14.Bölüm:Traktörsel Meseleler

16 8 33
                                    

Biliyorum ki beni çok özlediniz mfmdmdmd.
İlham perilerim beni terk edip tatile çıkmışlar, hadsizler!

İyi okumalar , limonlu keklerim





***

Küçükken hep büyümek isterdik , kendi boyumuzu aşan işler yapmaya kalkardık. Sanıyorduk ki büyüyünce herşeyi yapabilecek güçte olacağız , veyahut özgür olacağız . Ama büyüyünce , bir varmış bir yokmuş la başlayan masalları özler olduk. Şimdi büyüdük ama bizimle birlikte büyüyeceğini unuttuğumuz bazı şeyler vardı . Acı , keder , nefret ve daha niceleri. Bu kısmı atlamıştık. O zamanlar toz pembe olan dünyamızın birden kirleneceğini kim bilebilirdi ?

"Bence burası gözlem yapmak için harika bir yer!"
Kesinlikle öyle ne demezsin , envai çeşit böcek ve yabani hayvanların tam ortasına gelmiştik.
"Eee buzdolabı nerede?" Evet arkadaşlar Berkay bizimle eğlenir.
"Ne demek buzdolabı nerede?"
"Siz aldınız sanıyorum ben , almadınız mı?"
"Aynen kanka aldık , hatta ceyda ile sırtladık buzdolabını getiriyoruz bak şuan."
"Pekala , Pekala sakin kalacağım . Siz ceyda ile burada bekleyin , biz buzdolabını alıp gelelim."
"nE! Bizi burada yiyip bitirirler , kemiklerimizi bile bulamazsınız."
"İyi tamam , ardanın zemzem suyu ve sinek ilaçlarından size bırakırız ."
Bu berkay kaşınıyor mu ne?
"Defol berkay , kaybol berkay."
"İyi tamam kes."
La havle , laa havlee.

Aradan bir saat geçmişti fakat hala ortada ne buzdolabı vardı ne de bizimkiler.
"Daha ne kadar bekleyeceğiz , telefonlarımızı da açmadılar."
"Sen hiç konuşma ceyda , senin başının altından çıkıyor bunlar. Neymiş efendim buzdolabını gözlemleyecekmişiz. Peh!"
Ceyda ise sadece göz devirmekle yetindi.
En fazla ne olabilirdi ki ? Buzdolabıyla aralarında kavga mı çıkmıştı.
Aynen kanka hatta güreşe tutuşmuşlardır.
Sen bir susar mısın iç ses!
Susmam efendim , neden bir beyniniz yokmuş gibi davranıyorsunuz!
Bende bilmiyorum , sahi neden?

"Kumsal benim gözlerim yanlış mı görüyor , ne görüyor bu gözler?"
"Ne saçmalıyorsun be ?"
Bende aynı yöne baktığımda gördüklerimin bir hayal olmasını umdum.
Ama maalesef değildi.
Bir traktör bize doğru geliyordu! İşin en ilginç yanı ise traktörü süren berkay ,
arkada buzdolabı düşmesin diye onu tutan doğu ve buzdolabına birşeyler anlatan arda!
Saçmalık! Tamamen saçmalık!
Allahım bu bir kabus ise lütfen bir an önce uyanabilir miyim?
Sanırım bu hayır demek .

Ufak adımlarla yanlarına doğru ilerledim .
"Siz kafayı mı yediniz?! Bu , bu şeyde nereden çıktı?"
"Ona 'bu şey ' diyemezsin . Traktörcüğümüz olmasa buzdolabını buraya nasıl getirecektik?"
TRAKTÖRCÜĞÜMÜZ???
"Ne?"
Ben olanları idrak etmeye çalışırken arda koluma girdi.
"Kumsalcığım gel biz seninle doğa yürüyüşü yapalım."
"Ben ne diyorum sen ne diyorsun."
"Biliyorum cazibeme kapılıyorsun."
"Ben öyle birşey söylemedim."
"Tamam aramızda."
"Bence artık sus."
"Kumsal?"
"Cazibene kapılmıyorum arda."
"Berkay ve Doğu buzdolabını taşırken , ben ne yapıyordum biliyor musun?"
"Buzdolabına teselli edici bakışlar atıyordun?"
"Sana bunu alıyordum ."  dedi elindeki pamuk şeker paketini gösterirken.
Gözyaşım pıt oldu şuan.
"Ama, ama çok düşünceli bir davranış bu . Gel sarılacağım."
Bu duygusal anın asıl konumuzu dağıtmasına izin veremezdim.

"Arda o traktör nereden çıktı? Zaten dertlerle dolu olan başımıza, biraz daha dert arıyoruz da benim mi haberim yok? Buzdolabını gözlemlemek de ne demek? Bence biz toplanıp , grup terapisine falan gidelim. Ne dersin?"
"Bak kumsal , sence de bir tuhaflık yok mu ?"
"Evet var biz kafayı yemiş gibi davranıyoruz , daha tuhaf olan birşey varmı?"
"Var tabiki de , buzdolabı! Yada buzdolabının arkasında ki gerçekler."
"Allahım sabır ver . Buzdolabı diyor , arkasındaki gerçekler diyor. "
Arda ağzını açıp konuşmak üzere iken , çalan telefon melodisi buna engel oldu.
"Doğu?"
"Şey bunu duymak biraz can sıkacak ama , sanırım bir sorunumuz var."

Şaşırdım mı ?




Kod Adı : BuzdolabıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin