SORGU:YASEMİN

61 33 27
                                    

'Sonsuzluğu hep anlaşılmaz bir düşünce olarak ele aldık.Ancak neden öyle olsun ki? Ufak bir oda, bir çiftlik evi, duvarların köşelerine ağ ören örümcekler... İşte sonsuzluk budur. Bazen kendimi böyle düşünmekten alıkoyamıyorum.'

"Fyoodor Dostyeveski"


Elindeki kitabı yavaşça kapatıp hemen yan tarafında bulunan cam sehpanın üzerine bıraktı. Üstünde oturduğu beyaz koltuktan kalkıp rutin olarak -her gün- yaptığı gibi pencerenin önünde dışarının manzarasını gözler önüne seren ahşap koltuğa oturup arkasına yaslandı.

Tam o sırada çalan kapıyla içeriye her zaman kendisiyle ilgilenmiş olan hasta bakıcısı zehra girdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Tam o sırada çalan kapıyla içeriye her zaman kendisiyle ilgilenmiş olan hasta bakıcısı zehra girdi.

Zehra orta boylu, hafif kilolu, kahverengi gözlü, buğday tenli bir kadındı. Hayattın yorduklarından demek yanlış olmaz bu kadın için. Kocasının terk etmesi üzerine üç çocuğuyla bir başıma mücadele veren kadın burdan aldığı parayla yaşamak için çalışıyordu tıpkı diğer insanlar gibi.

Yaşının getirmesi gereken beyazlıklar ona daha erken uğramış, gözleri yorgun , gözlerinin etrafında ki çizgiler yaşanmışlığı gözler önüne seriyordu.

Bir çok insan için sıradan olan kadın, hayatın yükümlülüğünü çok daha erken alıp sırtlamış içindeki yaralara, zorluklara rağmen anne olmasının zorunluluğunu yerine getirmek için her gün mücadele vermiştir. O ona verilen tüm rolleri unutup tek bir tanesine sahip çıkmış anneliği hiç bırakmamıştır.

Halbuki kim derdi ki ilk bakışta bu kadar sıradan gözüken kadının böyle bir hayatı olsun?

Belki de anahtar kelime sıradan insandır.


'Onlara neden sıradan derler bilirmisin?

Çünkü onların hepsi hayat denen külfeti sırtlarına almış tüm zorluklara, acılara rağmen her Allahın günü yaşamak için savaşırlar. Bütün bu sıradan insanlar her sabah bunu yapar.'

"D.Asil Arslan"

Üzerinde her zaman ki üniforması yakasında da kim olduğunu açıklayan bir yaka karttı. Oda sıradanlık için de ki yerini almıştı.

Bu kart bile anlatmak için yeterliydi sanırım.

Kapıdan içeri girip karşısında her zaman ki yerinde bulunan kadına baktı. Aklı hala bu kadının nasıl burda olduğunu almıyordu. Kadına doğru yönelip yanına ulaşınca konuşmaya başladı.

-Yasemin hanım, ziyaretçinin var.

-Kim?

-Başkomser Mehmet diye biri sizinle görüşmek istiyormuş. Görüşmek istermisin?

SESSİZ CİNAYETLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin