"Senden nefret ediyorum Selim Karaca!"
"Duygularımız karşılıklı Sahra Yenilmez!"
Mecburi bir evliliğin sonucunda keşfedilen yeni duygular ve değişen hayatları okumaya hazır mısınız? Bu Sahra Yenilmez ve Selim Karaca'nın hikayesi, onların çılgınca il...
Sevgili okurlarım, hayal ürünü olan zihnimdeki Selim profilini sizlere göstermek için buradayım.
Medyada ki fotoğrafı her ne kadar ben çizmemiş olsamda gördüğüm an zihnimde hayal ettiğim Selim'i gördüm. Hayal ürünümün gerçek hayattaki hali diyebilirim size.
Umarım sizde beğenmişsinizdir, hoşunuza gitmediyse eğer zihinlerinizdeki Selim ile devam edebilirsiniz hayal etmeye.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Selim Karaca
Okumadan önce kısa bir hatırlatma; yıldızı parlatmayı unutmayın.
İyi okumalar♡
Bölüm şarkısı: Madrigal - Dip
####
Kapıya ilerledim ve ablamın yanında durdum. Babam kapıda dizilmiş olan Karaca ailesine, "hoş geldiniz," dedi gülümseyerek.
Karaca ailesinin reisi olduğunu düşündüğüm 40'lı yaşlarda gözüken fit, mavi gözlü adam samimice gülümseyip, "hoş bulduk," dedi ve içeri geçti.
Arkasından ablamdan bile daha genç gözüken ela gözlü, sarı saçlı ve vücut yapısı mükemmel olan kadında hepimize teker teker gülümseyip içeri geçti. Kalıbımı basarım kadının her tarafı estetikti, kesin yani.
Son olarak damat aday adayı tek eliyle bir buket kırmızı gül ve kalpli kutuda çikolata tutuyordu. Kapıda durmuş umursamazca diğer eli ile telefonuyla ilgileniyordu.
Üstünde; siyah renk şık ve zarif bir takım elbise vardı, dalgalı saçları alnına kadar gelmişti. Esmer tenliydi ve benimkilerden bile uzun kirpikleri vardı, kaslı vücuduyla da gayet yakışıklı ve bir o kadarda tatlı bir görünüme sahipti.
O fotoğraflardan daha iyi gözüküyordu, benim ise bir ölüden farkım yoktu.
Koskoca Selim Karaca beni istemeye gelmişti, kime anlatsam bana sadece gülüp geçerdi. Hayat işte, ne yapacağını kestiremiyorsun.
Onu incelemeyi bırakıp yalandan öksürerek, "öhöm öhöm!" Dediğim sırada kafasını kaldırıp mavinin en koyu tonu olan lacivert gözlerini gri renk gözlerimle buluşturdu.
Gözleri çok anlamsız bakıyordu, duygularını çözemiyordum. Duygularının önüne kocaman bir perde indirmiş gibiydi, gizemli bir havası vardı. Ben ise ona olan nefretimi açıkça belli ediyordum, saklamakta bir sakınca yoktu.
