İyi okumalar, oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen. :)
.
Benden cevap bekleyen karşımdaki adamlara bakıyordum. kal gelmişti donmuş saf saf bakıyordum.Ses etmesem olmaz birazdan arkam batacaktı.
"Sana diyorum,iyi misin?" Demirin konuşmasıyla bakışlarım onda durdu.
"İyiyim,lavabo nerede?" Dedim şuan bu durumda bunu dediğime inanamıyordum ama gitmezsemde rezil olucaktım.
Demir gülecek gibi olurken,
emirse hala ne diyor bu gerizekalı diye bakıyordu. Demirin gülmemek için kendini sıktığı belliydi. adam bu sahnelere artık ne kadar alışıksa anlamıştı."Lavabo diyorum, nerede diyorum?" Dedim. Bakmalarını kesmelerini sağlayarak daha fazla duramazdım böyle.
"Sağdan ikinci kapı" dedi emir. Hala anlamadığı her halinden belliydi.
Daha fazla orda durmayarak neredeyse koşarak lavaboya doğru gittim. Emirin tarif ettiği yere doğru gidince lavabo olduğu belli olan kapıyı açıp içeri attım kendimi.
Şokla açılan gözlerimi içeride gezdiriyordum, çok büyük bir lavaboydu,heryer gibi burasıda siyahtı. Gözlerim ilerdeki klozete takılınca ikinci bir şok geçirdim.
klozet altındı! Altınmı sıçıyorsun dedikleri bumuydu? Altın klozet nedir! Bülent Ersoy musun çocuğum sen?
Daha fazla durmayıp işimi halletmeye koyuldum,Allahtan iç çamaşırıma çok bulaşmamıştı. Rulo peçeteden birsürü alıp ped haline getirmiştim. İşimi bitirip elimi yıkayıp lavabodan çıktım,
20 dakikadır içerideydim,kim bilir ne düşünüyorlardı, demirin anladığına emindim. ama emir kabız olduğumu düşünmüş bile olabilir,kim 20 dakika lavaboda kalır ki?
En güzel mekan orası peng.Geldiğim gibi salona geri döndüm, demir ve emir bıraktığım gibiydi sessiz birşey konuşuyorlardı. beni farketmeleriyle ikiside sustu.
İkisinede kısa bir bakış atıp karşılarındaki koltuğa oturdum. Az önceki cesaretim yerle bir olmuştu işte, demirin bakışları olmasa yine hırçınlaşırdım biliyorum.
"İyi misin?" Soruyu soran emire baktım. Anlamamış olmasına içten içe sevinirken demirin anlamış olması herşeyi yerle bir ediyordu, tamam utanılacak birşey değildi,ama en hırçın anımda gelip beni asla susturamayan iki adamın,karşısında böyle birden bire susup açıklama yapamamak, ne diyordum ya ben?
"İyiyim" dedim kısa keserek.
"Olayın saçmalığının bizde farkındayız, çok tehlikeli bir süreçten geçiyoruz ve ihtimalleri bile değerlendirmek zorundayız. Zorluk çıkarma kısa bir süre sadece, ha yok ben zorluk çıkarmadan duramam dersen,yapmak istemeyeceğim şeyler yapmak zorunda kalırım ve bunu hiçbirimiz istemeyiz." Demirin uzun ve tehdit! İçeren konuşmasıyla ona baktım. Hayır sakin olacaktım.
"Ben kendi halinde çalışmak zorunda olan bir kızım. Kimseye gidip ajanlık yapmam. Sizde her şüphelendiğinizi kaçırmak zorunda değilsiniz, iki üç kere karşılaştık diye benden şüphelenmenizde çok saçma." Dedim duruşumu dikleştirip. sert bir şekilde konuşarak.
Demir konuşma ya başlayacakken hemen böldüm, "ayrıca kimse beni tehdit edemez. Anlatabiliyor muyum?" Dedim.
Ben annemin güçlü kızıydım kimse beni tehdit edemezdi ve istemediğim bir şeye zorlayamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİLLAGE +18
Ficção Geral"Bu koku," dedi iyice dibime girip. Burnunu boynuma bastırırken. "Dünya üzerinde müptelası olduğum, tek koku." Dedi derin nefesler alırken. "Demir,yapma" Dedim kendimden uzaklaşırtmaya çalışırken. Ama bir adım bile kıpırdamamıştı. "Sana yemin ederim...