1. Hamileyim [M]

10.8K 570 843
                                    

Titreyen bacaklarıyla çıktı koca hastane kapısından. Dolu gözleriyle yolu seçmeye çalışarak yürüyordu. Adımları sarsak bir şekilde devam ediyor, her an bayılacak gibi hareketler sergiliyordu. Bu etraftaki birkaç kişinin ona endişeyle veya garipçe bakmasına neden oluyordu. Gözlerini silip karnına yerleştirdi titreyen elini. Bacaklarından iki kat daha fazla titriyordu onlar. Sonra doktorun dedikleri geçti bir bir aklından.

"Tebrikler Bay Park, 2 haftalık hamilesiniz."

Hamileydi. Söylemesi ne kadar kolaysa sindirmesi bir o kadar zordu. Karnındaki canlının kimden olduğunu elbette biliyordu. En zor kısmı da buradasıydı ya zaten.

Jeon Jungkook, diye geçirdi içinden. Jimin'in, ünlü iş adamı ve evli olan yatak arkadaşıydı. Aralarındaki tek ilişki yatağa bağlıydı. Tabi sadece Jungkook açısından. Jimin ilk gördüğü andan beri ona deli gibi aşıktı.

Yaklaşık 8 aydır.

Jungkook'un şirketinde grafiker olarak çalışıyordu Jimin. Fakat aralarındaki bu şey başladıktan sonra Jungkook onu oradan çıkartmış ve diğer şirketlerine göndermişti. Uzak dururlarsa daha az dikkat çekerler sanıyordu. Haklıydı da. Jimin aynı ortamdayken ona bakmadan duramıyordu.

Ne yapacağını bilemez bir şekilde etrafında bakındı. En azından bebeğin babasının bilmesi gerek diye düşünüp taksi çevirdi. Şirketin adresini verirken sesi titriyordu. 20 dakika içinde adrese varmış ve parayı ödeyerek inmişti taksiden. Kafasını kaldırıp koca binaya baktı. Gerçekten kocamandı. Daha fazla oyalanmadan içeri adımladı. Onu tanıyan kişiler samimiyetle selamlarını vermişlerdi. Asansörü açık kapısından içeri girdi ve hızlıca gideceği kata bastı.

İlk kez bu asansörde sevişmişlerdi.

Gözlerini kapatıp derin nefesler çekti içine. Göğsünde onu sıkan bir his vardı ve bir türlü geçmiyordu. Asansör durduğunda adımını atar atmaz görmüştü onu. Suratından bir an bile gitmeyen soğuk bakışları her zamanki gibiydi.

Jungkook'un gözleri kendisine değdiği anda bacakları onu taşımayacak gibi hissetmişti bir an. Oysa daha 2 gün önce geceyi sabah eden de onlardı.

Hızlı ve sert adımlarla yanından geçmiş, gözleriyle odasını göstermişti. Daralan nefesleriyle takip etti Jimin onu. Yine de burnuna gelen erkeksi kokusunu içine çekmeyi ihmal etmemişti. Son nefesi olsa yine aynı şeyi yapardı. Jungkook onu yaşatıyordu.

"Neden geldin?"

Soğuk sesine aldırış etmemeye çalışarak iç çekti. Fakat nefesleri kesik kesik alabiliyordu. Jungkook bunu fark etti ancak bir şey demedi.

"Önemli bir şey konuşmamız lazım."

"Acele et." Saatini kontrol edip rahat bir şekilde yayıldı koltuğuna. Jimin'i baştan aşağı süzüp dudaklarını yaladı. "Seohyun birazdan burada olur."

Seohyun, Jungkook'un 2 yıllık eşiydi. Aralarında ne tür bir ilişki vardı bilmiyordu ama aşk olmadığına emindi Jimin. Öyle olsaydı karısını kendisiyle aldatır mıydı? Her gece iş bahanesiyle koynuna girer miydi?

"Acele etmeni söyledim. Daha ne kadar bekleyeceksin?"

Jungkook sert sesiyle konuştuğunda Jimin baştan aşağı titremişti. Gözlerini kapatıp sakin olmayı diledi. Yapamıyordu. Karşısındaki adamın vereceği tepkiden korkuyordu.

"Hamileyim." Deyiverdi birden. "2 haftalık hamileyim."

Sessizlik.

Sessizlik ve yine sessizlik.

My Baby // KookMin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin