Bölümü zar zor yazdım bu yüzden kısa oldu...
---
"Mikasa çok güzelsim tamam mı? Şimdi git yürü Eren'e!" Sasha telefon ekranına sırıttı.
"Tamam şimdi çıkmam lazım. Sonra tekrar konuşuruz, seni seviyorum."
Görüntülü aramayı kapattıktan sonra boy aynasında kendime baktım. Fazla bir şey yapmamıştım aslında, mavi bol kot ve beyaz crop giymiştim.
Telefonuma gelen bildirim ister istemez beni korkuturken Eren'den olduğunu görmemle rahatladım.
erentooğhappyy: Kapınızın önündeyim:)
mikasaackermans: omg
Hızla aşağıya indim ve ayakkabılarımı giyerek kapının önüne çıktım.
Bu gece, her şeyin düzeleceği geceydi. Eren'i intihardan vazgeçirecek daha sonra mutlu ve huzurlu hayatımıza devam edecektik.
"Eren!" ona doğru ilerleyerek sarıldım ve gülümsedim.
"Hadi gidelim."
İkimiz beraber yanyana merkeze doğru yürürken konuşmuyorduk. Sonunda kalabalık merkeze vardığımızda kendimi çocukuğumuzda gibi hissettim.
Küçükken ailelerimiz bizi beraber merkeze getirirdi ve lunaparka giderdik. Eren her seferinde erkek taslayarak gondola biner, gondol çalışıken durdurun diye ağlardı.
"Hadi lunaparka gidelim." Eren'nin elini sıkıca tuttum ve lunaparkın olduğu yere doğru koşmaya başladık.
"Gondola binelim mi?" Eren sırıtrak bana bakarken omzuna vurdum. "Sonra bebek gibi ağlıyorsun..."
"Ya bak büyüdüm artık yemin ederim!"
Beni kolumdan tutarak gondola bindirdi ve kemerimi taktı. Gondol çalışmaya başladığında Eren gayet eğleniyor gibi duruyordu.
Gondol yukarıya çıktığında midemde kelebkler uçuşmaya başlamıştı.
Gondol tekrar yukarıya çıktığında Eren elini elimin üzerine koydu ve gözlerime baktı.
"Sanırım karşımda ki manzarayı asla bırakmayacağım."
Ben de Eren'in gözlerine bakarak gülümsedim ve mırıldandım.
"Bırakma."
----------------
"İşte geldik." Eren ile uzunca dolaştıktan sonra beni çok güzel bir yere götüreceğini söylemişti ve cidden... Çok güzel.
İkimiz birlikte yemyeşil çimlerin üzerine otururken gökyüzünde duran parlak yıldızlara kaydı gözüm.
"Bugün yıldızlar çok güzel." Eren bana döndü ve bir süre baktı. "Eren niye bana bakıyorsun?"
"Yıldızların çok güzel olduğunu söyledin ben de izliyorum." kızararak önüme dö düm ve çimenlere yattım ardından Eren'de yattı.
"Teşekkür ederim." diye mırıldandığında ona döndüm ve gözlerinin dolu olduğunu farkettim. "Eğer bu gece sen olmasaydın, bu saatlerde kendimi öldürmüş olacaktım."
"Salak mısın sen Eren?!" diye bağırarak ayağa kalktım. "Niye yapacaktın bunu aklımdan ne geçiyordu?"
"Sana söz veriyorum Mikasa, evde konuşacağız. Geri dönmek ister misin?" başımı hafifçe salladığımda elimi tuttu ve birlikte evin yolunu tuttuk.
Somunda eve vardığımız zaman benim evim değil Eren'in evinin önünde olduğumuzu gördüm.
"Mikasa bu gece beraber kalsak olur mu? Zaten annenler nöbetçi, benimkiler de şehir dışında."
Bir şey dememe izin vermeden beni içeriye soktu ve odasına çıkarttı.
Dolabından benim için eşofman ve tişört vererek dışarıya çıktı.
Üzerimi değiştirdikten sonra tam dışarı çıkmak için kapıyı tutuyordum ki masasının üzerinde duran bir kağıdı farkettim.
Eren'in intihar mektubunu gördüm.
---
Sabahtan beri rahatsizlandığım için bölüm yazamadım aslında planım.dtkt kitabına bir sürü bölüm yazmaktı ama o kadar halsizdim ki bölüm yazacak gücü kendimde bulamadım bu bölümü bile yarım kaldi diye tamamladım zorla...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴀɴᴅ ɪ ғᴇʟʟ ɪɴ ʟᴏᴠᴇ ᴡɪᴛʜ ʏᴏᴜ¨*:·ᴇʀᴇᴍɪᴋᴀ
Fanfic⎋ "Seni kurtaracağım Eren." Mikasa, sevdiği çocuğu intihardan vazgeçirebilmek için zamanda yolculuk yapar ancak bir döngünün içinde olduklarının farkında değildir.