8.Bölüm"Efsun"

875 178 73
                                    

Hola💦

Yorum, yorum ve yoruuum <3

*

Bazen kendinize ben kimim ki diye soruyor musunuz?

Sorduğunuzda aldığınız cevap ne oluyor?

Sizin için hayakkırıklığı mı yoksa gurur kaynağı mı oluyor?

Benim aldığım cevap her ikisini de taşıyor çünkü iki cevapta bile anne ve babam vardı. Yine de aldığım cevaptan kurtulmaya çalışmıyor, benimsiyordum çünkü iki Feride de yaşadıklarını bir ders olarak çıkarmıştı.

Arabadan indiğimizde tek katlı ama dışarıdan bile büyüklüğü belli olan eve baktım. Gözümü kapatıp olduğum yerde anında hayal kurarken buldum kendimi. Kim bilir nasıl anılarımız vardı o evde? Kim bilir nasıl mutluyduk? Keşke hatırlıyor olsaydım da gizlenen Feride eve dönme mutluluğunu tadabilseydi.

"Feride," diyerek seslenen Barlas ile gözlerimi araladığımda hayaller aleminden çıkmıştım bile. Yanıma yaklaşıp elini elime kenetlediğinde ona dikkatle bakmayı sürdürdüm.

"Nasıl hissettiğini anlayamam belki ama üzülürsen üzülürüm." birkaç saniye susmaya devam ettim ama sonra dudaklarım yavaşça iki yana kıvrıldı. "Mutluyum." dedim samimiyetle.

"Lütfen sen de mutlu ol."

Elimi kaldırıp dudaklarına getirdi ve üzerini öpüp yavaşça geri indirdi.

"Ben, senin aldığın soluğu işittiğimde bile mutlu oluyorum. Nasıl mutlu olmayayım ki?"

Hatırla Feride! Sana aşkla bakan adamı hatırla! Seni canından çok seven adamı hatırla!

"Girelim mi artık?" dediğinde içimdeki heyecanla sertçe yutkunduktan sonra başımu salladım ve ikimiz de eve doğru yürüdük.

Diğerleri, her ne kadar istemeselerde ikimizi başbaşa bırakmak zorunda kalmışlardı ve kendi evlerine gideceklerini söylemişlerdi. Bu yüzden sadece ikimiz vardık.

Kapının önünde durduğumuzda Barlas eğilip kapının kenarında duran vazonun altını kaldırdı ve anahtarı alıp bana uzattı.

"Sen aç," diyerek beklentiyle bana baktığında beklemeden elindeki anahtarı aldım ve kapının kilit yerine soktum. İçimdeki heyecan bir türlü gitmek bilmezken derin nefes aldım ve sonunda kapıyı açtım. Girişte ilk karşılaştığım şey geniş salon olmuştu. Kapıdan içeri girdiğimizde Barlas arkamızdan kapıyı kapattı ve yanımda durdu.

Beyaz ve gri karışımı ev önceden olsa sevinmeme sebep olurdu ama artık beyaz rengi darlanmama sebep oluyordu. Nefes almakta güçlük çekiyordum. Yine de Barlas'a bir şey belli etmemek adına zoraki bir şekilde tebessüm ettim.

"Evimiz hala senin dekore ettiğin gibi Feride. En ufak bir şeyi değiştirmedim, kalbimdeki yerin gibi." kalbim sözleriyle teklediğinde ona bakamadım. Her seferinde sözleriyle beni utandırmayı başarıyordu.

Evi incelediğimde mutfağın salondan gözüktüğünü fark ettim. Kapısı yerine kemer vardı ve oldukça güzel durmuştu. Boydan sürgülü kapısı arka bahçeye doğru açılıyordu ve bahçe dışında küçük bir orman vardı. Ev, tek katlı olmasına rağmen gerçekten güzeldi ve hatırlamadığım Feride ile neyseki zevklerimiz aynıydı. Her şeyimle değişmemiştim.

Ayrıca evin iki odası vardı. Birisine girdiğimde ise utançtan nefes alamadım bile. Girdiğim oda Barlas ve benim yatak odamdı.

"Utanma lütfen," diyerek konuşan Barlas'a bakamadım bile. Önüme geçip çenemi tutarak ona bakmamı sağlarken gözlerimi kaçırdım.

Müptela||Tamamlandı||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin