Merhaba sevgili okurlarım!
Okumadan önce yıldızı parlatarak yüzümdeki tebessümün sebebi olmayı unutmayın ^^
İyi okumalar♡
Bölüm Şarkısı: Model - Sarı kurdeleler
####
(2 Hafta sonra)
Hayatım sadece iki hafta içerisinde nasıl bu kadar değişebilirdi? Gelecek ile ilgili müthiş planlarım, hayallerim varken ben resmen evleniyordum!
İstemediğim, tanımadığım, sevmediğim biriyle babam beni kendi ölümüyle tehdit ettiği için mecburen evleniyorum.
Hadi okulu geçtim, geçmemde hadi geçtim diyelim, ya dershaneye bile gidemiyorum. İmrenilesi bir hayat yaşıyorum öyle değil mi?
İki hafta su gibi geçip gitmişti, haftanın yarısını babama yalvarmakla geçirmiştim, diğer yarısını ise salya sümük ağlayarak.
Selim Karaca ile bugün evlenecektik. Peki evleniyor olmam umurumda mıydı? Tabi ki hayır!
Yatağımda uzanmış bunları birer kabus olarak düşünürken, yorganımın üzerimden çekilmesi ile vücudum soğuk havayla buluştu.
Umursamadım, yastığın altında olan kafam neredeyse nefesimi kesmiş beni ölüme sürükleyecekti. Daha iyiydi ya, ne babamın ölümünü görürdüm ne de evlenirdim.
Kafamın üzerinden çekilen yastık ile nefes almam bir olmuştu. Yaşam belirtisi gösterip gözlerimi hızla açtım ve başımda dikilen ablama sinirle baktım. Hâlâ yatağımda uzanırken ablam kaşlarını çatarak konuştu.
"Kalksana kız! Evleniyorsun sen, evleniyorsun! Düğün gününde uyuyanda ne bileyim... Hadi kalk artık. Daha kuaföre gideceğiz, gelinlik seçeceğiz, hazırlanacağız. Ay söylerken bile yoruldum, kalk artık!" Ablama göz devirip yatakta doğruldum.
Ablam hâlâ başımda dikilirken gözlerinin içine bakıp, "son uyku bükücü," diyerek söylendim. Tek kaşını kaldırıp bana uzun uzun baktı, gözlerimi kaçırıp ayaklarımı yataktan sarkıttım ve iç çektim.
"Abla..." Dedim hüzünlü bir ses tonuyla. Ablam yanıma oturup konuşmamı beklerken tekrar iç çekip konuşmaya başladım.
"Abla ben evlenmek istemiyorum. Ya ben daha 18 yaşındayım abla. Okulum, hayallerim, geleceğe dair ümitlerim... Hepsi ne olacak? Bir şirket uğruna hayatımı mahvetmenize değer mi abla? Hayatımın içine etmenize değer mi? Yalvarırım bana yardım et abla! Bir şeyler yap, evlenmeyeyim. Bir şeyler yap, bir sorun çıksın en azından düğün ertelenirse belki bir ihtimal babamı vazgeçiririm. Bana yardım et abla..." Diyerek içimdeki son umut kırıntısıyla yalvardım ablama.
Dolan gözlerim ile yatağın çarşafını sıkmaya başladım. Göz yaşlarımı geri yolladıktan sonra kafamı yerden kaldırıp ablama çevirdim bakışlarımı. Gözlerinin içine baktım, bana acıyordu, acınacak haldeydim!
Ablam kafasını yere eğince bana yardım etmeyeceğini anlamıştım. Boğazımda oluşan yumru yüzünden yutkunamamıştım. Cidden bu kadar mı çaresizdik?
Ablamdan ümidi kesip ayağa kalktım ve lavaboya yöneldim. Rutin işlerimi hallettikten sonra lavabodan çıkıp ablamı görmezden gelerek mutfağa ilerledim. Kendime sandviç hazırlayıp yemeye başladım. Doldurduğum çayı sinirle kafama dikip içtiğimde dilimin yanmaya başlamasıyla dilimi ısırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Evlilik Meselesi
Genç Kız Edebiyatı"Senden nefret ediyorum Selim Karaca!" "Duygularımız karşılıklı Sahra Yenilmez!" Mecburi bir evliliğin sonucunda keşfedilen yeni duygular ve değişen hayatları okumaya hazır mısınız? Bu Sahra Yenilmez ve Selim Karaca'nın hikayesi, onların çılgınca il...