeden kapıyı açtı ve kendini dışarı attı.
Pulli hareketlenip kapıya yaklaştığında ben hala olduğum yerde duruyordum.
"Kusuruma bakmayın lütfen, sizi de çok beklettim." Pulli'nin oyunculuk yeteneği gerçekten de çok iyiydi. Hiçbi şey olmamış gibi davranmıştı.
"Sorun değil hanımefendi," diyerek biraz yüksek sesle konuşan o adamın sesini duyduğumda irkildim ve az kalsın elimdeki telefonu yere düşürüyordum.
Pulli'nin kapıyı kapatmasıyla olduğum yere çöktüm ve boş gözlerimi telefona diktim.
"Feride," diyerek endişeyle yanıma gelen arkadaşım, elleriyle yüzümü kavradı ve kendisine bakmamı sağladı. "Senin de dediğin gibi... Gerçekten de bir şeyler oluyor ve biz bunu çözeceğiz tamam mı? Eğer o adamlar gerçekten seni tanıyorlarsa senin nasıl hatırlamadığını öğreneceğiz."
"Korkuyorum," diyerek fısıldadığımda yüzü anlayışla yumuşadı. "Biliyorum ama gerçekleri öğrenene kadar korkmuyormuş gibi yapman gerek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müptela||Tamamlandı||
Romance-Hangi evrende olursak olalım, yeniden onun evrenine sahip olacaktım.- "Sanırım beni birine benzettiniz." başı hızla bana döndüğünde duraksadım. Sanki daha demin ağlayan adam o değilmiş gibiydi. Buna anlam veremedim. "Sen Feridesin..." dedi Necip a...