Merhaba çikolatalı pastalarım♥
Şu aralar hayatıma gelen dert güncellemelerinin sonunu bekliyorum. Ama sonu gelecek gibi değil. Ağlamak ...İyi okumalar...♥
***
Mutluluk nedir? Yenilebilen birşey mi? Sahi nasıl bir duygu mutluluk , nasıl bir his? 'Bizde bilmiyoruz sen cevap ver' diyorsanız aramıza hoşgeldiniz.
Burası kadrolu mutsuzların dünyası , biraz klişe oldu sanki.
Boşversenize hepimiz birer klişe değil miyiz sonuçta?
Gelgelelim benim olayıma , maalesef benim dünyamda gökkuşağından atlayan tek boynuzlu renkli beygirler (Unicorn) yok. Genellikle bir elinde tesbih , bir elinde jilet racon kesen dayılar misali bir hayat yaşıyorum . lütfen biri beni kurtarabilir mi , sesimi duyan varmı? Sanırım uzay boşluğunda sıkışıp kaldım. Daha doğrusu buzdolabı rafı diyelim biz ona.
Lanet buzdolapları!"Eve gidemeyiz ki lan!"
"Neden gidemiyormuşuz?"
"E herkese eğitim kampına gideceğiz dedik. Sormayacak mı bu insanlar , 'kamp iki gün mü sürdü' sonra ayıkla pirincin taşını."
"Pirinç demişken bir yemek mi yesek? "
"Susar mısın arda?"
"Yanımız da pirinç varmı?"
"ARDA!"
"Sustum."
"O gördüğüm şeylerden sonra bu arabadan adımımı dahi atmam."
Zaten açım aç aç nasıl adım atıyım.
"İyi bizde arabada kalırız."
"Nereye kadar , kaç hafta?"
"Gittiği yere kadar ."
Doğuya baktığımda kaşınıp kaşınıp mırıldandığını gördüm , sanırım birşeyler düşünüyor. İlginç bir bakış açısı.
"Buldum!"
"Kaybolan gençliğimi mi?" bulunacak bir gençlik varsa ilk benimkinin bulunması lazım üzgünüm ceyda biraz daha beklemen gerekecek.
"İçinde bulunduğumuz durumun kötü yanlarını bırakıp , iyilere odaklanacağız . Mesela film izlemek gibi , hiç arabada film izlediniz mi? Hem beraber bir değişiklik olur. Ne dersiniz?"
Ah doğu kedi olalı bir fare tuttun.
"Bencede olabilir , sevdim bunu."A few years later
"Ardaaa."
"Hı?"
"Salyalarını omzuma akıtıyorsun."
"Yani?"
"Yok birşey. Sıkıldım ben ya bu ne biçim film."
Film demeye bin şahit. Berkay orangutanının açtığı filmden ne olur ?
"Şu arabayı bir markete , benzinliğe falan sür. Açlıktan bir deri bir kemik kaldım."
"Kumsal best friendime katılıyorum."
"Siz yemekten başka bir şey bilmez misiniz ?"
"Ne demiş atalarımız , yemek veya yememek işte bütün mesele bu."
Bu söz böyle değildi sanki.
"Ben kime ne anlatıyorsam."
"Peki bu buzdolabının hırlaması konusunda ne düşünüyorsunuz."
İki dakika mutlu olalım diyoruz , doğu ve şom ağzı devreye giriyor.
"İnşAllah son günlerini yaşıyordur , İnşAllah verem olmuştur .
Geberip gider bizde kurtuluruz. Şu yaşadığımız şeye bak , mülteci gibi bir oradayız bir burada."
"Ya kötü birşeyler olacağına dair bir işaretse?"
"Sen kimin tarafındasın doğucum ?
Buzdolabının mı , bizim mi?"
"Ne alakası var şüphelerimi söylüyorum."
"Konuştu Sherlock."
"Seni duyabiliyorum."
"Pardon canım bilerek oldu , eminim bir daha olur ."Bir gün başımıza birşey gelirse nasıl anlatacağız biz bu durumu ?
Ne diyeceğiz? İnanması güç bir durum ama bize Buzdolabı musallat oldu.
Şuan buna benim bile inanasım gelmedi . Bu terslikte bir iş var ,
sorun buzdolabı olamaz , bunun arkasında birileri olmalı . Ama neden biz??
Zamanında buzdolabına ayağımı çarpıp durduğum için sürekli ona hakaret ederdim acaba çok mu içerledi."Babam arıyor ."
"Açmak için neyi bekliyorsun berkay."
"Efendim baba."
"İyiyiz iyiyiz bir sıkıntı yok."
"Ha ? Ne ? Ne demek atıyoruz?"
Berkay bir süre inme inmiş gibi kalınca , artık iyi bir şey olmadığına emindim.
"Buzdolabını eskici ye vermişler. "
Ne ne ne Allahım bu kulaklar doğru mu duyuyor. Dualarım kabul oldu.
"Bu kadar mı fark eder gençleştim resmen."
"Mutluluğunu kursağında bırakmak istemem kumsal ama...."
Orangutan ağzın bir kerede güzel şeyler söylese şaşarım zaten.
"Kalp var bende anlatma gerisini , yığılır kalırım şuraya."
"Ayh kumsal bir susta anlatsın çocuk."
"Çıkardığı seslerden dolayı işte eskici ye vermişler ,
eskici bir gün sonra buzdolabını bizim eve geri getirmiş ,
üstüne birde para vermiş. Ve bu buzdolabını benden uzak tutun diyip koşarak uzaklaşmış. Bizimkilerde en sonunda çöpe atmaya karar vermiş.
Ve bu sabah ..."
"Eeee bu sabah ne söylesene şunu , şimdi kalpten gideceğim."
"Buzdolabı kapının önünde duruyormuş."
"Şaka değil mi ?"
"Malesef ceyda , bunlar gerçek ."
"Yok yok yok bunlar gerçek olamaz tamam mı . Çok saçma . Bu buzdolabının kanatları mı çıktı da eve geri geldi. Yada yürümeyi mi öğrendi.
Aklımı kaybedeceğim."
"Bir sonraki durağımız belli oldu. Eskici!"
Doğuya 'sen ciddi misin' bakışları yolladığımda, oda bana 'gayet ciddiyim' bakışları attı.
Harika bir bu eksikti !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı : Buzdolabı
ChickLitBir buzdolabı hayatınızı nasıl kabusa dönüştürebilir ki?! Hayatınızın tam orta noktasına oturan bir buzdolabı düşünün , sonra onu oturduğu yerden kaldırın ve kıçına tekmeyi salın .