10.Bölüm:Are you afraid of the dark?

30 7 34
                                    

Multimedya bölüm şarkısı. Şarkıyı da dinleyin ki olaya kaptırın kendinizi mdmdmd

İyi okumalar...♥


***

"Ne koydun bu bavulun içine hem çok ağır, hem... bu ses de ne ?"
Ardanın bavulunu arabaya yerleştirmek için aldığımda içinden kulak tırmalayan sesler geliyordu. Ve çok ağırdı.
"Ne olacak sinek ilaçları var. Manyak herif."
Şaka yaptığını düşündüğüm doğu , gayet ciddi görünüyordu. Olamaz.
"Arda sen ciddi misin? "
"Ne var yani , lazım oluyor. Hayat kurtarıcı etkisi var."
"Sinek ilacının ne gibi hayat kurtarıcı etkisi olabilir ?"

"Bence ceyda öne otursun , biz üçümüz ve ardanın sinek ilaçları arkaya geçeriz."
"Arda şunları bagaja koy , nefes darlığı geçiriyorum ." bir valiz sinek ilacı...
Değişik muhabbetler eşliğinde yola devam ettik. Uyumamak için direnen gözlerim en sonunda uykuya yenik düştü.

Ayağıma giren feci kramp ağrısıyla uyanmak zorunda kaldım.
Bir dakika ayağım yok!
"Lan benim ayağım nerede ?"
Doğunun üstüne yatmış olan arda , ve ayağımın üstüne oturmuş olan doğu.
Uğraşsak bu pozisyona gelemezdik. Nasıl oldu ki bu.
"Bırakın ayağımı, uyanın be."
"Kızım bir sus ciyaklama ."
Canım ayağımı kurtarıp, daha rahat bir pozisyonda camdan dışarıyı izledim.

Merak ettiğimiz soruyu bizden önce ceyda sordu.
"Berkay gidiyoruz da nerede kalacağız."
"Yakın bir arkadaşımın yazlığında , onlar da şehir dışında olacakmış."
"Bu güzel haber. Daha ne kadar kaldı."
"Az kaldı, geldik sayılır."

Başımı mahallenin girişine çevirdiğimde gördüğüm tabela, aklımın bir oyunu mu yoksa bu insanlar kafayı mı yemiş.

"Hey bu da ne ?" deyip kafamla tabelayı gösterdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hey bu da ne ?" deyip kafamla tabelayı gösterdim.
"Anlaşılan mahallelinin şaka anlayışı biraz farklı."
"Umarım şakadır."

"Şuradaki ev olması lazım , ben önden bir kaç eşya alıp gideyim kapıyı açayım , sizde arkadan gelirsiniz. "
Berkay a olumlu anlamda kafa sallayıp bagaja yöneldim.
Eşyaları alıp merdivenlerden çıkmaya başladık.
Önüme birden yüzü kireç gibi , nefes nefese kalmış berkay belirdi.
"Ne , ne oldu ? İyi misin?"
"Buradan gidiyoruz , HEMEN."
Omzunun arkasında kalan boşluk evin bir kısmını görmemi sağlıyordu.
Oturma odası olduğunu düşündüğüm kısım.... Bu olamaz . Bu gerçek değil.
Nefes al kumsal. Şuan burada değilsin.
Gördüklerin sadece bir kabustan ibaret. Titriyordum ...
Ve derinlerden gelen bir takım sesler.

(Böyle birşey hayal edin işte mdmdm)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Böyle birşey hayal edin işte mdmdm)

"Kumsal nefes al , kumsal kendine gel hadi abicim."
"Arda arabanın kapılarını aç." 
Sesler kaybolmaya başladı ve kapanan gözlerimden önce ismimi haykıran insanlar...

"Sinek ilacı koklatalım diyorum size , neden beni dinlemiyorsunuz."
"Arda saçma sapan konuşmayı kes sinirimi senden çıkarmayayım.
Bayılan insana sinek ilacımı koklatılır aptal herif."
Gözlerim aydınlık la buluştuğunda , 4 çift meraklı göz üzerimde idi.
"Daha iyi misin ?"
"Bilmiyorum berkay iyi miyim ? Neydi oradaki gördüklerimiz?"
"Birileri bizimle oynuyor . Bulacağım ve...
Bu günlerin acısını tek tek çıkaracağım."
Oysaki sabah çok mutluydum , belki de herşeyi geride bıraktığımızı düşünmüştüm. Ama hayat bir kez daha beni yanıltmayı başarmıştı.

Ormanlık bir alanda arabayı durdurmuş yemek molası vermiştik.
"Şimdi ne yapacağız?"  sormak istediğim soruyu benim yerime ceyda sormuştu.
"Gidelim buradan lütfen ." dedim mırıldanarak.
Doğuda beni onaylarcasına " Gidelim berkay." dedi
"Pekala hava aydınlanmaya başlasın gideriz." 
Düşüncelerim bana yük olmaya başlamıştı . Zihnimde dolaşan kabuslar, beni boşluğa sürüklüyor ve ben orada kayboluyordum sanki. Gördüğüm şeylere gerçeklik payı vermek istemesem de , bu olaylar yaşanmış ve gerçekti. Ya bu bataklıktan çıkacağımızı düşünerek daha çok batıyorsak?

"Çocuklar sanırım kumsalın durumundan bende etkilendim , uyanıkken kabus görmeye başladım."
" Ne diyorsun ceyda, ne kabusu ."
Baktığı tarafa hepimiz aynı anda döndük.
"Sanırım aynı kabusu bizde görüyoruz."

"Bildiğim bütün sureleri unuttum , bu şeyler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bildiğim bütün sureleri unuttum , bu şeyler... Gerçek mi?"
"Nolur yanımızda zemzem suyu olduğunu söyleyin."
"Ne yapacaksın , "kahrol ruh, al sana zemzem suyu " falan demeyi mi düşünüyorsun."
"Neden olmasın , harika fikir."
"Siz gerizekalılar ya olayın ciddiyetinde değilsiniz . Yada korkudan kafayı yediniz ."
"Sür şu arabayı BERKAY. GEBERİP KALACAĞIZ BURDA , TOZUMUZU DAHİ BULAMAYACAKLAR."
"Keşke fotoğraflarını çekseydik , şimdi kimse inanmaz da bize."
"Arda seni onların yanında bırakmamı istemiyorsan kapa o çeneni!"
Duran arabayla berkay a döndüm.
"Neden durdun? Arkama da bakamıyorum birden belirecekler diye."
"Bir sorunumuz var."
"Ne oldu yine?"
"Araba İLERLEMİYOR."

Kıymetli vaktinizi bizlere ayırdığınız için sağolun. Hikayenin geri kalanında bu beş arkadaşa ne olacağını merak etmiş olmalısınız. Ben söyleyeyim,
Uzay boşluğunda birer leblebi tozu olarak, tarihe adlarını altın harflerle yazdıran , yaşamları acı sonla biten beş genç olarak kalacaklar.
Yada bu durumdan kurtulmanın bir yolunu bulacağız.
Peki siz hala okur kalacak mısınız?

 Peki siz hala okur kalacak mısınız?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.











Kod Adı : BuzdolabıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin