İyi okumalar...
İhtiyar gideli tam 5 dakika olmuştu ama ben aynı yerde aynı pozisyonda ve aynı şekilde kaldırımın ortasında durmuştum. Az önce görduklerim neydi öyle? İhtiyar nerden buldu okadar parayı? Bize neden yalan söylüyordu? Binlerce soru dönüyordu şuan aklımda,
Napıcaktım ben şimdi. Gidip sorsam anlatır mı? Saçmalama istersen peng? Doğru anlatmazdı. okadar şaşkındımki iki kelimeyi bile yanyan⁶a getirip mantıklı bir açıklama yapamıyordum, yanımdan geçen insanlar bana deliymişim gibi bakarken şuan hiçbiri umrumda değildi.
Napıcaktım... napıcaktımm... beynimin sürekli tekrarladığı şeylerle durmuş düşünüyordum, hayır gidip ona söyleyemezdim asla anlatmazdı, kim anlatabilirdiki böyle birşeyi, kafam allak bullaktı,
Öğrenmenin tek bir yolu vardı, hiçbirşey olmamış gibi davranıp ihtiyara daha çok dikkat edecektim,gerekirse takip bile edecektim ama gerçekleri öğrenecektim. Ben bunu yapabilirdim bugün ki telefon konuşması bile zaten şüphe çekiciydi.Daha fazla durmayıp devam ettim,çektiğim para ile pastaneye gidip çok güzel çikolatalı bir kek almıştım. Şimdide apartmanda asansörü beklemeden merdivenleri çıkıyordum, kafam okadar çok karışıktıki 3.kata gelmem gerekirken şuan 6.kata gelmiştim. Böyle olmazdı kendime gelmeliydim ama olmuyordu en azından sonra düşünmeye erteleyebilirdim ege için. Teker teker çıktığım merdivenleri şimdi teker teker yine iniyordum. Salak ya bu kız sjsjjs.
Menekşe ablaların kapısına gelip zili çaldım kapı 3,4 saniye sonra açılırken menekşe abla herzamanki güzel gülümsemesi ile karşıladı beni.
"Hoşgeldin kuzum" dedi sarılırken, sarılışına aynı şekilde karşılık verip "Hoşbuldum abla" dedim. "gel Gir hadi içeri, içeri geçip botlarımı çıkarıp,menekşe ablaya montumu uzattım. Elimde pastane poşeti ile içeri geçtim, ege herzamanki gibi koltuğunda uzanmış televizyon izliyordu,geldiğimi hissetmiş gibi," Alin abla" Dedi neşeli sesi ile "Hoşgeldin" içimdeki burukluğu bir kanara atıp " "Hoşbuldum yakışıklı" dedim yanına gidip yanaklarını kocaman öperken.
"Bak en sevdiğin kekten getirdim sana bol çikolatalı" ege'nin gözleri sevinçle parlarken buruk bir gülümseme ile baktım ona, okadar güzel bir çocuktu ki keşke onun için herşey çok daha güzel olsaydı, ama hiç şikayet etmiyor aksine annesi için dahada neşeli oluyordu.
Egeyle geçirdiğim dolu 2 saatin ardından saat 6'ya geliyordu 8'de mekana gitmem lazımdı, şuan ise otobüste eve gidiyordum. Telefonumdan gelen bildirim sesi ile çantamdan çıkarıp telefonumu açtım sevcandan mesaj gelmişti.
Sevcan:Bugün gidiyorsun değil mi şarkı söylemeye?"(18.07)
Niye sormuştu ki? Tabi ya kesin yine okul grubu ile gelicekti.
"Evet, 8'de orda
Olmam lazım(18.08)Sevcan:"Arkadaşlar çok ister etti de seni dinlemeye gelmek istiyorlarmış"(18.10)
Bu iyi olmamıştı işte,bide onlarla uğraşamazdım,daha yazmadan sevcandan bir mesaj daha geldi.
Sevcan:"özür dilerim:(|18.11)
Onunda bir suçu yoktu aslında, üzülmemesi için hemen yazdım.
"Sorun değil,
Gelebilirsiniz"(18.12)Telefonu yeniden çantama koyup, duran otobüsten evime geldiğini anlayınca indim. Hızlı adımlarla apartmana girdim ve asansörü bekledim. Asansör gelince binip aynadan kendime baktım burnum ve yanaklarım soğuktan kızarmıştı. Duran asansör ile çıktım ve çantamdan anahtarı çıkararak eve girdim. Canım hiçbirşey çekmiyordu ama mekanda acıkacaktım biliyorum biseyler yapmak için pek vaktim yoktu,oyüzden hemen bir sandviç hazırlayıp buzdolabından çıkardığım meyve suyunu bardağa boşaltıp, yemeğe başladım, biten yemeğim ile bardağımı bulaşık makinesine atıp odama doğru yürüdüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİLLAGE +18
Fiksi Umum"Bu koku," dedi iyice dibime girip. Burnunu boynuma bastırırken. "Dünya üzerinde müptelası olduğum, tek koku." Dedi derin nefesler alırken. "Demir,yapma" Dedim kendimden uzaklaşırtmaya çalışırken. Ama bir adım bile kıpırdamamıştı. "Sana yemin ederim...